Giriş
7 Haziran seçimi yalnız tek parti iktidarına değil “tek adam iktidarına” da son verdi. Seçim sonrası mevcut şartlarda hiç bir parti azınlık hükümeti kurmaz. Bu ateşli gömleği giyemez. Seçimlerden yüzde 60 oy alan CHP-MHP-HDP bir araya gelip koalisyon kuramıyor.
CHP-MHP ya da CHP-HDP gibi ikili azınlık koalisyon hükümetleri de olası değil. AKP-HDP koalisyonu olabilecek gibi görünen ama siyaset çarkında çabuk yıkılacak imkansız ihtimal.
Kurulmaz kurulsa da yürümez. Ortaya iki seçenek kalıyor; AKP-CHP koalisyonu ya da AKP-MHP koalisyon hükümeti. AKP-MHP hükümeti Türkiye’nin birçok sorunun çözümü konusunda birlikte hareket edemez.
Bunların başında “Kürt sorunu” bulunuyor. AKP-MHP hükümeti bu konuda daha muhafazakar bir tablo ortaya koyar ve Kürt sorunu konusunda şiddet politikaları tekrar gündeme gelebilir ki, bu da daha fazla kan demektir.
Kendilerine “muhafazakar demokrat” dedikleri halde sicilinde Roboski katliamı bulunan “açılım”, “müzakere”, “kardeşlik projesi”nden “Kürt sorunu” yoktur noktasına gelebilen AKP’nin “milliyetçi” öncelikli MHP’yle nasıl bir ikili olacaklarını kestirmek mümkün değil.
O yüzden tüm bu tablo Türkiye’yi AKP-CHP koalisyonuna götürüyor. AKP tabanından bir itiraz yükselmiyor. Ama CHP seçmeni tepkili. Özellikle AKP’nin adının karıştığı yolsuzlukların hesabının sorulmasını istiyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde “gölge” olacağı bir hükümette yer alınmasını kabul etmiyor. CHP dört bakanla ilgili Yüce Divan süreci konusunda tabanını mutlaka ikna etmeli.
MÜSİAD’ın fikir değişikliği
Evet seçmenin öncelikleri bunlar peki ama dış dünya, ekonomi dünyası, finans piyasaları ne istiyor? Elbette AKP-CHP koalisyonunu. Bunun ekonomiyi rahatlatacağını düşünüyor.
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) açıkça söylemese de AKP-CHP koalisyonu istiyor. Seçimden bir iki gün sonra AKP-MHP koalisyonu isteklerini açıklayan AKP’ye yakın Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak da 10 gün içinde fikrini değiştirdi; “En kolay formül AKP-MHP koalisyonu ama, zorluklarına rağmen yaygın ve ömrü itibarıyla daha doğru koalisyon AKP-CHP koalisyonudur” dedi.
Siyasi tablonun bir ayağı da HDP gerçeğidir. Türkiye’de insanlara “En büyük sorun nedir?” diye sorduğunuzda alacağınız cevap kimine göre “terör sorunu” kimine göre “Kürt sorunu”dur.
Ama iki cevap da aynı yeri gösteriyor. Peki AKP-CHP koalisyonu bu konuda çözüm üretebilir mi? Belki de en iyi çözümü bu koalisyon üretir. Nitekim AKP seçmeninin yüzde 73.7’si, CHP seçmeninin yüzde 70.3’ü “çözüm sürecini” destekliyor.
Yani süreç açısından da en ideal hükümet AKP-CHP koalisyonu. Ayrıca HDP’nin de böyle bir hükümete sıcak baktığı biliniyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “AKP ile CHP bizim ilkelerimizi içerecek şekilde koalisyon kurarsa işlerini kolaylaştırırız, destek veririz” demişti. Demokratik bir anayasa için de anahtar formül.
Erken seçimi kimse istemiyor
Bunları var olan tartışmalar. Bizim işimiz bunu size aktarmak. Siz bakmayın MHP’lilerin AKP’ye göz kırpmalarına ya da CHP’lilerin “AKP-CHP koalisyon ihtimalini zor” açıklamalarına.
Bakanlık pazarlıkları başladığı, kimlerin koltuğa oturacağının bile konuşulduğu söyleniyor. Bugün fotoğraf bu. Her şey bir anda değişebilir, siyaset bu.
Ama bilin ki siyaset oyunu bu çerçevede sürüyor. Mevcut tabloyu değiştirmez ama bunu değiştirecek tek seçenek erken seçim. Onu da kimse istemiyor.
