Gözden kaçanlar

Baykal’ın sorgulanması günlerdir sürüyor.
O bitsin, sıra Celal Doğan’a gelecek.
- Niye gittin?
- Ne konuştun?
* * *
Bu ne biçim diktatör yahu?
En sevdiği kanallara sapır sapır ceza yağıyor.
Yeni bir durum Bahçeli diyor ki:
- İhtimaller tükenirse, başka çare kalmazsa, ülkeyi namerde muhtaç etmeyiz.
Bunun anlamı nedir?

[[HAFTAYA]]

* * *
Ben şöyle anlıyorum.
AK Parti - CHP veya AK Parti - HDP koalisyonu -bildiğimiz sebeplerlekurulamazsa, siyaset kilitlenirse:
- O takdirde Türkiye’yi namerde muhtaç etmeyiz.
(Yani hükümetsiz bırakmayız.)
* * *
Peki, MHP’nin kırmızı çizgileri ne olacak?
Belki yumuşayacak belki de zamana yayılacak.
Ama Devlet Bahçeli’nin, fair-play ruhuyla AK Parti’ye bir avans tanıdığı muhakkak. Türkçeyi iyi bilenler için bu böyle.
Sevgili Celal Adan.
Yanlış anladıysam söyle, hemen düzeltirim.

Ve o şarkı
Kim demişse iyi demiş:
- Politikacı, gelecek seçimleri düşünür.
Devlet Adamı ise, gelecek nesilleri.
Vazgeçtik gelecek yıllardan.
“Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler.”
Özellikle de 90’lı yıllarımı.

Bir not daha
Allahaşkına, şu tartışmaya bakın:
- İsmet Yılmaz’ı kim Meclis Başkanı yapmış? MHP mi, yoksa CHP mi?
Oysa adı üstünde:
Meclis Başkanı.
Belli ki onu Başkan yapan Meclis’tir. Biraz ayıp olmuyor mu?