Pazar Postası 'Hayalim aksiyon filminde rol almak'
Paylaş
'Hayalim aksiyon filminde rol almak'

29 yaşındaki Lale Cangal, 'Herkes mi Aldatır' adlı ilk sinema filmiyle karşımıza çıktı. Lale Cangal ile oyunculuktan, müzikten, modadan kısaca her şeyden konuştuk


Müziğe başlamanızda ne etkili oldu?

Müziğe başlamamdaki tek etken ailemin müzisyen olması. Çocukluğumdan beri evin her odasından başka bir enstrümanın sesi gelirdi. Küçükken piyano çalardım sonra kemanı seçtim, kemancı oldum.

Ailede herkes bir müzik aleti çalıyor mu?

Dayım Gürer Aykal, babam çellist, annem Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda çalıyor, o da çellist. Ablam Mine Cangal çellist. Yani akrabalarım, kuzenlerim herkes bir enstrüman çalıyor, müzikle ilgileniyor. Bizim aileden bir orkestra kurulabilir.

Bir yurt dışı maceranız var, Londra’da yaşamışsınız, moda eğitim almışsınız?

Evet, önce Brüksel’e gittim, orada keman üzerine bir master programına başladım. Ama kendimi oraya çok yabancı hissettim. 6 ay kaldıktan sonra yılbaşını kutlamak üzere Londra’ya gittim ve orada kaldım.
Zaten kemanım ve bavulumla seyahat ettiğim bir 4 yılım var. Londra’da dil eğitimi aldım, moda eğitimi aldım, keman dersi verdim... Orada oyuncu arkadaşlarım çoktu, bol bol tiyatro oyunu izledim.

Moda ile ilgileniyor musunuz?

O zamanlar da modayı çok seviyordum, takip ediyordum, çizimlerim vardı. Ancak burada modayla ilgileneceğimi düşünmüyorum. Londra’daki yıllarda da moda sektöründe bir şey yapmak istemediğimi, kemanımla mutlu olduğumu fark ettim.

Hangi modacıları beğeniyorsunuz?

Modayla aram iyi. Vivienne Westwood, Coco Chanel, Jason WU, Anya Hindmarch, Brian Atwood, Türk tasarımcılardan da Özlem Süer ve Zeynep Tosun.
Takip ettiğim modacılardan biri de hayvan haklarını savunduğu ve stili beni çok yansıttığı için Stella McCartney. Madonna’yı kürk giymemesi için ikna etmeye çalıştı. Çabaları işe yaramasa da bence çok iyi yaptı.

Gardırobunuzun vazgeçilmezleri neler?

İkizler burcu olduğum için dolabımda her ruh haline göre kıyafet var. Ruh halime göre abuk subuk kombinasyonlar yapıyorum. Dantel çoraplarım ve taytlarım dolabımın vazgeçilmezleri. Bir de kırmızı ve bordo tonlarında rujlarımdan vazgeçemem.

Asla ne giymezsiniz?

Kürk giymem. Çünkü hem hayvanları çok seviyorum hem de vejetaryenim. Kendi zevkimiz için güzel hayvancıkların derisini üzerimize giymemiz bana çok vahşice geliyor. Bana sorarsanız canlı canlı derisi yüzülen, derisi için öldürülen hayvanları kimse almasın.

Oyunculuk sonrası keman rafa mı kalktı?

Keman asla rafa kalkmayacak. Keman benim bir parçam. Vücudumun sağ tarafı keman, sol tarafı oyunculuk. Oyunculuk yapma şansı elde ettiğim için de çok şanslıyım.
Oyunculuk için çok uğraştım. 2000 yılında Borusan Filarmoni Orkestrası’na girdim. Yurt dışına giderken bir süre işimi dondurdum. Dönüşte tekrar çalışmaya başladım. Hala Borusan Filarmoni Orkestrası’nda 1’inci kemanım.

Ya oyunculuk?

Oyunculuğun aklıma girmesi aslında Londra’da oldu. Oyuncu olmak için yaş sınırı yok, 25 yaşındayım, yapabilirim deyip kararımı verdim.

Oyunculuk eğitimi aldınız mı?

Alaylı olmayı içime sindiremedim. Alaylı olup çok başarılı olanlar var ama ben eğitim almak istedim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde 1 yıl kadar eğitim aldım.
Ardından Akademi Kenter’e başvurdum ve Yıldız Kenter’in öğrencisi oldum. 500 kişi içinden 2 MAYIS 2010 3 seçildim. Oyuncu koçuyla çalıştım. 4 yıl oyunculuk eğitimi aldım. Bir yandan da work shoplar’a gittim.

Kadın-erkek ilişkilerini anlatan ‘Herkes mi Aldatır’ ilk sinema filminiz. Nasıl karar verdiniz bu filmde oynamaya?

Ajansım Gaye Sökmen’den aradılar ve ‘Bir sinema filmi var, görüşmeye git’ dediler. Gittim, yapımcıyı görür görmez ‘Oh’ çektim. Senaryoyu okudum. Hülya karakterini çok sevdim. Gel-gitleri olan, uçuk bir kız.

Müzisyen olmasaydınız ne olurdunuz?

Dansçı olurdum sanırım. Ama bilim de beni çok çekiyor. Bilim kadını olmak isterdim.

Filmde aldatılan, ardından da eşini aldatan bir kadını canlandırıyorsunuz...

