Giriş
Tiyatroda geçiyor ama asıl kendisi tiyatro. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları 60 küsur yıl önce yazılmış Cibali Karakolu’nu sahneliyor. Sosyal medya sansür iddialarıyla çalkalanıyor. Önce “orospu” rolü çıkarılmış. Sonra bir seyircinin şikayetçi olması üzerine “İlla hükümet mi soyacak?” repliği kaldırılmış. Erhan Yazıcıoğlu bu iddilara ne yanıt vermiş biliyor musunuz?
[[HAFTAYA]]
Oyun uzun sürdüğü için oyuncular servise yetişemiyormuş, onun için oyun biraz kısaltılmış! Oyun komediydi, ama buna daha çok güldüm! Servise yetişemeyen tiyatrocular orospu rolüne çıkamıyorlar! Kazara oyunda namaz kılma sahnesi olsaydı ve o sahne servise yetişemiyorlar gerekçesiyle kaldırılsaydı, bunu kime nasıl anlatırdı Erhan Dostum? Hem o servis oyuncuları götürmeyecekse kimi götürüyor?
Hırsız lafı nerede geçiyormuş?
Karakolda!
Çok merak ettiyseniz gidin oyunu izleyin, tabii kesile kesile ne kaldıysa...
Kürtler hükümetle anlaşmamış mıydı?
Pazartesi gününe güzel başlamıştık. TV’de Sırrı Süreyya, yanında sussa bile görüntüde Pervin Buldan eşliğinde, ağzından bal damlıyor! “Biz bu meseleyi çözeceğiz!” diyor. Süre yok, belki yarın, belki yarından da yakın; mesele bitti demeye getiriyor. Pazar günü sorduğum sorunun da yanıtını veriyor: Seçimlere parti olarak girecekler. Şom ağızlıların dediği yalan, barajı aşacaklar. Aşmakla kalmayıp geçecekler.
Geçmeseler bile dert değil. Öyle olması gerekiyor. Bölgesel özerklik, HES’e karşı çıkan Trabzonlu köylüye de yararmış. Silah bırakma meselesini de medya üzerinden konuşmazlarmış, çünkü sıkıntı yaratıyormuş. Öğleden sonra gördük ki medya üzerinden konuşmasalar bile “sıkıntı yaratıyor!” Mardin’de askere mayınlı saldırı! Neyse ki ölüm yok, komutanları da dahil olmak üzere 6 yaralı!
Bunu nasıl açıklıyorlar acaba? “Kontrol edilemeyen yerel unsurlar” mı? “Bu süreçte olur böyle yol kazaları” mı? Hepimiz istiyoruz terörün bitmesini. Ama çözüm sürecinin silahların gölgesinde, silah tehdidiyle olması sizin de canınızı sıkmıyor mu?
Sizi ham yapar bu zilliler
Los Vivancos flamenko yapan İspanyol bir babanın yedi farklı kadından sahip olduğu ama dansçı genini geçirdiği 7 delikanlı. Kardeşler önce kendi başlarına takılmış, kimi bale yapmış, kimi flamenko.
Sonra bir araya gelip bu muhteşem topluluğu kurmuşlar. Türkiye’ye beşinci gelişleri. Her seferinde daha iyiler: Performans olağanüstü, kostüm, tasarım, koreografi yaratıcı. Flamenko zaten romantik, bunlar bir de gömleği çıkarıyor, oluyor erotik! Bir buçuk saati aşkın “Bidaha, bidaha” diye çığlık çığlığa izledik CRR’de.
‘Bu ülkeyi mi kapatacaklar’ dedik, gülüp geçtik.
Çocuklar yine gelin, olmaz mı!
