Çağa ayak uydurmayan eziliyor

Hac’da ezilerek ölenlerin ölülerine de saygı gösterilmedi.

Birbirlerini ezerek ölen 753 kişi ve 800’den fazla yaralı, Suudi Arabistan’da hac için bulunuyordu. Bir saat içinde 1500 kişinin ölüp yaralandığı bu olayın gerekçesi nedir? İbadet. Katı bir krallık sistemiyle yönetilen Suudi Arabistan’ın toprakları içinde kalan Hac mekanları organizasyon için bu ülkeye maddi manevi büyük sorumluluk yüklüyor ama yapan yok!

Bir diğer gerçek ise bundan 1500 yıl önce hayata geçen ve o günün koşulları içinde uygulanan ibadet biçiminin günümüzdeki nüfus artışı ve yaşam biçimine uyum sağlayamaması. İslam dininin reform geçirmesine tutucu çevrelerin itirazı var. Ne ki çağın gereklerine bir gün gelecek karşı koyamayacaklar; güvenilen, sözü dinlenen akil din adamları bir araya gelecek ve kuralları yenileyecek, kaçarı yok.

Söz konusu inançlara karşı çıkmak değil. İbadet biçimi çağdışı, arkaik. Örneğin Hac, Hz. Muhammed’in o dönem yaptıklarının bir tekrarı, sembolik bir ritüeldir. Bir dağın tepesine çıkıp taş atarak şeytan taşlıyorlar. O zaman 500 kişiyle yapılmış, şimdi yürüyen merdivenlerde bir milyon kişi koşturuyor! Şeytan taşlamaya gidenlerle şeytan taşlamaktan gelenler içinde bu işi tekerlekli iskemlede yapmaya kalkan engelliler de olunca facia oluyor, olmaması mümkün mü, işe şeytan karışıyor.

Şehirde kurban olur mu?

Her kurban bayramında beslendikleri yerden şehir merkezlerine getirilip satılan hayvanlara eziyet ediliyor, acemi kasaplar kendilerini doğruyor, boğalar kaçıyor, denize kan gölü akıyor, kesilen etler dolaba istifleniyor. İslam dininin güzellikleri bu hay huy içinde kaynayıp gidiyor, zaten İslam ülkeleri coğrafyasına baktığınız zaman mezhep ve iktidar savaşları, akan kan yüzünden İslamın bir sevgi, barış, hoşgörü dini olduğu anlaşılamıyor. Yok mu cesur, bilge, gözü kara İslam alimleri, bir araya gelip de bu işi konuşacak?

CHP’ye vurmak için bahane çıktı



Her mitinge elinde Kürtçe Kuran’la çıkmıştı

Tarafsız Cumhurbaşkanı, lafını eveleyip gevelemiyor: Rusya dönüşünde uçakta, HDP’nin baraj altında kalmasını istediğini açıkça söylüyor. Kampanya döneminde açılış adı altında partisine oy isteyecek mitingler yapacağını da belirtiyor. Kamuflaja gerek yok, anayasa, yasa, bilerek ve taammüden çiğneniyor! Bundan önceki kampanyada mitinglerde Kürtçe Kuran göstermişti, şimdi Bismillah çekecekler.

Her türlü dini sembolü kampanyada kullanmak, din istismarı yapmak yasak. CHP milletvekili Tanal, AKP’nin Bismillah’lı kampanya şarkısını Yüksek Seçim Kurulu’na şikayet ediyor. YSK da kullanılmasını yasaklıyor. AKP, her şıkta kazançlı!

Hem bundan önce yaptığı gibi YSK kararlarını tınmayacak ve besmeleyi kullanacak, hem de “gördünüz mü dinsiz imansız parti, besmele çekmemize bile karışıyor” diye kara propaganda yapacak. Vallahi YSK’nın bu hızlı kararı biraz da bunun için mi aldığını düşünmedim değil. Din ve milliyetçilik hassas, kırılgan noktalarımız. Bunları kaşımak ülkeye zarar veriyor ama ne gam, kimilerine de oy olarak geri dönüyor ya. Oy için yapmayacakları ne kaldı?

Gidenler geri dönecek zaten!

Uzun bayram tatilinde İstanbul’dan kaçanlar bu kentin kaldıramayacağı bir nüfus altında ezildiğinin bariz kanıtı. İstanbul göç almasaydı, normal nüfus artışıyla bugün 5.5 milyon olacaktı. Oysa şimdi bunun üç misli nüfus ve yetmeyen bir alt yapısı var. Kentin karakteristiği de yok; bir ticaret ve finans merkezi midir, sanayi merkezi mi? Kültür, turizm ağırlıklı mıdır, eğitim ağırlıklı mı? İstanbul’un vizyonu, karakteri nedir? Bir yandan dünya mirası tarih ve kültür hazinelerine sahip ol, bir yandan asayiş olmadığı için tarihi surlara bile yaklaşmaktan kork! Her köşede dilenen Suriyeliler ve kentin merkezini işgal eden Arap turistlerin curcuna görüntüleri de üstüne tüy dikince İstanbul’un ne güzelliği kaldı, ne tatilde azalan nüfusuna rağmen keyfi.