Giriş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabul etmeliyiz ki oy alma ustasıdır. Ama artık gerçeklikten koptuğu görüntüsü veriyor. Örneklerle anlatalım.
Erdoğan diyor ki “Bundan (Diyanet İşleri Başkanı’nın 900 bin liralık Mercedes S500’ü iade etmesinden) haberim olsaydı derdim ki ‘Hocam ne yapıyorsun, bu makama daha lüksü gerekir.”
AKP kurmayları kapatmaya çalıştıkları konunun tekrar gündeme gelmesinden hoşnut olmaz.
Sonuçta seçim meydanına Mercedes’lerle geliyorlar. Mercedes’i akıllarda taze tutma işini muhalefet yerine Erdoğan üstlendi görüntüsü ortaya çıktı.
Erdoğan diyor ki “Eskiden o arabalar lükstü. Şimdi alelade.”
900 bin liralık Mercedes S500’e binmenin sıradan iş olduğunu söylüyor. Değerli AKP’li siyasetçiler, tuhaf bir duruma düşürülüyorsunuz. Mercedes S500’ün 21 bin 500 lira yıllık Motorlu Taşıtlar Vergisi var. 949 lira aylıkla geçinen asgari ücretlinin yıllık geliri 11 bin 388 lira. Bari Mercedes S500’leri vergiden muaf tutun. Bu vaadi duyan dar gelirli ama Mercedes S500’lü kitleler coşar, oy yağdırır. İsterseniz Erdoğan’a uymak adına sadece Mercedes sahiplerinden oy isteyin!
Ne o? “Komik duruma düşeriz” mi dediniz? Yok... Yok... Daha komik duruma düşemezsiniz. Böyle bir politika karşısında sustuğunuz için zaten yeterince alay konusu oldunuz.
Ama durun. Daha komiği de olabilir. Bir sonraki lafa bakın.
Erdoğan’ın işsizliğe yaklaşımı şöyle: “İş yok değil, var ama iş beğendiremiyorsunuz”
Bunu, resmi işsiz sayısı 3 milyon 229 bin kişi olan nüfusa karşı söylüyor.
Erdoğan diyor ki “Memur-işçi ayrımı kaldırılmalı. Çalışmayan tazminatı alır, hadi güle güle.”
Bu sözün anlamı, 657 sayılı yasayı kaldırıp memurların iş güvencesini yok etmektir. Erdoğan bu kez, 2.5 milyon memur ve ailesine seçim meydanında meydan okumaktan çekinmiyor.
Neye güveniyor?
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu “Memur Kemal” diye küçümseyip, memurların oyunu alabilmiş bir siyasetçidir. Bu kez Mercedes’i olmayan kitleleri ve iş beğenmeyen işsizlerin onurunu kırma cesaretini de gösteriyor. Bu sözleri muhalif liderler söylese dünya başlarına yıkılır. Neye güveniyor?
Belki muhalefetin bunları halka anlatamayacağını düşünüyor. Belki de parti taraftarlığını Galatasaray-Fener rekabetine dönüştürmesine güvenip “Kitlem fanatikleşti. Yaptığım penaltıyı görmez” diyordur. Asıl ağır vaka, AKP’li siyasi elitin ne düşüneceğini bilemez hali!
