1 Mayıs

Yıl olmuş 2015 biz 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağını tartışıyoruz. Bunun üzerinden kavga ediyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde bunlar geride kalalı en az 50 sene oldu. 1 Mayıs işçinin, emeğin ve dayanışmanın bayramı.

1970’lerin gözlüğüyle, korku ve kaygılarıyla değerlendirme yapmanın imkanı yok. İşçi sınıfının mücadelesi boyut değiştiriyor. Kutlamalar ve mekanlar artık sembolik anlamlar ifade ediyor.

Hukuk mücadelesinde güvenceler, kazanımlar önemli. Endüstri devrimini 250 yıl önce başlatan İngiltere, Fransa ve Almanya’da çok yol alındı. Sendikal mücadeleler sonucunda siyasi partiler ve kamuoyu, emeğin değeri konusunda asgari bir uzlaşmaya vardı.

[[HAFTAYA]]

İşçinin güvenliği, sağlığı, sigortası taviz verilebilecek konular değil. Bu nedenle kuzey ülkelerinde, Avrupa’da ve Amerika’da ölümlü iş kazalarının sayısı çok az, maaşlar görece olarak daha iyi ve refah seviyesi yüksek. Bunların konuşulması gereken bir ortamda biz “1 Mayıs nerede kutlanmalı?” noktasında kilitlenip kaldık. Yerin neresi olacağı bana göre teferruattır.

Taksim’in 1 Mayıs gösterilerine açık olmasından yanayım. Meydanın açılmasının güvenlik sorunu yaşatacağını düşünmüyorum. Orada toplanacak kalabalığın trafiği ve hayatı felç edeceği kanaatinde de değilim. Taksim zaten bugünkü haliyle yarı kapalı bir meydan görünümünde. Cıvıl cıvıl bir insan hareketi yok. Beton blokların arasından ilerleyen otomobiller ve İstiklal Caddesi, Gümüşsuyu, Tarlabaşı ve Cihangir’e ulaşmak için oradan geçmek zorunda olanlar var.

Taksim, Paris’teki bir Opera yada Londra’daki bir Trafalgar gibi kimliği olan bir yer değil Eğer orada kutlamalara izin verilseydi bu durumdan esnaf da şikayetçi olmazdı diye düşünüyorum. Oraya gidenler su içecek, köfte yiyecek, gazete alacak, belki gidip biryerlerde oturacak hatta sonrasında alışveriş yapacak. Kalabalık bir kitlenin meydanı doldurması niye riskli olsun ki?

Geçtiğimiz yıllarda Taksim açılmış ve ufak tefek bir iki olay dışında insanlar bayramı olgunlukla kutlamıştı. 1 Mayıs’ın bayram ve resmi tatil olmasını sağlayan şimdiki AK Parti hükümetidir. Bu önemli adımı atan hükümet Taksim’in kitlelere açılmasından da korkmamalıdır. Türkiye artık bu günlerini hep beraber olgunlukla geçirebilecek bir ülke.

İşte bakın, Nevruz’larda hiç gerginlik yaşanmıyor. İnsanlar şarkı söylüyor, sloganlarını atıyor ve evlerine gidiyor. Türkiye birçok açıdan gelişiyor, olgunlaşıyor artık eski korkulardan kurtulma ve normalleşmeye yol açma zamanıdır. Barışçı ve demokratik bir atmosferde hiçbir illegal örgüt kendisine zemin bulamaz. Görmek isteyeceğimiz en son şey bir takım gruplarla polisin çatışmasıdır.

Bu işi suistimal etmek isteyen kötü niyetlileri polisten önce sendikalar durdurmalı, aralarından atmalı. Taksim kapalı diye oraya şiddet eylemi ve provokasyon için gidecekler varsa şunu bilsinler ki artık bu ülkede bulanık suda balık avlamak o kadar kolay değil.