Ebola ile mücadeleye 5 milyon dolar katkı

Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır’la kısa Lüksemburg seyahatimizde hükümetin iç güvenlik paketini, Kıbrıs ve Rusya konularını konuştuk. Bozkır, çağımızın en önemli sağlık problemlerinden Ebola ile mücadele için Türkiye’nin 5 milyon dolarlık kaynak ayırdığını söyledi. Bu paranın, TİKA aracılığıyla, sorunun çıktığı Afrika’ya yardım amaçlı kullanılacağının altını çizdi.

Bozkır’ın söyledikleri arasında asayişi ilgilendiren çok çarpıcı bir detay var. Yeni iç güvenlik paketi ve kamu düzeni anlayışı artık molotof atanlara tolerans gösterilmeyeceğini ortaya koyuyor. Buna göre polis, güvenlik açısından büyük risk yarattığına inandığı anda molotof atanı vurabilecek.

[[HAFTAYA]]

Bozkır’ın sözleri şöyle: Molotof kokteyli elinde bir maskeli kişi, içinde 40 kişi olan otobüse, kapıyı açmış giriyor. El bombalı kişiye polis ne yapacaksa molotofluya da aynısını yapma hakkına sahip olacak... Bakan bütün bu önlemlere karşın yeni iç güvenlik paketinin AB normlarına aykırı yönünün olmadığında ısrarlı. Bozkır, tüm AB ülkelerinin uygulamalarının ve yasalarının incelendiğini, onlardan farklı bir şey yapılmayacağını anlattı. Hatta önemli bir güvence daha verdi: Hükümet, bütün karar ve girişimlerde “Avrupa standartlarına aykırı bir durum olup olmadığını” AB Bakanlığı’na soracak.

* * *

Türkiye, Suriye ve Irak’taki savaştan kaçan 2 milyon dolayındaki kişiye kapılarını açtı, bu insanlara harcanan para 5 milyar dolara yaklaştı. Volkan Bozkır’ın verdiği bir örnek, Batı’nın ilkesel konuşmalarda mangalda kül bırakmadıkları bu konularda ne kadar korkak olduklarını ortaya koyuyor. Avrupa’nın en büyük ekonomisi durumundaki Almanya 16 bin Suriyeli sığınmacı kabul etmek için 4 aydır müzakere yürütüyormuş!

Türkiye’yi ilgilendiren bir başka önemli konu, Rusya-Ukrayna krizi. Ankara AB ülkelerinden farklı olarak Moskova’ya ambargo uygulanmasına karşı. Bu tavır Türkiye’nin Ukrayna ve Kırım’ın işgalini onayladığı anlamına gelmiyor. Bozkır bu durumu “Rusya’nın köşeye sıkıştırılarak değil, sıkıştığı köşeden karşılıklı çıkarlar doğrultusunda çıkarılıp sisteme dahil edilmesinden yanayız” sözleriyle özetliyor.

Vladimir Putin yakında Türkiye’ye gelecek. Bu bakış doğrultusunda Türk-Rus ilişkileri adına çok önemli yol alınacak demektir. Volkan Bozkır Avrupa Birliği’nin, şimdi Ukrayna’da yaptığı gibi, daha önce de Gürcistan’a Rusya karşısında umut verdiğini, iki ülkenin de buna güvenip Moskova ile çatışmaya girerek toprak kaybettiğine işaret etti. Bu anlamda yumuşak bir güç olan AB’nin duygusal davrandığını ve siyasi-askeri alanda caydırıcı rol üstlenemediğini ifade etti. Volkan Bozkır, Kıbrıs açıklarına arama gemisi gönderilmesi konusunda da “Akdeniz’de istediğimiz gibi dolaşırız, hiç kimseye hesap verecek değiliz” değerlendirmesini yaptı.