Giriş
Münevver Garipoğlu cinayeti toplumu sarstı, yalnız ailesini değil herkesi hasta etti. Yaşanan travma en son “toplumsal şizofreni”ye dönüştü. Katil Cem Garipoğlu’nun Silivri 5 Nolu Cezaevinde intiharı özellikle sosyal medyada “yalan rüzgarının” esmesine neden oldu. “Cem Garipoğlu, ölmedi kaçırıldı” diyen de oldu, “İntihar etmedi, öldürüldü” diyen de. Cem Garipoğlu’nun başına poşet geçirip kendisini astığı pencere demirinden indirilen cesedi daha soğumadan, twitter’da, “Cem Garipoğlu az önce Erbil'den kalkan özel bir uçakla Okecie havalimanına (Polonya) indi. WE 204FK plakalı bir araçla şehir merkezine gidiyor.
OTOPSİYE KATILMAK İSTEDİLER
Cem Garipoğlu, Nowy Swiat Caddesi'ndeki Hotel Bristol'e Nuri al Said adına düzenlenmiş Irak pasaportuyla check-in yaptı.” diye yazanlar bile oldu. Yetmedi Çin’de olduğunu bile yazdılar. Bu saçmalıklar Karabulut ailesini de kontrolden çıkardı. Karabulut ailesi Silivri Savcılığı’na dilekçe vererek, Cem Garipoğlu’nun ölümünden sonraki kamera kayıtlarını talep ettiler. Duyduğuma göre avukatlarına, Cem Garipoğlu’nun Adli Tıp’ta yapılan otopsisine katılmak istediklerini bile söylemişler. Garipoğlu hakkındaki yalanlar Türkiye’nin dört bir yanına dağıldı.
DEDİKODULARIN NEDENİ NE?
Aslında sosyal medyaya hakim olan bu gerçekdışı dedikodular, sisteme olan güvensizlikten kaynaklanıyor. Bunu da bir yere kadar anlayabiliyorum. Ancak ortada bir de gerçekler var, Saçmalamanın hele hele gazetecilerin bu tür saçmalıklara alet olması doğru değil. O yüzden bu konudaki soruyu doğrudan muhatabına Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfu Dursun’a sordum. Başsavcı Dursun, Cem Garipoğlu’nun intihar ettiği gün soruşturmayı yürüten Savcı Tuğba Şener ile birlikte tam 6 saat Silivri Cezaevinde kalmış. Kamera kayıtlarını izlemiş. Adli Tıp personeli aracılığıyla Cem Garipoğlu’nun saç örneğini, kan örneği alınmış. Hatta tırnak içlerinden bile doku örnekleri alınmış. Yetmemiş daha sonra ortaya çıkacak tereddütleri gidirmek için DNA örnekleri de alınmış. Tüm bunlar fotoğraflanmış, video kaydına alınmış.
"HİÇ TEREDDÜTÜM YOK, ÖLEN CEM GARİPOĞLU'DUR"
Başsavcı Lütfü Dursun’a tüm bunlar ışığında 'ölen kişi Cem Garipoğlu mu?' diye sordum. Cevabı çok netti; “Elbette olayla ilgili soruşturma sürüyor ve Adli Tıp’tan rapor bekliyoruz. Ancak şunun bilinmesini isterim, hiç tereddütüm yok ölen Cem Garipoğlu’dur”
OTOPSİ GÖRÜNTÜLERİNİ AİLEYE VERMEYECEKLER
Başsavcı’ya Cem Garipoğlu’nun öldürdüğü Münevver Karabulut’un ailesine, talep ettikleri intihar sonrası cezaevinde ve otopsi sırasında çekilen görüntüleri verip vermeyeceklerini sordum. Aldığım cevap şu oldu; “Cem Garipoğlu’nun ölümü ile ilgili dosyanın Karabulut ailesiyle bir ilgisi yok. O yüzden taleplerini karşılamak mümkün görünmüyor” Adli Tıp raporuyla her şey ortaya çıkacak. Ama bakalım sosyal medyaya hakim olan şizofrenlere taş çıkartacak, yalancılar, dedikoducular nasıl ıslah olacak.
