Oral Çalışlar Hikmet Çetinkaya’yı FETÖ’cülükle suçlamak
HABERİ PAYLAŞ

Hikmet Çetinkaya’yı FETÖ’cülükle suçlamak

Haberin Devamı

16yıl (1992-2008) Cumhuriyet gazetesinde çalıştım. Dün gözaltına alınanların büyük çoğunluğu mesai arkadaşım. Musa Kart ve Aydın Engin'le yıllarca aynı odaları paylaştık. Hikmet Çetinkaya ile bitişik odalardaydık.

Akın Atalay, Mustafa.K. Güngör, Bülent Utku ise yazılarım nedeniyle yargılandığımda, beni savunan avukat arkadaşlarım arasındaydı. Onları yakından tanıyorum.

Yaşamları gazetecilikle, yazıp çizmekle geçen deneyimli insanlar. Sabahleyin Cumhuriyet'e yapılan operasyon, beni bir gazeteci olmamın ötesinde, duygusal nedenlerle de yakından ilgilendiriyor. Savcılığın gerekçesinde FETÖ ve PKK ile "ilişki" öne sürülüyor.

Hikmet Çetinkaya, FETÖ tehlikesine 40 yıl kadar önce ilk dikkat çeken, bunun uzun yıllar mücadelesini tek başına yürüten bir gazeteci.

Suçlanan diğer meslektaşlarımın birçoğunun bu konudaki net tutumunu biliyorum.

Zaten yazıp çizdikleri için, herşey ortada.PKK ile ilişki iddiası da gerçeklere dayanmıyor.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bu bir hukuki durum, süreci izliyoruz" açıklamasında bulundu. Bunun da inandırıcı olduğunu söylemek mümkün değil.

Birlik yerine bölünme

Ciddi bir siyasi tabloyla yüz yüzeyiz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Cumhuriyet'in Ankara bürosu önünde yaptığı açıklamada "15 Temmuz sonrası" oluşan ittifak havasının bozulması tehlikesine dikkat çekti.

Türkiye, darbeyle mücadele dahil, önündeki zorlukları nasıl aşabilecek? Terör, şiddet, bölgesel altüst oluş, ekonomideki sıkıntılar gibi çok boyutlu sorunlarla yüz yüzeyiz.

15 Temmuz'da toplumun bütün kesimlerinin sergilediği ortaklaşa direniş, elimizdeki en önemli imkandı.

Bunu geliştirmek ve toplumun farklı kesimlerinin, birlikte oluşturacağı yeni uzlaşma iklimini sağlamlaştırmak gerekirken, toplumu bölecek müdahalelerde bulunmak ne işe yarayacak?

Terörle mücadele nasıl başarılacak?

Önceki gün Diyarbakır'da Gültan Kışanak, Fırat Anlı, Ayla Akat Ata'yla başlayan "yeni operasyonlar" süreci, Cumhuriyet'le İstanbul'da devam ediyor. FETÖ’cülerin yargıya polise egemen olduğu dönemlerde yaptıklarını, özgürlüklere yönelik "operasyonculuk" olarak görüyor ve eleştiriyordum.

Toplumsal uzlaşmaya ve demokratikleşmeye çok zarar vermişlerdi. Şimdi yeni bir "operasyonculuk" süreci yaşıyoruz. Bunun hukuki bir süreç olduğunu söylemek gerçekçi değil.

Düşünce ve ifade özgürlüğüyle, şiddet arasında ayrım gözetmeyen uygulamalarla karşı karşıyayız. Bu yoldan ne terörle mücadele başarısı çıkar ne de özgürlük...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder