Yazgülü Aldoğan Cumhurbaşkansız Gazi Koşusu Renk'le renklendi
HABERİ PAYLAŞ

Cumhurbaşkansız Gazi Koşusu Renk'le renklendi

Hep isterdim, nihayet bu pazar gittim ve izledim; Gazi Koşusu’ndan bahsediyorum. Tabii işin müthiş acemisi olarak hadi bir de bahis oynayalım dedik, ne kadara, nasıl oynanır öğrendik. Büyük paraların döndüğü bir müşterek bahis sistemi. Sadece bir kere oynayıp kaybettim, jokeyin elbisesini beğenip at seçince bu kadar oluyor! Arkadaşım bir sürü ata oynamış, kazandı, farkında değil, kaybetti sanıyor! Yani eğlendik. Organizasyon çok güzeldi. Gazi Mustafa Kemal adına 89’uncusu yapılan ve şimdiye kadar darbe dönemlerinde bile hiç kesintiye uğramamış bu koşuya 3 yaşındaki safkan İngiliz atları katılabiliyor.

Haberin Devamı

89’uncu Gazi koşusu’nu kazanan ‘Renk’in sahibesi Gülçin kundakçı, Gazi’nin at üstündeki heykelini Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri kasırga’dan aldı. Yanında jokeyi Ahmet Çelik, arkada TJk Başkanı Yasin kadri Ekinci...

Türk jokeyin başarısı Atların 7 sülalesi, bizim aileden daha fazla belli! Yurt dışından bu yarış için özel olarak getirilmiş iki yabancı jokey vardı ama Ahmet Çelik, 240 bin TL para ödülüyle, yarışı kaptırmadı! Dünya güzeli Renk birinci olurken sahibinin genç bir kadın olması (Gülçin Kundakçı) ayrıca hoşuma gitti. O da 2.5 milyon gibi rekor bir ikramiyeyi eve götürdü ama at yetiştirmek çok pahalı bir iş. Tribünlerin rengi ise kadınlardı. Başta Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci’nin Panama şapkası olmak üzere, özellikle at sahibi ailelerin kadınlarının süslü şapkaları İngiltere’yi aratmadı. Binicilikle ilgili her yarışın böyle ritüelleri vardır ve unutmayın ki at beslemek, toprak sahibi olmak gibi bir tür geleneksel asalet demektir. Tribünlerde takım elbise zorunluluğu da şaşırtıcı değil yani. Zaten o dünya güzeli atları çok fazla göremiyorsunuz bile; yarış başlıyor ve en fazla 2.5 dakika sürüyor! Sağa bak, sola bak, gelip geçiyorlar, bitiyor. Asıl tantana aralarda. Anafartalar, Nene Hatun ve İstiklal Savaşı koşuları da heyecanla izlenirken Cumhurbaşkanlığı himayesindeki Gazi Koşusu’na ilk kez bir Cumhurbaşkanı, Erdoğan gelmedi. Artık attan düştüğünden beri atlara kızgın olduğundan mı yoksa protesto edilirim korkusundan mı? Nitekim yolladığı telgraf bile okunurken yuhalandı! Hem de sıradan halk tarafından! Sadece kendi yandaşlarının bulunduğu yerlere gitmesi de bundan. Yılın en önemli koşusu çok anlamlı geçti!

Haberin Devamı

Dindar olacağız derken despotlaşmak

Sadece olduğu gibi kabul edilmek istiyordu. karşılığı şiddet oldu.

Bu mantığı anlamaya imkan var mı? LGBT yürüyüşünü iptal etmeye kalkmalarının nedeni Ramazan ayı olmasıymış. Ramazanla insanların özgürlük isteyişleri birbirine ters mi? Hani İslam hoşgörü diniydi? Gerekçe bu değil, olsa olsa “her pazar bir maraza” anlayışı! Geçen pazar Birleşik Haziran Hareketi payını almıştı gaz ve sopadan, bu pazar LGBT. Üstelik acaba benim de payım var mıdır diye düşünüyorum: Geçen pazar “polis BHH’ne saldırmış ama Tünel Meydanı’nda toplanan LGBT’cilere dokunmamış” diye yazmıştım! “Eksik bırakmayalım” demiş olabilirler? Kafasına gaz fişeği yemiş, makyajı akmış, hayattan bezmiş bir trans insanın ağlamaklı suratı kaldı aklımda bu patırtıdan. Hem de dünyanın her yerinden bayram görüntüleri varken. Hayır, adını kirlettiğiniz İslam’a da ayıp, demokrasiye de ayıp, bize de ayıp!

Haberin Devamı

Şebnem Ferah!

Hafta sonumun bir diğer etkinliği de ilk kez sahnede canlı izlediğim Şebnem Ferah konseriydi. Türk işi rocker nasıl oluyor diye merak ediyor, şarkılarını beğeniyordum. Oğluma “Benimle gelir misin?” dedim, “Ben ergen miyim?” dedi. Peki ben ergen miyim? Haksız değilmiş, 5 bin kişilik seyircinin dörtte üçü Şebneeeeem! diye yırtınan ergenlerdi! Şebnem gitar çalarak açtığı konserinde arada mikrofon sopasıyla gösteri yaptı ama görüntü rockerdan çok, düğüne gitmiş ev hanımı görüntüsünde olduğundan beni de fazla etkilemedi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder