Avrupa'nın gıda devi Quick Türkiye'de

Avrupa’nın ünlü restoran zinciri Quick Türkiye’ye geldi. “Peki bu seni neden ilgilendiriyor?” derseniz anlatayım. Türkiye’ye her düzeyde yatırımın yavaşladığı bir dönemde yabancı sermayeli bir kuruluşun Türk ortağı ile birlikte istihdam yaratacak olmasını çok önemsiyorum.

Ülkemizde açılan her iş yeri mimar ve mühendisinden, elektrikçi ve tesisatçısıya kadar ekonomik hareketlilik yaratıyor. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Rekabet, ekonomik gelişim için hayati önemde.

Quick’in Türkiye’deki mevcut zincirlerle yarışa girmesi tüketicilerin lehine olacak. Üçüncü gerekçem ise biraz kişisel. Neredeyse son 15 yıldır hiç hamburger yememiştim. “Quality Burger Restaurants” sloganıyla giriş yapan Quick vasıtasıyla artık fast food sunan markalar da kalite- lezzet dengesi için daha çok çalışacak diye umuyorum.

[[HAFTAYA]]

Quick’in Türkiye’deki yatırımcısı IFB Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Naci Topçuoğlu iş dünyasının saygın ve tanınan bir ailesinin temsilcisi. Gaziantepli Topçuoğlu’nu Kaşmir Halı’yı da üreten Gülsan Holding’ten tanıyoruz.

Gülsan, Türkiye’nin tekstil devleri arasında. Otomotivden enerjiye kadar bir dizi alanda büyük yatırımları var. Ailenin en genç üyelerinden Naci Topçuoğlu eşi Pınar Topçuoğlu ile birlikte İstanbul’da yeme içme dahil yeni sektörlerde yatırımlar yapıyor. Topçuoğlu ile Ataşehir’deki restoranda lezzet testi yaptık. Böylece uzun bir aradan sonra ilk hamburgerimi de yemiş oldum.

Quick’in “Giant” adı verilen hamburgeri satıldığı ülkelerde “best seller” olmuş. Yakında Türklerin damak tadına uygun başka seçenekler de sunacaklar. Bazı hekimler ve diyetisyenler arasında “Aman fast food’a mesafe koyun” söylemi yaygın olduğu için Quick, burger keyfinden taviz vermeden yeni nesil sağlıklı formüller geliştirmiş. 1 milyar dolarlık satış yapan Quick, Türkiye’de ilk etapta Forum İstanbul, Cevahir, Şişli Meydan, Anadolu yakasında Ataşehir Bulvar 216 ile Viaport’ta müşterilerinin karşısına çıktı.

Şirket 5 yıl içinde 100’e yakın restoran açmayı planlıyor. Naci Topçuoğlu’nun yakın dönemdeki hedefi, İran gibi komşu ülkelerde büyümek. Bu sayede Türkiye’den teçhizat ve gıda maddesi ihracatı da mümkün olabilecek. İran, Türk yatırımcılar için giderek cazip bir pazar hale geliyor. Bütün bu gelişmeler Fransa kökenli şirketin Türkiye’ye duyduğu güveni de gösteriyor. Son yıllardaki dalgalanmalara rağmen Türk özel girişimcisi, iş yapılabilirlik açısından küresel sisteme istikrar mesajı veriyor.