Rauf Tamer Işıklı bir yol
HABERİ PAYLAŞ

Işıklı bir yol

Demek ki olabiliyormuş. 73 milyonluk ülkede, 13 milyonluk İstanbul’da önemli vukuat yok... Coşkun ve taşkın kutlamalara rağmen huzurlu bir yılbaşı.
Demek ki olabiliyormuş.
Cumhurbaşkanı’na Diyarbakır’da gösterilen ilgi ve sevgiye de bakarsanız, millet galiba kavgadan dövüşten bıktı, yoruldu.
Kimse kimsenin kutlama biçimi’ne de karışmadı. Herkes, kendi hayat biçimi’ne uygun bir gece geçirdi. Sabah’a karşı camilerden çıkan müminlerle meyhanelerden boşalan sarhoşlar ne güzel selamlaştı:
- Hayırlı yıllar.
- Size de. İşte bütün mesele bu.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Aynı terbiyeyi seçimlere taşımak lâzım. Partilerden temiz bir kampanya, vicdanlı bir üslup bekliyoruz.
- Bunlar üç tane koyun güdemezler.
- Haydi oradan kalpazan.

Bu lafları duymak istemiyoruz.
- Benim adım Kemal.
- Hayır, Kemal değil Hıdır.
- Benim adım Ak Parti.
- Hayır, Ak değil Kara.

Bu laflar, ne size oy getirir, ne de karşı taraftan oy götürür. İktidar, ağzıyla kuş tutsa muhalefete oy verecek olanlar yine muhalefe oy verir, buna karşılık, iktidar, memleketi batırsa inadına Tayyip diyecek olanlar yine inadında ısrar eder.
Haa... Gezer yüzer oylar yok mu?
Var.
Siz onlara kepçe atmaya bakın.
Gerisi boş.

Seçime 5 ay 10 gün var. Yani 160 gün... Ne güzel bir sektördür Seçim Sektörü.
Flamalar, bayraklar, broşürler, otobüsler, minibüsler, bindirilmiş kıt’alar, simitçiler, köfteciler, davullar, zurnalar.
- Demokrasi Şöleni bu.
Tadını çıkarmaya bakın.
Netice ne olursa olsun, kazanacak parti yine bu ülkenin bir partisidir.
Hiçbir parti Türkiye’yi batırmak için iktidar olmaz. Elinden gelen hizmeti yapar. Yapamayan gider, öbürü gelir. Yapamazsa o da gider, beriki gelir. Yani seçim kaybetmek dünyanın sonu değil.
Oturup şükredin ki oylarımızla iktidarı tayin etme hakkına sahibiz.
Ya olmasaydık...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder