Giriş
Kelime dağarcığımız zenginleşiyor. Eşref-i mahlûkat ile esfel-i safilin, son kazanımlarımız oldu. Hele bir de sehven var ki, kerhen’i bile solladı. Ben de serahaten soruyorum şimdi: Acaba her yerde köstebek mi var? Çok esrarengiz şeyler oluyor ama aklımızda sadece telefonlarımızın dinlendiği kalıyor. Yetmez. Bu meydan, esfel-i safilin’e bırakılmaz.
[[HAFTAYA]]
Asil atlar vardır. Ama asil insanlar kaldı mı? Köpekler duyguludur. Peki insanların hepsi duygulu mudur? Kedi haysiyetlidir. Acaba sahibi de öyle midir? Köprüden geçene kadar “ayı’ya dayı demek” nasıl bir ahlaktır? “Bana dokunmayan yılan” acaba hâlâ yaşıyor mudur? Söyler misiniz “eşek sudan gelene kadar” dayak yemeye insan nasıl dayanabilir? “Tavşana kaç, tazıya tut” neyin nesidir? Yahu çekirge kaç kere zıplayabilir?
Görüyor musunuz? İnsanların en büyük rehberi, Hayvanlar Alemi. İntikamcılığı bile kargalardan öğrendik. Kafamızdaki tilkilerin kuyrukları hiç değmez birbirine... Bir gün kurt, yolda kuzu’ya rastlamış... Bir gün Ağustos Böceği, Karınca’nın kapısını çalmış... vs. Gördünüz mü? Hep kıssadan hisse.
Nitekim... Erken öten horoz, yüzde 65’ten bahsediyor. Yüzde 55-56 da öbürü bekliyor. Eh, beriki de yüzde 10 alsa, 130-135 puan eder. Adamın biri bakkala koşmuş, 500 liralık bir kupür uzatmış, şunu boz demiş. Bakkal, gayet sakin almış 500’lüğü, çekmecesinden iki tane 250 liralık kupür çıkarıp vermiş adama... Durum budur. Siz siz olun, meydanı asla esfel-i safilin’e bırakmayın.
