Oral Çalışlar 'Düşük profilli' değil, ama ne...
HABERİ PAYLAŞ

'Düşük profilli' değil, ama ne...

Haberin Devamı

Binali Yıldırım tecrübeli bir siyasetçi. Tayyip Erdoğan’ı en yakından tanıyan isimlerin başında geliyor. Yıldırım, ‘düşük profilli’ sayılmaz, ancak (Abdülkadir Selvi’nin ifadesiyle) belki ‘muavin’ olarak tanımlanabilir. Kendisi, her dönemde ‘yardımcı’ rolünü üstlendi, şimdi de bunu yapacağı tahmin ediliyor. Davutoğlu, inisiyatif kullanıyor, Cumhurbaşkanıyla uyumu sürdürürken de doğru bildiğini yapıyordu.

Yıldırım’ın farklı davranacağını söyleyebiliriz. Başbakanlık, günün her saati kararlar verilen, bazen de ani kararlar verilen bir makam. Yıldırım, Cumhurbaşkanıyla uyum içinde çalışmaya azami özen gösterecek. Uyum, her zaman mümkün olamayabilir. Tayyip Erdoğan, yönetmek istiyor. O nedenle de, işin karakterinden gelen çelişmelerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Dış politikadan ekonomiye, ekonomiden medyaya kadar birçok alanda; Cumhurbaşkanı ile Başbakan/Hükümet arasında, refleks farkları kaçınılmaz.

Başkanlık ısrarı

Başarılı bir örnek olarak gösterilen ABD sistemi; başkanın Meclis tarafından denetlendiği, kuvvetler ayrılığının güçlü olduğu, yargı bağımsızlığının oldukça etkili hayata geçtiği bir sistem. Peki ‘Türk tipi başkanlık’ nasıl olacak? Başkanlık tartışmalarına, son dönemde, ‘partili cumhurbaşkanlığı’ gibi bir alternatif eklendi. Şu an yürürlükte olan Siyasi Partiler Kanunu içinde, bir ‘partili cumhurbaşkanı’, Meclis’i de istediği gibi kurgulayacak güce erişebilir. ‘Lider’in, milletvekillerini tümüyle belirleyebildiği bir ‘format’, Meclis’in cumhurbaşkanını denetlemesini imkansızlaştırabilir. (Fiili olarak zaten bir ‘partili cumhurbaşkanlığı’ rejimi içinde olduğumuzu söyleyenler de var.) Başkanlık sisteminin demokratikliği, güçlü yerel yönetimlerle ve bağımsız yargıyla mümkün.

Yargı bağımsızlığı, iktidarların genelde çok da gönülden benimsemedikleri bir ‘ideal’dir. Erdoğan da, yargıya fazla inisiyatif vermekten yana bir tutum içinde gibi görünmüyor. AK Parti, bugüne kadar, büyük ölçüde, “Erdoğan’ın yolu”ndan yürüdü. Ancak, Davutoğlu’nun tasfiyesiyle birlikte, bazı soru işaretleri ve tereddütler oluşmaya başlamış durumda. Binali Yıldırım’ın, uyumlu çizgisi ne kadar mümkün olacak? Yeni dönemde, yeni riskler, fırsatlar ve dengeler oluşacak, toplumdaki değişim sürecek. Yeni sularda yolculuklar yaşacağız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder