Oral Çalışlar AK Partililerin endişeleri...
HABERİ PAYLAŞ

AK Partililerin endişeleri...

Davutoğlu’nun tasfiyesiyle sonuçlanan kriz konusunda AK Partililer arasında sıkıntılı bir hava oluştuğunu söyleyebiliriz. Partide görev almış, seçim kampanyalarında yoğun olarak çalışmış insanlarla konuşuyorum. Endişeler taşıyorlar. Resmi açıklamalara, sosyal medyadaki “merkezci” yorumlara yansıyan, “Birlik, beraberlik” ifadelerinin gerçek durumu çok da anlatmadığını, görebiliyoruz.

“Eğer damadını Başbakan yaparsa benim açımdan biter” diye söze başlayan AK Partili sıkıntılı bir şekilde bana bakıyor: “Olmaz değil mi Oral bey?” diye soruyor. AK Parti çevrelerinde, sorular artıyor. Abdüllatif Şener giderken, böyle bir hava yoktu. Abdullah Gül kenara çekildiğinde de... Bülent Arınç'ın kopuşu da pek böyle bir psikoloji yaratmamıştı.

Haberin Devamı


AK Parti’nin başarılarının ivmesini; özgürlük arayışı, alt sınıfların hayat şartlarının düzeltilmesi, otoriter devletçi merkezle ve merkez medyayla mücadele, değişimcilik gibi dinamikler oluşturuyor. Davutoğlu, başarılı bir duruş sergiliyordu. Tayyip Erdoğan'la ters düştüğü konulara bakıldığında, Davutoğlu daha değişimci ve yerleşik devletçi klişelere daha mesafeli bir siyasetçi izlenimi veriyordu.

AK Partililerle yaptığım sohbetlerden edindiğim izlenim, “Değişim dinamiği elimizden kaçıyor mu?” psikolojisinin giderek arttığı yönünde. Muhafazakar kesimler, son yıllardaki değişimde, hem ana aktör oldular, hem de kendileri değiştiler. Temel handikapları, yıllarca karşı çıktıkları “kurulu düzen”le, bütünleşme eğilimi içine girmeleri.

Olağanüstü Kurultay

22 Mayıs’taki Olağanüstü Kurultay’da, bu endişeler açıktan dile getirilir mi? Sanmıyorum. Belli rahatsızlıklar olsa da, (hep başarı sağlamış) “iktidar”a karşı çıkabilmek, kolay görünmüyor. Ancak, partinin yükselişinde taşıyıcı rol oynayan toplumsal kesimlerin özellikle muhafazakar orta sınıfların, giderek artan bir tedirginlik yaşadığını, (öz)eleştiri ihtiyacının arttığını, hissedebiliyoruz. AB ile ilişkilerden, Kürt meselesine, demokratikleşme alanlarının sıkışmasına ve ekonomik sorunlara kadar, birçok alandaki gelişmeye, kaygıyla bakılıyor. Bu ruh halinden, önümüzdeki dönemde, reformcu bir ivme ortaya çıkabilir mi? Soru şu: Değişime devam mı, statükoya sarılmak mı...

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder