HDP 'sutal'larla buraya kadar

Seçim öncesi bir yakınımın cenazesi sonrası taziye evine gittiğimde Diyarbakır’dan gelen misafirlerle karşılaştım. Sohbet konusu seçime ve bölgeye kaymıştı. O ziyarette duyduğum bir kelime vardı; Sutal.

Sutal, Diyarbakır’da işsiz güçsüz, serseri, başıboş gezen gençler için kullanılıyormuş.

Diyarbakır’dan gelen misafir, “Bölge insanı olarak sutallardan bıktık artık” dedi.

“Nedir bu sutal? diye sorduğumda şu cevabı verdi; “Örgütün gençlik yapılanması deniyor ya işte o gençler sutaldır. Bazıları esrar işi de yapar. 20 yaşındaki çocuk örgüt istedi diye savcı oluyor, iki hafta sonra hakim olarak tayin ediliyor. Yargılama yapıyor. Hendek kazıp, yol kesenler de bunlar, silah taşıyıp, kepenk kapattıranlar da. Arabanla zafer işareti yapmadan geçersen elindeki molotofu üzerine atıyor. Bölge insanı olarak bıktık. Bak göreceksin bu sutallardan sebep seçimde HDP 7 Haziran’daki oyu alamayacak.”

Herkes yanıldı

Açık söyleyeyim inanmadım. Hata etmişim. Ama yalnız ben değil, tüm Türkiye, anket şirketleri, hatta HDP de yanıldı. Hiç kimse 1 Kasım’da alacağı oyun yüzde 13’ün altında kalmasını beklemiyordu.

O tanıdığımı dün yine telefonla aradım. Sonuçları şöyle anlattı: “Bak dediğim oldu. HDP Diyarbakır’da geçen seçimde 640 bin oy aldı 1 Kasım’da 570 bine düştü. 70 bin kayıpta. Buna artan seçmen sayısını da eklersen kayıp daha da büyük. İnanın insanlar barış istiyor. Örgütün da sutalların da yaptıklarından bıktı. Ne Demirtaş ne Yüksekdağ bizi anladı. İnsanlar onlara da, örgüte de kızgın.”

Şimdi bakıyorum, 7 Haziran sonrası Demirtaş’ın performansı hakkında “Hayal kırıklığı” yorumları yapanlar var. Onlara gülüyorum. 7 Haziran gecesi Sırrı Süreyya Önder “Emanet oy verenleri mahçup etmeyeceğiz” derken Demirtaş, PKK’nın “Emanet oy yok” açıklamasına “Biz emanet oylarla barajı aşmış değiliz. Güçlü bir tabanımız var. Tabanın desteğiyle barajı aştık” sözleriyle nerede duracağını belli etti. Sonrasında Suruç bombalamasına gösterdiği haklı tepkiyi, Şanlıurfa’da uykularında şehit edilen polisler için gösteremedi. Sokak ortasında arkasından vurularak şehit edilen asker için tepki vermedi.

Barış için bedel ödeyemedi

Sözün özü barış için bedel ödemeyi göze alamadı.

Bunun için sırtını dayadığı örgütü ve bölgedeki kentlerdeki sutalları karşısına alması gerekiyordu. Ondan bunu beklemek imkansızı istemekti. Herkesin hayatta yapabileceği şeylerin bir sınırı var ben anlıyorum ama anlamayanlar beni şaşırtıyor.

Ama bölge halkı anlamış ki, her yerde olduğu gibi açık ara birinci olduğu Hakkari’de de, Şırnak’ta da, Tunceli’de de, Ağrı’da da, Siirt’te de, Muş’ta da, Van’da da oyları düştü.

Barışı her siyasetçi gerçekleştiremez, ancak “liderler” gerçekleştirebilir. Lider de barış için bedel ödemeyi göze alan siyasetçiye denir. Eğer “Liderim” diye ortaya çıkan barış için bedel ödemezse, savaşın bedelini halklar öder.