Şiddetin hiçbir izahı olamaz

Bankalar yağmalanıyor, otobüsler yakılıyor, duraklar sökülüyor, araçlar devriliyor... Neden? IŞİD Kobani’ye dayandığı için. Kabul ediyorum. Kürtlerin hayatını kurtarmak için yapabileceğimiz daha çok şey var. Ama saldırılardan kaçan 200 bin insana kim kucak açtı? Suriye ve Irak’tan göç eden 1.7 milyon kişi için harcanan para tam 4 milyar dolar.

Türkiye’nin tek başına gidip Kobani’de IŞİD’le savaşmasını beklemenin akılla izah edilebilir yanı yok. IŞİD bir kara operasyonuyla durdurulacaksa bu mutlaka uluslararası koalisyon eliyle olmalı. Hedefi, çapı ve amacı belirsiz bir operasyon için TSK maceraya atılamaz. HDP-PKK çizgisi “O zaman bırakın, biz gidelim” diyor. Bu da irrasyonel bir talep. IŞİD, Türkiye’den gidenleri yakalayıp boğazlarını keserse bunun hesabını kim verecek?

[[HAFTAYA]]

Gerekçesi ne olursa olsun Türkiye’de ortalığı savaş alanına çevirmek kabul edilmez. Salı gecesi itibarıyla onlarca şehir yanıyordu. Bazıları “Sebep sadece IŞİD değil” diyor. Hükümetin Kürt sorununda hızlı hareket etmemesinin “insanların sabrını taşırdığını” söyleyenler var. Asla katılmıyorum. Hiçbir şey, ortaya konulan bu şiddetin izahı olamaz.

Türkiye’de yağma ve talan eylemlerini meşrulaştırabilecek bir iklim mi var? Haklar ve özgürlükler alanında önemli gelişmeler sağlandı. Daha çok şey yapmak adına bir yol haritası var. Kürt meselesi hiç olmadığı kadar demokratik bir ortamda tartışılıyor. Doğu ve Güneydoğu’ya son 12 yılda muazzam yatırım yapıldı, çok ciddi kaynak aktarıldı.

Geri kalmışlıktan kaynaklanan sorunların çözülmesi için birçok bakanlık proje yürütüyor. En önemlisi Türkiye’de Kürt realitesi tanındı, Kürtler kimliklerini özgürce taşıyor, kullanıyor.

Geldiğimiz yerin mükemmel olduğu söylenemez. Eksik kalan reformların Türkiye’nin topyekûn demokratikleşme adımlarıyla ilgili olduğuna inanıyorum. Alevilerin beklentileri, Ruhban Okulu’nun açılması, kadınların şiddete karşı korunması, basın-ifade, örgütlenme ve düşünce özgürlüğü alanındaki sınırlamalar Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesiyle çözülebilecek şeyler.

* * *

Ayrıca, masum Kürt sivillerin hedef olmasında Kürt politikacıların hiç mi rolü yok? Türkiye, Irak ve Suriye’deki siyasetçiler her fırsatta “Büyük Kürdistan”ın kurulmak üzere olduğundan söz ediyordu.

Suriye’nin kuzeyinde kanton, Irak’ın kuzeyinde ise özerk Kürt yönetimi ilan edildi. PKK’nın Türkiye’deki hedefi de ortada. Ulusal devletlerin bir bölümünü silah zoru ve baskıyla koparmak için girişim başlatınca bunun karşısında bir tepki oluşmaması mümkün mü?

Bu dağılma ve parçalanma görüntüsüyle paniğe kapılan ve çıkarlarının zarar göreceğini düşünen Sünni gruplar IŞİD’e destek vermeseydi örgüt bu kadar hızlı ilerleyemezdi. Amerikan işgalinden sonra dağılan ve uzun süre toparlanamayan Saddam’ın Baas güçleri de IŞİD şemsiyesi altında kendilerine yer buldu. Suriye ve Irak’ta kalıcı bir barış sağlanmadığı sürece maalesef bu şiddet dalgası önlenemeyecek.