Rauf Tamer O duygu
HABERİ PAYLAŞ
Haberin Devamı

İnsan manzaralarına bakın. Savaş tehlikesine dair en ufak bir telaş görüyor musunuz?

Hayır.

Sınıra asker yığdığımız halde, kimsede bir panik yok.

Şarapçılar biracılar, yine meyhanede demleniyorlar. Rakıcılar yine çilingir sofrasında her gece siyaset üretiyorlar.

Çirkin sesli güzel kızlar sahneleri hiç boş bırakmıyorlar. Tencereyi ocakta unutan tombul kadınlar, televizyon dizilerini hiç kaçırmıyorlar. Futbolda 3 büyükler yine aynı tempoda yarışıyorlar.

Kalabalıklar... Kalabalıklar.



Bir millet için büyük metanet bu.

Başbakan Binali Yıldırım da “savaşa falan girdiğimiz yok, herkes rahat olsun” deyince, insanlar daha coşup havai fişekleri patlatıyorlar. Tayyip Erdoğan’ın “bir gece ansızın gelebiliriz” mesajını bile bir savaşa değil, olsa olsa Fırat Kalkanı gibi noktasal operasyonlara hamlediyorlar.



Sahiden bir metanet mi bu? Yoksa bir özgüven mi? Yoksa ne olacaksa olsun artık türünden bir “battı balık” duruşu mu?

Öyle ya.

Cihan devletlerinin Türkiye üzerindeki çirkin oyunları, bizi canımızdan bezdireceğine, bilakis, yüksek bir moral’e taşımış olabilir.

Şahsen ben, böyle bir moral taşıyorum. Baş sebep:

- CHP’nin keskin tavrı.



Bunu biraz açayım.

CHP, muhalefet üslubunu şimdilik bir kenara bırakıp, hatta diplomaside kusur aramaktan bile şimdilik vazgeçip, tam bir milli duruş sergilemiş, birlik ve beraberliği ateşlemiştir.

Bendeki yüksek moralin kaynağı galiba budur. “Başka ne bekliyordun” diyebilirsiniz.

Demeyin.

İhtiyacım varmış demek.

Şimdi kendimi çok kuvvetli hissediyorum.

Not:

Kadri Gürsel’e geçmiş olsun.

Öbür arkadaşların da tahliyelerini diliyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder