Yazgülü Aldoğan İftiraya çok kızdı
HABERİ PAYLAŞ

İftiraya çok kızdı

İftira, hani Allah düşmanıma vermesin, dedirten cinsten bir suçlama. Başbakan, “vikiviki belgeleri” içinde “İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı ve parası var” suçlamasını duyunca çok öfkelenmiş, “bize iftira atanlar ezilecek, bitecek, yok olacak!” diye esip gürlüyor. Tam da o sırada Sincan Hakimi diye tanıdığımız Osman Kaçmaz’ın Hatay’da kaldığı otel odasına dalan polislerin iki kamerayla yaptıkları çekim haberini okumaktayım. Neymiş Sincan Hakimi Osman Kaçmaz’ın suçu? Polis, aslı astarı olmayan bir “kokain ihbarı!” almış. Bak sen şu işe!

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Bir çoğumuz biliyor aslında Osman Kaçmaz’ın asıl suçunun Gül ve Erdoğan’ın yargılanmasına imza atması olduğunu. Hakim Osman Kaçmaz’ın otel odasına kokain ihbarı aldık diye dalan polisler ilk ve tek örnek değil, asılsız ihbar, asılsız iddia, belgesiz, kanıtsız suç, deyince aklımıza gelen. İki yıldır tutuklu yargılanan ve Başbakan’ın kendisini savcısı ilan ettiği Ergenekon Davası’nda elle tutulur ne kanıt, ne belge, ne suç var, örneğin Balbay, örneğin Haberal, örneğin o gencecik teğmenler hakkında! Tuncay Özkan’ı çıldırtan soru değil mi, “senin suçun ne?” sorusu? Kanıtsız, belgesiz olunca çok can acıtıyormuş değil mi? Ve “Masum olan masumluğunu değil, iddia eden suçunu ispatlamalıymış” değil mi, katılıyorum Başbakana, sonuna kadar. Diğer “suçlular” adına!

Manşet atanlar da...

Başbakan’ın kızdığı sadece mesnetsiz iddialar değil, bunları yazan, manşet atan gazetelere de aynı derecede öfkeli. Bunu “ahlaksızlık, alçaklık” diye niteleyecek kadar, üstelik. Şimdilik yayınlanacağı söylenen belgelerin onda biri bile yayınlanmadı ve öfke diz boyu. Bundan sonra yayınlanacak olan bilgi notlarının içinde Başbakan’a yönelik başka iddialar da yer alıyor diyelim. Sizce hangi medya organı bunları Başbakan’ın deyişiyle “manşet ya da sürmanşet”ten görmeye cesaret edebilir? “Ezilecek, yok olacak”ların içine girmeyi göze alabilir? İç sayfalarda, küçük bir iki sütun koyulursa ne âlâ. Fazlasına kimsenin yüreği dayanmaz!

Gül ve Aliyev diplomatça

“Vikiviki” belgeleri sadece Türkiye ile ilgili değil tabii ki. İlham Aliyev’in de arkamızdan iş çevirdiği iddiaları var ki hiç şaşmam. Ama bugün uluslararası arenada karşılaşan Gül ve Aliyev, ortada birbirleri hakkında söylenmiş sözlerin dumanı tüterken ne yapıyor? Diplomatça el sıkışıp bu gibi durumlarda yapılması gerekeni: Pak inkar! Aliyev, “Ben sizin hakkınızda asla böyle şeyler söylemedim” diyor, l de “Biz zaten inanmadık” yanıtını veriyor, mesele kapanıyor. Asıl gizli kriptolar ortaya saçılınca değil, insanların aklından geçenler okunmaya başlayınca kıyamet kopacak! Birbirlerine tatlı tatlı gülerlerken biri ötekine, “Ben senin ne mal olduğunu bilmez miyim, hadi bunu yedik görünelim” diyor mesela. Erdoğan bağırıp çağırdı, Gül, diplomatça yönetti, Davutoğlu aynaya bakıp dalga geçti. Her yiğidin yoğurt yiyişi başka. Halkımız kendi de öfkeli olduğu için Başbakan’ın öfkesine bayılıyor! Hele “abdestime güveniyorum, namazıma da” lafı on puan almıştır.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder