Giriş
AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyon belgesini açıkladığı dünkü toplantıya katıldım. Günler öncesinden hazırlanmaya başlayan Haliç Kongre Merkezi’ndeki etkinliği 4 binden fazla kişi takip etti.
[[HAFTAYA]]
Erdoğan; yabancı konuklar, 200’den fazla gazeteci, aydınlar, iş dünyası, sivil toplum temsilcileri ve kanaat önderlerinin önünde programını açıkladı. Toplantının kusursuz planlanması için AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kadın Kolları Başkanı Özlem Zengin Topal ve İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu haftalar öncesinden seferber olmuştu. Erdoğan, başbakanlık sürecindeki icraatlarını özetledi.Konuşma metni üzerinde Mahir Ünal, Ömer Çelik, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Yalçın Akdoğan, Mustafa Şentop, İbrahim Uslu gibi isimler titiz çalışma yürüttü.
Erdoğan “Cumhurbaşkanı olursam ekonomide büyüme hamleleri devam eder, refah artar, Türkiye daha demokratik ve dünyada daha iddialı bir ülke olur” mesajı verdi. “Yeni Türkiye Yolunda” adını taşıyan vizyon belgesinde üç başlık öne çıktı: Demokratik, müreffeh ve öncü ülke. Başbakan daha önce de 2023 hedeflerini açıklamıştı. Son birkaç yılda bazıları hayata geçti bile. Vizyon belgesinin tanıtımında iki tarih daha telaffuz edildi: Bunlar İstanbul’un fethinin yıldönümü olan 2053 ve Türklerin Anadolu’ya gelişinin yıldönümü 2071.Fetih mesajları içeren bu tarihler AK Parti’nin dayandığı muhafazakar tabanda heyecan yaratıyor. Bunun da ötesinde Erdoğan bu vurgularla “Gelecekle ilgili somut planları olan tek lider benim” mesajını veriyor.
Erdoğan’ın sıraladığı vaatler heyecan yaratmayacak gibi değil. Ancak mesele bunların ne kadarının gerçekleştirilebileceğinde. Altyapı ve kalkınma projelerinde çok başarılı olan AK Parti’nin demokratikleşme-insan hakları alanında daha hızlı ve samimi reformlar yapmasına ihtiyaç var. Demokratikleşme dendiğinde karşımıza uzun bir liste çıkıyor.
Türkiye’de her kesimin beklentisi var. Aleviler, Kürtler, Rumlar, Ermeniler yıllardır ötekileştirilmekten şikayetçi. Gezi olaylarına katılanlar topyekün olarak “vatan haini” damgası yedi. Hukuk ve özgürlükler çerçevesinde ciddi ihlaller yaşanıyor. Bunların düzeltilmesi gerekli. Nitekim Erdoğan dünkü toplantıda “Mükemmel değiliz” diyerek noksanları olduğunu, bunları gidereceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığının diğer adaylarından bahsederken ılımlı bir dil kullandı, ayrıca siyasi ve toplumsal normalleşmeyi sağlamaktan söz etti. Avrupa Birliği hedefine sarılacaklarını tekrarlaması çok olumluydu. Türkiye’nin demokratikleşmesinde ve ekonomik gelişiminde Avrupa yolunda gerçekleştirilen reformların hayati önemi var. Cumhurbaşkanlığı sürecinde favori aday olarak görünen Erdoğan dünkü geniş katılımlı vizyon toplantısıylamotivasyonunu yükseltmiş oldu.
