Yazgülü Aldoğan Adalar kalsın, Selanik yakın diyorsanız, şimdi değil!
HABERİ PAYLAŞ

Adalar kalsın, Selanik yakın diyorsanız, şimdi değil!

Turizm çöktü diyoruz ya, Türkler bile Türkiye’de tatil yapmıyor. Bu yaz herkes Yunanistan’da! Ülkenin tadı tuzu kalmamış, fiyatlar tavan yapmış, dincisi, PKK’lısı eylemde, kim gelir Türkiye’ye? Çipras, imzayı atana kadar Yunanistan’da da bir Türkler varmış, ertesi gün rezervasyonlar yapılmış, Almanı İngilizi akın etmiş! Biz de bu kez Selanik’e gidelim bakalım dedik. Selanik, İzmir’in kardeşi. Kordonu, mağazaları, hareketli şehir hayatıyla tıpkı İzmir. Ama yazın deniz derseniz gidilecek yer bir elin üç parmağı gibi Ege Denizi’ne uzanan Kalkidiki yarım adası. Meraklısına notları takdim ediyorum:

Selanik’e, Kalkidiki’ye: Neden gidilir?

Gitmesi çok kolay. İstanbul’dan her gece 21.00’de otobüs kalkıyor; gümrükte oyalanma süresine bağlı olarak sabah 06.30 gibi Selanik’tesiniz. Fiyatı da gidiş dönüş 185 tl. Uçak da var ama havaalanı patırtısına değmez.

- Araba kiralamak çok yaygın ve ucuz. 20 euro’dan başlıyor. Araba kiraladıktan sonra da bütün koylar sizin. Alın şemsiyenizi, sepetinizi gezin, yüzün.

- Kalkidiki’nin birinci ayakla ikinci ayağın arasındaki koylar ve deniz çok güzel. Maldivlerdeki kadar berraz ve mavi deniz, ılık su, pırıl pırıl bir kum. Sahil halka açık. Plajlara giriş paralı değil, yiyip içtiğinizi ödüyorsunuz.

- Yunan mutfağı bize çok yakın: kabaki, caciki, pilaki, musakka derken aç kalmazsınız. Deniz ürünleri bol ve lezzetli. Ekmekleri, hamur işleri ise çok lezzetli.

-Yunanistan’a gitmenin benim için en güzel yanı insanın kendini özgür hissetmesi! Hele kadınlar için. İstediğini giy, istediğin gibi dolaş, istediğini ye iç, kimse rahatsız etmiyor, karışmıyor, bakmıyor, oh be! Yunanistan, Avrupa! Türkiye, artık Ortadoğu, maalesef.

- Eğlenmeyi eğlendirmeyi biliyorlar; zaten kendileri de keyif düşkünü!

- Irkçılık değil ama örtülü kadın, Ortadoğulu Müslüman kalabalık aile yok. Adam oğluyla denizde oynarken şemsiyenin altında terleyen kadın görüntüsü vicdanımı rahatsız ediyor, napalım?



Öğrenci velilerine de sordunuz mu?

Bir aydır “Terör olayları turizme darbe vurdu” diye dikkat çekmeye çalışan benim. Turizmcilerin sesine kulak veren de ben. Ama bu okulları tatil edip yerli turistin etinden sütünden yararlanalım hikayesi yaş. Kurban Bayramı tatiline çıkanlar tatil yerlerine değil, aile ocaklarına gider. Okulları tatil etmenin faturasını da çocuklarını ne yapacaklarını bilemeyen çalışan anne babalar çeker! Onlar okullar açılsın diye gün sayıyordu! Oldu mu ya?

Neden gidilmez?

- Ağustos ayında kesinlikle gidilmez. Yunanlılar da tatil yapıyor. Avrupa’da hayat ağustosta duruyor, onlar da geliyor; Selanik boş, Kalkidiki kalabalık. Otellerde yer yok. Lokantada bile sıra bekleniyor.

- Sanıldığı ve söylendiği kadar ucuz değil. Kalınacak oteller pahalı ve yer yok.

-Yiyecek içeceğin vergisi yüzde 13’den yüzde 23’e çıkınca yemek fiyatları da artmış. Yok öyle 20 Euro’ya masa donatmalar. O paraya bir kişi ancak doyar.

-Para ödeme konusu sıkıntılı. Büyük zincirler dışında kredi kartı geçmiyor. Gidecekseniz yanınızda nakit götürmekte yarar var, yoksa atm’den çekmek zorunda kalırsınız, sadece euro, doları görmek bile istemiyorlar, bütün dertleri komisyon tabii. Kredi kartını görmeye tahammülleri yok. Nakite indirim de yok, çünkü zaten herkes nakit veriyor. Nakit derken büyük para da almayın. 200 euro’yu görünce dudakları uçukluyor!

- Sivri sinekleri çok acımasız. Saldırdı mı bir hafta kaşınıyor, şişiyor. İlaç filan da kolay kolay kar etmiyor.

-Görülecek tek şey Atatürk’ün evi demişlerdi. Kapalı, göstermiyorlar. Güya tadilattaymış. Artık evini bile göstermiyorlar bence!

- Krizi hissetmemek imkansız. Kapanmış, iflas etmiş dükkanlar, lokantalar, iç burkuyor. Her yerde satılık ilanları. Bu arada ucuza bir daire düşürebilirseniz, kaçırmayın. En lüks semtte villa bile alabilirsiniz, İstanbul’un dışındaki rezidanslardan daha ucuza, Avrupalı olursunuz fena mı!



Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder