Güiza Fransız kaldı

Deyimi bilenler bilir... Ama biz bilmeyenler için kısaca “Fransız kalmak”ın ne olduğunu yazalım. En basitinden “Olaya, konuya yabancı kalmak” diye açıklayabiliriz. “Ekşi Sözlük”te “Mal mal bakmak... Aval aval bakıp konu dışı kalmak... He? Hö? Ha? O ne? Ne diyon?..” şeklinde de açıklanıyor. Fenerbahçe, dün iyi oynamadı... Savunmanın inanılmaz hatalarından 2 basit gol yedi. Ancak Güiza futbol topuna ve gol vuruşuna Fransız kalmasa Fenerbahçe vasat oynadığı maçı bile çok rahatlıkla 3-2 kazanabilirdi.

Alex’in iki nefis pasında öyle goller kaçırdı ki olacak şey değil. Tamam futbolcu gol kaçırır, ancak Fenerbahçe tarihinin en pahalı golcüsüysen ve bu maçlar için alındıysan atacaksın kardeşim. Bir Avrupa maçında daha nasıl pozisyon bulacaksın? Dünkü Lille öyle eze eze oynayan, rakibine üstünlüğünü kabul ettiren bir takım görüntüsü çizmedi. Fenerbahçe oyunun belirli bölümlerinde kötüydü bu yüzden Lille atak üstünlüğünü ele geçirdi.

Eğer Fenerbahçe’de savunma biraz daha dikkatli olabilse orta saha ve kanatlar daha hırslı ve dirençli oynasa Lille ilk maçta Avrupa Ligi’ne havlu atardı. Zaten dedik ya vasatı bile aşamayan Fenerbahçe’de Güiza o iki pozisyonu gol yapsa iş bitecekti. Kadıköy’de ne olur? Kaleci Volkan maça daha iyi motive olursa, Deniz gibi rakibe asist yapmayan savunmamız olursa, orta sahada daha dirençli oynarsak ve Fransız Güiza’nın yerine İspanyol Güiza ya da Semih oynarsa Fenerbahçe turu geçer.