Nedim Şener Bu muhafazakarlar adamı dinden soğutur
HABERİ PAYLAŞ

Bu muhafazakarlar adamı dinden soğutur

Muhafazakar basın bir dönem mağdurdu. Askeri vesayet sisteminin baskısı altındaydı. Haksızlığa uğradılar, linç edildiler; yalanla, hedef göstermeyle, tetikçilikle. 2002 yılından beri artık muhafazakar bir iktidar var. Bu iktidar Fethullah Gülen cemaatine bağlı basının da içerisinde olduğu kendisine bağlı bir medya düzeni yarattı. 17 Aralık 2013’e kadar da el ele operasyonlarla iktidar için alan temizliği yaptılar. Muhafazakar medya o tarihe kadar polis operasyonlarının yarattığı korku iklimi ile kendisini büyüttü. İktidarı eleştirmek, yolsuzlukları yazmak onların gözünde hükümeti düşürme girişimi, darbe teşebbüsüydü.

Haberin Devamı

Deniz Feneri yolsuzluğunu yazdık diye cemaatçi müfettişler tarihin en büyük ve en ahlaksız vergi cezasını bu dönemde Doğan Grubu’na yazmıştı. İktidar da bu cezaları savunmuştu. O günleri hatırlayın; Aydın Doğan ve Doğan Grubu muhafazakar basının manşetlerinden inmiyordu.

Bununla birlikte ‘polis operasyonlarında tutuklanacaklar’ listesinin başına isimler bu gruptan seçiliyordu. Aynı dönemde Fethullah Gülen cemaatine bağlı medya yöneticileri hedef aldıkları kişileri gömmek için kazdıkları kuyulara kendilerinin düşeceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Ama 17 Aralık sürecinden sonra o devir artık kapandı. Şimdi açık açık AKP’li, Erdoğan destekçisi olduğunu söyleyen muhafakazar basın ortalığı kasıp kavuruyor. Eskiden eleştirdikleri ne varsa şimdi kendileri yapıyorlar; yalan yazıyorlar, şantaj yapıyorlar, hedef gösteriyorlar, tetikçilik yapıyorlar.

Ağızlarında din, iman, iftira

Ağızlarından Allah, din, iman düşmüyor. Cemaatçilerin de içinde bulunduğu muhafazakar medya Gezi eylemleri sırasında başörtülü bir kadının çocuklarıyla eylemciler tarafından dövüldüğünü, bebeğinin tartaklandığını, eylemcilerin üzerine idrarlarını yaptıklarını haberleştirdiler.

Eylemcilerin Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii'nde içki içtiklerini yazdılar. O iddiayı bizzat o gece orada olan imam yalanladı. Hükümet de o yalanlar üzerine açıklama üzerine açıklama yaptı. Erdoğan meydanları inletti.

Haberin Devamı

Peki ne oldu? O muhafazakar medya şimdi Kabataş olayının yalan olduğunu kendisi yazıyor. Çünkü o yalanlar kendilerini çürüttü. Öyle ki artık tetikçiler yalanlarla birbirlerini vuruyor.

Bir süre önce Doğan Grubu’nu terör örgütü DHKP-C ile ilişkili göstermek için gazete manşetlerinde montaj üzerine montaj yapıyorlardı. Hepsi yalan ve iftiraydı. Ahlaksız yalanlarıyla insanları hedef gösteren tetikçiler şimdi de Doğan Grubu ile terör örgütü PKK’yı yan yana göstermeye çalışıyor. Doğan grubunun, PKK üzerinden Türkiye’ye hiza vermeye çalıştığını, PKK’nın Kandilden değil Doğan Grubu merkezinden yönetildiğini yazabilecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar.

Kaleşnikoflu terörist görmedim

Bu yazıdan sonra çalıştığım gazetede her yere baktım, Hürriyet binasındakilere, Doğan Grubu merkezini arayıp sordum; hiç elinde Kaleşnikof olan poşulu teröristleri gören olmamış! Biliyorum şakası bile ağır. Ama muhafazakar medyanın derdi gerçekler ve habercilik değil. Onların yaptığı iktidar adına yalan ve iftira ile hedef aldıkları kişileri hizaya getirmek.

Haberin Devamı

Yalan en büyük silahları. Muhafazakar deyince insan dini hassasiyetlerden dolayı bu kişilerden ahlaki konularda biraz daha özen bekliyor. Ama bizimkilerin yaptıklarını gören alimallah dinden soğur. Ama biz onlara rağmen inançlarımızdan soğumayalım. Hak eden herkesle bayramlaşalım.

Herkesin Ramazan bayramı kutlu olsun.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder