Nedim Şener ERKEKLERİN 'KARA' KİTABI
HABERİ PAYLAŞ

ERKEKLERİN 'KARA' KİTABI

Haberin Devamı

Beş yaşından itibaren tam beş buçuk yıl öz amcasının tacizine ve cinsel istismarına uğrayan A.Y. adlı kızımız ile ilgili davada Yargıtay şu kararı vermiş; “Organ sokmak suretiyle eylem işlenmemiş. Basit cinsel istismardır. Kız bakiredir.” İlk kez 2009’da açılan davanın görüldüğü Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin şerefsiz, ahlaksız amcayı “Cinsel istismara teşebbüs”ten cezalandırmıştı.

Mahkeme kızımız A.Y.’nin “ruh ve beden sağlığının bozulması” ve öz amcasının “Bunları söylerlersen seni öldürürüm” tehdidini dikkate alarak 14 yıl 4 ay hapis cezası vermişti. Yargıtay 2012’de önüne gelen bu davayı “basit cinsel istismar var” diyerek bozdu. Ama Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi kararında direndi. Yargıtay kararı geçen hafta bir kez daha bozdu.



Eğer yerel mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına uyarsa bugün neredeyse 16 yaşına kızımız A.Y.’ye cinsel istismar uygulayan şerefsiz amcaya 3 yıl 8 ay hapis cezası verilecek. İşte size adalet. Geçen hafta gazetelerde küçücük bir yer kaplayan bu haber Türkiye toplumunun derin utancının örneklerinden birisidir. Türkiye’de utanılacak o kadar çok gösterge var ki; en birincisi çocuk taciz, tecavüz ve istismarıdır. 2011 yılında tam 40 bin çocuğun taciz ve tecavüze uğradığını söylersem ne demek istediğim anlaşılır. Bunlar mahkemeye yansıyan sayılar. Bir de sessizce aile içinde üstü örtülenleri düşünün.

Ahlaksız erkekler

Bu tablonun en karanlık yeri ahlaksız erkeklerdir; Dedelerdir, babalardır, amcalardır, dayılardır, ağabeylerdir, erkek kardeşlerdir, yakın akrabalardır, komşulardır. Ya sessiz kalan anneler… Size tüm bunları bir arada görebileceğiniz bir kitap önereceğim. Suna Aras’ın “Yıkanmak İstiyorum” isimli kitabı, kadınların ağzından ensest ve tecavüzü anlatıyor. Çocuk yaşta taciz mağduru olan kızların, büyüdükçe sistemli bir şekilde tecavüz kurbanı olduklarını görüyorsunuz. Mağdur kızların, kadınların acılarını yaşarken, bunu onlara reva gören erkeklerin iğrençliği kanınızı dorduruyor.

Görüyorsunuz ki ne aileleri, ne devlet, ne yargı kurbanların yanında. Bir insanın bu kitabı kolay kolay bitirebileceğini sanmıyorum. Çünkü kurbanların çığlıkları kulaklarınızda yankılanıyor. Erkek cinsinden nefret ediyorsunuz. Suna Aras kitabı 12 yılda yazmış. Kitaba göz attığınızda sebebini anlıyorsunuz. Bu hikayeleri yazan birisi normal kalamaz. Suna Aras da kitabı yazarken, herkesten her şeyden uzaklaşarak travmalar ile baş etmiş. Zaten 240 sayfayı da 12 yılda bir araya getirebilmiş. Alın göreceksiniz, 240 sayfalık bu kitap erkekliğin kara kitabıdır. Asla o kurbanların değil, bu derin yaraya sebep alçaklar kadar bu yarayı saramayan erkekler, devlet, yargı da suçludur. Nefes aldığınız her gün 110, her saat neredeyse 5 çocuğun çığlık dahi atamadan tacize, tecavüze uğradığını düşünün. Bu sayı bile insanı hasta eder, okuyun varsın uykularınız kaçsın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder