Giriş
Askeri güç kullanarak terör örgütlerini geriletmek mümkündür. Fakat sadece bu yolu kullanarak tamamen ortadan kaldırmak imkansız. Türkiye yıllar içinde PKK’ya ağır kayıplar verdirdi ama bütünüyle silahsızlandırmayı başaramadı. Örgüt belli bir toplumsal taban buldu, sınır ötesinden destek aldı ve zaman içinde kurumsallaştı. Siyasal uzantıları kanalıyla da meşruiyet arayışına girdi.
Benzer bir durum IŞİD için de söz konusu. Aşırı dinci örgütün eli kanlı teröristleri dün Kilis’te bir astsubayımızı öldürdü. Suruç’ta 32 kişinin hayatını kaybettiği saldırının yüzde 99 IŞİD tarafından düzenlendiğini söyleyebiliriz.
Bütün işaretler IŞİD’in Türkiye’yi hedef tahtasının ortasına oturttuğunu gösteriyor. Türkiye bu noktada, neredeyse 50 ülkenin bulunduğu IŞİD karşıtı koalisyonda daha aktif rol üstlenmek zorunda kalacak. İncirlik Üssü’nün Amerikan uçaklarına ve insansız hava araçlarına açılması ilk işaretidir. Uzun soluklu bir sürece giriyoruz. PKK’yla mücadele 35 yıldır devam ediyor. IŞİD ile mücadelenin aylar içinde sona ereceği beklenmemeli.
[[HAFTAYA]]
* * *
PKK ve onun Suriye’deki uzantısı PYD-YPG bir yıldır IŞİD’le Kobani ve çevresinde savaşıyor. Türkiye genel olarak PYD-YPG’nin mevzi kazanmasından rahatsızlık duyuyordu. Ankara bu bölgedeki gelişmelere “Yeni bir Kürt bölgesi kurulmasın” ilkesiyle yaklaşıyor. Ankara’nın uzun süre önce terör örgütü ilan etmesine rağmen IŞİD’e karşı operasyonlara girmek istememesi, sınır ötesindeki dengelerin değişebileceği endişesinden kaynaklandı.
Tüm bu yaşananlardan sonra Türkiye’nin IŞİD politikasını kökünden değiştireceği açık. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin angajman kuralları gereğinde yapacağı müdahaleler, uluslararası koalisyona daha aktif katkı ve sınırın çok daha etkin şekilde denetim altına alınacağı adımları izleyeceğiz. Korkarım ki Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi şehirlerimiz bu huzursuzluklardan daha kötü etkilenecek. Zaten ekonomisi büyük oranda sınır ticaretine bağlı olan illerimiz Suriye’den gelen göç dalgasıyla perişan olmuştu.
* * *
Şunu unutmayalım;, TSK’nın tankları, fırtına obüsleri veya havadan yapacağı bombardıman IŞİD’i tamamen bitirmez. Onu doğuran ve besleyen siyasal-sosyal şartlara müdahale etmedikçe, kalıcı çözüme ulaşmak imkansızdır. Yapılması gereken şey, örgütün Türkiye üzerinden insan ve para kaynağına erişimini durdurmaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fanatik ve radikal örgütlere karşı toplumu bilgilendirmek için bir gayreti olduğunu biliyorum, fakat bu girişimin çok daha etkin ve yaygın şekilde yapılmasına ihtiyaç var. IŞİD gibi örgütler, kahvehane kenarlarında iş bekleyen gençlere veya dini görevlerini yerine getirmek üzere camilere giden vatandaşlara çok kolay ulaşıyor. Eğitimsiz, bilgisiz, bilinçsiz ve sosyal açıdan geri kalmış insanların IŞİD gibi örgütlerin tuzağına düşme ihtimali maalesef çok yüksek.
