Şirin Sever Namus bekçileri rahatladı mı şimdi?
HABERİ PAYLAŞ

Namus bekçileri rahatladı mı şimdi?

Haberin Devamı

Günlerdir elim varmadı yazmaya, sadece yazılanları takip ediyorum. İnsanların hayatları hakkında ne de kolay yorumlar yapabildiğimize şaşıp duruyorum. İçim şişti. O yüzden iki çift laf edesim var. Şebnem Bozoklu’dan bahsediyorum… Kadın sonunda boşandı diyorum, rahatladınız mı? Ülkenin bütün namus bekçileri olarak derin bir ‘oh’ çektiniz mi? Zaten evliliğinde sorun yaşıyordu, belli ki tamir edemedi, Bodrum’da biriyle öpüşürken çekilince de; alelacele sonlandırdı evliliğini. 6 yıllık evlilik 5 dakikada bitti.

SANA NE BUNDAN?

Evliliği fiilen bitmiş bir kadın; belki de kafayı dağıttığı bir eğlence gecesinin sabahında, alkolün de etkisiyle gaza gelmiş denize girmiş. ‘Vay efendim iç çamaşırla denize girmiş, bu ne rezaletmiş’!! Rezalet senin olaya bakışında sevgili okur! Çünkü sana ne? Ayrıca kadın bunu kamuoyunun gözüne sokmak için yapmamış ki! Görüntülendiğinin farkında olsa yapar mı? Size o malzemeyi verir mi? Ha, bu haber midir? Haberdir. Ama linç etmek gereksiz. Hanginiz alkolüyken, içiniz daralmışken çılgınlık yapmadınız, kendinizden geçmediniz, denize havuza atlamadınız, kendinizi unutmaya çalışmadınız? İki yüzlülüğü, çifte standartlarınızı bırakın ve etrafınıza, gazete/dergi sayfalarına bakın; kızı yaşındaki insanlarla birlikte olan adamlara, bütün o çapkınlıklara gösterdiğiniz müsamahayı düşünün. “Ama o bir kadın” demeyin, ağzımı fena bozarım valla!

Siyasete konser arası

Gazetede gördüm; Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da eşi Birgül Hanım’la Tarkan konserini izleyenler arasındaymış. Hoşuma gitti, içim açıldı resmen. Şu iç karartan siyasi ortamda insan olduğunu hissetmek, bunu hatırlamak lazım. Hayatın başka türlü aktığını görmek, moral bulmak, bir konsere gidip müziği dinlemek... Ne kadar gerekli ve insani. Keşke siyasetçilerimiz de arada böyle molalar verse kendilerine. Bize de iyi gelir, hepimiz için hayırlı olmaz mı?

KiMi KAÇAR KiMi DE COŞAR

Yanındaki kadınlarla yakalanmamak için kırk takla atan, gazeteciler çekmesin diye yanındaki kadının elini bırakıp taksiyle kaçan, kadını gece yarısı sokakta öylece bırakan erkek modellerinden çok var. Caner Erkin gibileri ise az. İlk günden beri aşkını haykıran, sevdi mi söyleyen adamlar. Beşiktaşlı Caner, kramponuna ‘Şukom’ yazdırıp Gaziantep maçında sevgilisi Şükran Ovalı’ya selam çakmış. Çok şık hareket olmuş. Böyle adamları kopyalamak lazım.

Fahriye’nin ‘Kara Sevda’sı

Türk dizilerinin gücü artık öyle boyuta vardı ki; Türk moda markaları da artık yabancı yıldızlar yerine Türk oyuncuları tercih ediyor. Zira hayranların ilgisini de markaya çekebiliyorlar. Koton markası da jean koleksiyonu için bir marka yüzü aradı; bu yüzü de anket yardımıyla buldu... Fahriye Evcen, bu ankette en çok oyu alan isim oldu. Öyle ki, Romanya’da yapılan anketlerde bile Fahriye Evcen en çok oy alan isim olmuş. Önceki gün Koton’un kapsül jean koleksiyonu ve reklam filmini ilk kez izlemek için Babylon’daki davetteydim. Sahneye, reklam filminde giydiği jean gömlek ve pantolonla çıkan Fahriye markaya, marka da ona yakışmıştı doğrusu. Bu işbirliğini sevdim. “SİYAH JEAN MODA” Reklam filminde Barış Manço’nun ünlü şarkısı ‘Kara Sevda’ kullanılmış Zira tüm koleksiyon siyah. Markanın sloganı da ‘Siyah jean moda’... Ama Fahriye’nin esmer sevgilisi Burak Özçivit’le şarkı arasında bağlantı kuranlar da vardı. Kimler mi? Tabii ki magazin muhabirleri! Şaka bir yana, şarkı çok uygun! Fahriye Evcen’in markayla 1.5 milyon TL’ye anlaştığı yazılmıştı. Koton’un sahibi Gülden Yılmaz, “Bırakın efsane olarak kalalım, ne zengin marka desinler” demekle yetindi

Ortaya karışık sayıklamalar

■ Gazeteciler, Ebru Şallı ile geçirdiği tatili kastedip Cem Yılmaz’a Bodrum tatilini sormuş, o da “Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışıyoruz” demiş. Bu laf kavga çıkarır, demedi demeyin…
■ Önce sahnede “Hamileyim” diye açıklama yapan, sonra da “Menopozdayım, şaka yaptım” diyen Kibariye, şakan batsın! Bir anda kadınlar gaza geldi, 56 yaşında hamile kalmanın mümkün olacağını düşündü. En harbi kadın klasmanındaki Kibariye, reklam peşinde koşanlar klasmanına geçti.
■ Murat Yıldırım’a ilişkisi var mı diye sormuşlar; “Beni yansıtan kimse yok. Bu ara otokontrolüm açık, bünyem istemiyor herhalde” demiş. Tam olarak ne demek istemiş, anlayan var mı?
■ Işıl Reçber’in görüntülenmemek için cankurtaranı kendine siper etmesi saçmalığın daniskası! Fiziği de gayet düzgünken, nedir bu ‘beni çekmesinler’ paniği? O halde Bodrum’un göbeğinde güneşlenme! Resmen görgüsüzlük.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder