A. Yavuz Kocaömer 'Bu yıl yine Datca'daydım'
HABERİ PAYLAŞ

'Bu yıl yine Datca'daydım'

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal her sene Datça’ya gider. Bu seneki izlenimlerini aşağıda bizimle paylaştı. “Geçen yıl

[[HAFTAYA]]

kıyı yolundan sahile inen tekerlekli sandalye rampası ve denize uzanan beton bir rampa yapıldığını gördüm. Eş dost yardımıyla zor da olsa buradan denize girebildim. Bu sene bunlara ilaveten bir ‘deniz şezlongu’ konulmuş.

Kimler tarafından yapıldığını araştırdım, karşıma Datça Engelim Olmayın Derneği çıktı. Kilitli şezlongun üstüne telefon numarası yazılmış. Arıyorsunuz, birkaç sorudan sonra size şifreyi bildiriyor ve işiniz bittiğinde bulduğunuz gibi bırakmanızı istiyorlar. Ücret filan talep edilmiyor. Kendisi de bedensel engelli olan, İstanbul yaşamındaki stresten uzaklaşmak için geldiği Datça’dan bir daha ayrılamayan Ömer Hakan Babacan derneğin kurucularından ve başkan yardımcılığını yapıyor. Aynı zamanda Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Datça Temsilcisi.

Haberin Devamı

Datça Engelim Olmayın

Derneği Başkanları emekli mali müşavir Dilek Dündar Hanım da aynen İstanbul’u terk edip sonradan Datçalı olanlardan. Tüm vaktini Datça’daki engellilere adamış gönül insanı. Hiçbir gelir kaynakları olmadan verdikleri mücadeleleri ve projelerini anlattılar, kendilerini takdir etmemek mümkün değil. Datça içinde değişik gruplara ait 48 engelli bulunuyormuş. Çevre köylerde de 100 kişi. Bırakın okula gitmeyi, evinden çıkamayan engelli kardeşlerimiz varmış. Örneğin; Ömer Hakan belediyede bir işi mi var. Gitmiş belediye kapısına ilgili memuru dışarı çağırmış, işini yaptırmış.

Ertesi gün yine aynı işlem derken bu işlemler için talepleri peş peşe gelince, başkan yanına gelmiş ve ne istediğini sormuş. Belediye binasının girişini gösterip “Buraya bir rampa” demiş. Aynı şekilde banka işlemlerini de tekrar tekrar yaptırınca (400 TL’lik havaleyi 50’şer liradan 8 defada yaptırdım diyor) banka girişine de bir rampa yaptırmış. Aslında kavgasız gürültüsüz en güzel mücadele örneğini veriyor Ömer Hakan. Denize girmesi için de bahsettiğim rampa bu şekilde yaptırılmış. Kendi imkanlarıyla da deniz şezlongunu almışlar.

Haberin Devamı

Derneğin hedefi önümüzdeki sene daha pratik olan deniz sandalyelerini tedarik etmek. “Biraz bütçemizi zorlayacak ama (yaklaşık 600 TL)” diye dertleniyorlar haliyle. Bu sandalyeleri Datça’daki diğer yerel dilde “bük” diye adlandırılan bildiğimiz koylara da götürmeyi amaçlıyorlar. Bütün bunları Datça’ya gelecek engellilere yardımcı olmak amacıyla yapıyorlar. Biz çektik bari bizden sonrakiler rahat etsin ve bu ülkemizin cennet köşesinde engelliler de yer alsın istiyorlar.

Belediye ve kaymakamlık da destek veriyor

Belediye ve Kaymakamlığa çalışmalarını ve projelerini güzel ifade etmişler ve her iki kurum da destekçileri olmuş. Çok önemsedikleri bir projeleri var; rampası olan bir minibüsleri olsun istiyorlar. Böylece Datça köylerinde, evlerinden çıkamayan engellileri ilçe merkezine getirip götürmek amacındalar. Onların da sosyal yaşamlarına katkıda bulunmak istiyorlar. Bu projeleri için belediyeden kullanılmayan 50 kişilik sinema salonunu bir seneliğine almışlar, salonu düzenleyip faaliyete geçirecekler. Başarılı olurlarsa uzun süre işletmeye devam edecekler.

Haberin Devamı

Otelleri tek tek dolaşıp tesislerin engelli erişimine uygun olup olmadığını soruyorlar. Bir tek kapıdan kovulmadıkları kalıyormuş. Evet bizzat şahidim! Kaldığım tesiste engelli odası olarak kullandığım odaya girip çıkmak, birinden yardım almadan mümkün değil. Keza duş tam bir felaket. Bütün bunları ilgili yöneticiye tekrar tekrar ilettiğimde “Üst yönetime bildirdik, halledilecek” denmesine rağmen hiçbir değişiklik olmadı.

‘Biz zaten engelli istemiyoruz’

Dilek Hanım ve Ömer Hakan’ın kaldığım yerle ilgili soruları karşısında memnuniyetsizliğimi belirttiğimde hemen tesisin müdürüne gitmişler. Aldıkları cevap karşısında şoke olmuşlar: “Biz zaten engelli istemiyoruz, İbrahim Bey’i de zorla çağırmadık” demişler. Ne yazık ki bundan son gece haberim oldu. “Otelin müdürü, iyisi mi sen sınırlarını zorlama ama en önemlisi insanlık suçu işleme.

Kimsenin kimseye engelli-engelsiz vs. diye ayrımcılık yapmaya ne hakkı ne de gücü var. Ben ve 15 kişilik grubum, müdürü olduğun tesise bundan böyle adımımızı zaten atmayacağız.” ‘Teşekkürler’ Böyle özveri ile çalışan Datça Engelim Olmayın Derneği’ne destek olmak isteyen okurlarımız aşağıdaki web adresinden bilgi alabilirler.

www.engelimolmayin.com.

Duyuru

Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘Yazarlarımız’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz

Güzel Söz

Fırtınalar, insanın denizi sevmesine engel olmaz. Maurois

Çengelli pano

Yetmez mi?

21 Eylül tarihli ‘ Çengelli İğne’ köşenizde kaleme aldığınız ‘Sözü Okurlara Bıraktık’ yazınızı okudum. Ve bir yorum yapmak istedim. Dedim, diyorum, diyeceğim: “Biz”i tanımlayan tek sözcük, “engelli!” değil. “Biz” de “siz”in gibi evlat, kardeş, arkadaş, eş, anne/baba; sporcu, öğretmen, doktoruz. Belki de, “güçlü!” birer “kalem”... Tüm bunları boş verin de, “İNSAN!” oluşumuz yetmez mi? Tıpkı “SİZ”in gibi... senemarici02@gmail.com ‘Yetmez mi?’

‘Çok teşekkür ederim’

POSTA ailesine ve bana kitap gönderen değerli kardeşlerim ve Halime Şen Hanım’a, Ali Ayaz’a sonsuz saygı ve sevgiler gönderiyorum. Adını bilemediklerimden de Allah razı olsun. Hakan Güneş 1 no’lu L Tipi K.C.E. A-Blok A-12 Koğuş Silivri/İstanbul ‘Bu yıl yine Datca’daydım’

‘Kıyafet yollar mısınız?’

3 yıldır cezaevindeyim. Annem ve babam ayrılar. Babamı iki sene önce kaybettim. Dışarıda bir garip annem var. Buradan tüm hayırseverlere sesleniyorum. Allah rızası için bana yardım edin. Üzerime giyecek elbisem yok. S beden eşofman takımı, kazak, 41 numara spor ve mokasen ayakkabı ile para yardımına ihtiyacım var. Aziz Taşkan İnfaz Kurumu Müdürlüğü A-12 Koğuşu / Afyonkarahisar

‘Bana mektup yazar mısınız?

’ Benim panonuza iğneleyeceğim konu; mektup arkadaşları ve kitap talebim. Bana mektup yazar ve kitap yollarsanız beni bir nebze olsun özgür kılarsınız. Cem Emin Kasapoğlu/T Tipi Kapalı Cezaevi C-1 / 7 Koğuşu/ Tokat

‘Hayırseverlere sesleniyorum’

Daha 10 yıl cezam var. Ne gelenim var ne gidenim. Hiç gelirim yok. Buradan hayırseverlere ve iş adamlarına sesleniyorum. Maddi ve manevi desteklerinizi bekliyorum. Allah kimseyi buralara düşürmesin. Bütün kader mahkumlarını da Allah kurtarsın. Mehmet Taran Ünye M Tipi Kapalı Cezaevi C-4 Koğuşu Ünye/Ordu

Sıradaki haber yükleniyor...
holder