Bana sorarsanız aldatılan kadınlar ve güvensiz kadınlar aldatır. Filmde canlandırdığım karakter olan Hülya, aldatıldıktan sonra eski sevgilisiyle görüşmeye devam ediyor.

Filmdeki sevişme ve öpüşme sahnesi çok konuşuldu. Sevgiliniz Cemal Hünal ‘Romantik Komedi’ filminde sevişme sahnesi çektiği için sizin de nispet olsun diye oynadığınız söylendi...

Filmi çektiğimde aralık ayıydı. ‘Romantik Komedi’yi kıskanmış olmam mümkün değil. Cemal de, ben de oyuncuyuz, işimizin parçası bu. Sevişme sahnesi dediler ama yok, keşke sevişseymişim diyorum.

Bu filmden sonra gelen tekliflerde hep öpüşmek, sevişmek zorunda kalır mıyım diye düşündünüz mü?

Benim öyle kanunlarım yok, oyuncuysan her şeyi yapmak zorundasın. Yönetmenin ve senaristin elindesin, sen bir kulsun orada.

Ragıp Savaş, filmdeki sevişme sahnesi için eşinden izin aldığını söyledi. Böyle bir sahneniz olsa Cemal Hünal’dan izin alır mısınız?

Biz Cemal ile birlikte okuyoruz senaryoları. Benim için öpüşme, dövüşme fark etmiyor. Bu sahne şurada daha mı iyi olurdu diye konuşuyoruz. Oyuncu üzerinde baskı hissetmemeli. Herkes kararını kendi vermeli.

Uzmanlar ‘Aldatılmak ölüm acısından daha zor’ diyor. Peki siz aldatılırsanız ne yaparsınız?

Allah korusun, kimsenin başına gelmesin. Elbette aldatılmışımdır ama hiç hissetmedim. Aldatılırsam da bilmek istemem. Aramıza bir soğukluk girdi deyip bitsin isterim.
Aldatıldığımı fark etsem ne yapardım? Aşk bazen insana yapmayacağı şeyler yaptırır. Başkasına karşı bir ilgi varsa bitmesi gerekiyor. Arada aşk varsa öteki bitmiştir.

Ya çok seviyorsanız, unutamazsanız?

Çok seviyorsam da biter, unuturum. Çok aşık olan biri olmadığım için bugüne kadar çabuk unuttum.

Nasıl bir filmde oynamak istersiniz?

Aksiyon filminde, şöyle vurdulu kırdılı bir filmde rol almayı çok isterim. Ayrıca hem müzisyen hem de oyuncu olduğum için bu tarafımı kullanabileceğim bir projeyi değerlendiririm. Mesela Lady Macbeth oynamak benim hayalim.

Evdeki Lale Cangal nasıl?

Çok evcimenim. Köpeklerimle vakit geçiriyorum. Keman ve oyunculukla ilgili çalışmalarım varsa onlarla ilgileniyorum.

Ev işleriyle aranız nasıl?

Evin temizliğini yapmasan bile derli toplu olması gerekiyor. Dağınıklık hiç istemem. Ama ütü yapmayı hiç bilmem.

Sizin gibi oyuncu olan Cemal Hünal’la birliktesiniz. Nasıl tanıştınız?

Cemal’le yurt dışından geldiğim zaman Cihangir’de bir teras partisinde tanıştık. Ben Teoman’ı tanıyordum, ortak bir arkadaşımızın olduğu bir yerde karşılaştık.

İlk görüşte aşk mıydı?

İkimizde de bir elektriklenme oldu ama aşka dönüşmedi. Önce arkadaş olduk, sonra ilişki başladı.

Evlendiğinize dair haberler çıktı...

Bu haberler doğru değil. Cemal geçen yaz bana evlenme teklif etti. Çok da romantik bir teklifti. Evleneceğiz ama tarih konuşmadık. Bu yaz düşünüyoruz. Birbirimizi seviyoruz, bir ömür boyu birlikte mutlu olacağımızı düşünüyoruz.

Nişanlınıza sonsuz güvenir misiniz? Kıskanç bir kadın mısınız?

Cemal’e çok güvenirim. Her kadın kadar kıskancım. Ortada neden yokken kıskanan kadınlardan değilim. Ama kıskanacağım bir şey olursa da içimde tutmam. Cemal herkesin beğendiği bir adam. Böyle bir adamla birlikte olmayı seviyorum.

Vejetaryensiniz, nişanlınız Cemal Hünal ise bir et sever. Bir arada yaşamak zor olmuyor mu?

12 yaşından beri vejetaryenim. Ama evde et pişmesi beni rahatsız etmiyor. Cemal de benimle sezbe yiyor.

Kız kardeşiniz Mine Cangal’la ilişkiniz nasıl?

Canım sıkıldığında, mutlu olduğumda, başım sıkıştığında hemen Mine’yi ararım. Zevklerimiz aynıdır. Ayrı ayrı alışverişe çıkarız, aynı şeyleri alırız. Mine benden farklıdır, ben deliyim, o mantıklıdır.  Elinizde sihirli değnek olsa ne yapardınız? İnsanlara, doğaya ve hayvanlara yapılan haksızlıkların önüne geçerdim. Bir de Japonlar’ın balina gemilerini batırmak isterdim.

RÖPORTAJ: ÖZGÜR KÖYLÜ
okoylu@posta.com.tr

5

Haberin Devamı