Giriş
Ne yazık ki Soma hafızalarımıza 301 madencimizi bir iş kazasında kaybetmemizle kazındı. Bir değil, beş değil, 301 madenci! Bu facia sonrasında madencilerin geride bıraktığı ailelerine yardım için pek çok kurum elini uzattı.
Ama maden kapanmış ve pek çok madenci ailesi de işsiz, parasız kalmıştı. TEKFEN Vakfı, ailelere parasal yardım yapmak yerine mikrokredi uygulaması başlattı.
Bangladeşli Nobel Ödüllü Muhammed Yunus’un, Türkiye’de Prof. Aziz Akgül tarafından getirilen bu uygulamasıyla yoksulluğun kaldırılması için kadınlara küçük bir kredi verilip üretimde kullanmaları isteniyor.
Şimdiye kadar Türkiye’de 67 ilde 45 bin kadın 2003’ten bu yana toplam 520 milyon kredi kullanmış ve Diyarbakır Sur’da hayat durmuş olmasına rağmen haftada 25 tl olan kredi taksitlerini ödemişler!
Tekfen Vakfı Soma Şubesi de 357 kadına ‘1000 TL’ mikrokredi vermiş. Bunlardan 300’ü ikinci yıl kredi almaya devam etmiş.
Çoğu kendi üretmeyi bildiği el işi, ya da ekmek, salça reçel gibi gıda ürünleri yapıp satmış.
Atölyelerde yeni projeler
El Emeği, Ev Ekmeği Şenliği’ne katılmak için gittik Soma’ya. Adının şenlik olmasını kadınlar istemiş, artık onlar da gülmek istiyor! Vakıf, İstanbul’dan öğretmenler getirerek iki günlük atölyeler açıp kadınlara değişik ekmekler, daha kolay satılabilecek takılar, keçeler ve ayrıca bütçeleme yapmayı öğretti.
Neredeyse hemen hepsinin eşi madende çalışan ya da işsiz olan kadınlar da açılan panayırda yaptıkları işleri sergileyip sattı. Bazıları şimdiden çok havalı.
Biz oya yapmayı da biliyoruz, satmayı da deyip atölye çalışmasına katılmayan da var!
Kadının küçük de olsa bir destekle üretime başlayıp ekonomiye katılması çok önemli. Aileye katkısı arttıkça değeri artıyor, kendine güveni geliyor.
Hayvan deyince anladığımız aynı şey değil!
Banu Aydın’ı Instagrama yüklediği fotoğraflarıyla tanıdım, o bir hayvan dostu, aktivist. Çok da güzel bir kadın. Sokak hayvanlarıyla içli dışlı fotoğrafları bir estetik harikasıydı, ilgimi çekti. İzledikçe hayranlığım arttı.
Hayat felsefesi kısaca “Şüphesiz ‘hayvan’ deyince aynı şeyi anlamıyoruz” sözü. Onun için hayvan, bu dünyayı paylaştığımız diğer bütün canlılar gibi, yaşama hakkı olan varlık.
Yaşama hakkı derken, şiddet görmeden, horlanmadan, beslenerek, tedavi edilerek, sevilerek. Bir ticari mal gibi satılmadan, satılmak için hiç durmadan çiftleştirilmeden, dövülmeden, kurşunlanmadan, taciz edilmeden!
Arazide sevgi nakli!
Sizin AVM’lerde eğlenerek geçirdiğiniz hafta sonlarında o ve arkadaşları, araziye atılmış, terkedilmiş hayvanları beslemeye gidiyor. Onlara su ve yemek götürüyor, başını okşuyor, çünkü arazide de olsa, bir hayvan sadece yemeğe aç değildir, sevgiye de açtır.
O hayvanların çoğu, önü arkası düşünülmeden bebekken çok şirin diye satın alınmış, ama bir pelüş oyuncak değil de sorunları olan bir canlıyla karşılaşılınca terk edilmiş.
Banu Aydın, arkadaşları ve onlar gibi pek çok hayvan dostu, bu terkedilmiş hayvanları sokaklardan kurtarmak ve yuvalandırmak için çırpınıyor, tedavilerini üstleniyor, kısırlaştırıyor.
Aslında sözü onlara bırakmak gerek. Banu Aydın, tüm geliri sokak hayvanlarına bırakılacak iki güzel kitap yazdı; Kediler ve Köpekler.
İnkilap Yayınevi’nden çıkan kitaplarda kedi ve köpeklerin karakterlerinden bakımına, hastalıklarına, onların yaşam diline kadar merak ettiğiniz pek çok sorunun yanıtı var.
Bir kedi veya köpek sahibi olmak istiyorsanız bu kitapları okuyup ona göre karar verin.
Enginar, Urla’nın başının tacı
Türkiye’de bir yerden bir yere savrulmak için birkaç saat ve km yetiyor! Soma’dan Urla’ya geçtim. Urla, henüz keşfetmediğim, İzmir’in güzel ilçelerinden. Enginarı meşhur ve bu yıl 2. Uluslararası Enginar Festivali’ni yapıyor.
İzmir’in bu yarımadası, bağları, zeytinleri, villalarıyla İtalya’nın o bayıldığımız Toskana Vadisi’nden farksız. Burada sakin bir hafta geçirmek, bağları, şarap evlerini gezmek için ne kadar uygun.
Üstelik tarihi bir dokusu da var. Telefona indirilebilen bir uygulamayla, yarımada ve İzmir ile ilgili bütün bilgileri alabilir, @urlawines’dan da, ünü İzmir’i ve Türkiye’yi aşmış 7 şarap üreticisini bulabilirsiniz.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyur’un ev sahipliğinde bağların arasında rüya gibi bir atmosfer yaratılmış ve bütün İzmir burada! Aslında enginar yemeğe geldik ama Osman ve Melodi Sezener’in 7 şaraplı ve kahveli kuzu inciğini hiçbir yerde yemedim!
Enginar dolmaları ve başka tarifleri ise yabancı şefler ve Urlalı kadınların bir tür rekabeti biçiminde Cumartesi ve Pazar günü Urla pazarında göreceğiz.
