Hukuk mu dediniz Sayın Babacan!..

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Hukuk” konusunda çok önemli sözler söyledi;“Son 12.5 yıllık dönemde Türkiye birçok alanda ilerledi ama ilerlemediği hatta itibar kaybettiği bir alan var, o da maalesef yargı.”

Sayın Babacan’ın 12.5 yıl sonra hukuk ve adaleti hatırlaması iyi olmuş. Babacan’ın kim için hukuk ve adalet istediğini tam anlamadım ama neyse?

Ama Sayın Bakan’a “Peki 12.5 yılda haksızlıklar hukuksuzluklar yaşanırken neredeydiniz?” diye sormak istiyorum.

“Babacan ekonomiden sorumlu. Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda yapılan haksızlıklar konusunda bilgi sahibi olmayabilir” cevabını duyar gibiyim.

Peki o zaman “İzmir Casusluk” davası desem Sayın Bakan’a bir şey çağrıştır mı? Anlatması uzun sürer, en iyisi ben sözü bir mağdur bürokratın mektubuna bırakayım;

Bir mağdurun mektubu

“Kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk Davası olarak bilinen kumpasta 400 subay ve 2000'e yakın bürokrat casus ve fuhuşçu olarak fişlenmişti. Bu kişilerin çoğunluğu alevi, sol görüşlü veya paralel yapıyla sorunu olan kişilerden oluşmaktaydı. Soruşturmayı yürüten dönemin İzmir Savcısı Zafer Kılınç, tüm kurumlara hiçbir ayıklama yapmadan adı geçen bürokratların isimlerini göndermiş dava açılmasını yazmıştır. Adı geçen bürokratların sözde ilişki içinde bulunduğu eskort kızlarda zührevi hastalık tespit edildiğinden tedavi edilmeleri ironi ve aşağılayıcı bir şekilde istenmiştir. Kurumların çoğu bu kumpas davaya itibar etmemiştir. Sadece Ali Babacan’a bağlı Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı'nda ismi geçen yaklaşık 30 kişi için işlem yapılmıştır. Kimi görevden alındı, kimine disiplin cezaları verildi. Bu kumpasın paralel yapı tarafından yapıldığı çok net olarak bilinmesine rağmen Hükümet bugüne kadar iade-i itibar konusunda ciddi bir adım atmamıştır. HSYK, kumpasta adı geçen savcı Zafer Kılınç ve İzmir Ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri için soruşturma başlatmıştır. Sayın Babacan ve bürokratları masumiyet karinesi ilkesini çiğneyerek insanları baştan suçlu kabul edip cezalandırmıştı. Bugün tamamı hakkında takipsizlik kararı verilmiş bu mağdur bürokratlar olarak hala görevlerine iade edilmediler. Aksine bu kişilere kurumlarında hala sakıncalı piyade muamelesi yapılmaktadır.”

Şimdi tekrar sormak isterim; Emrindeki bürokratlara iftira atılırken Babacan nerdeydi. Hukuk ve adalet aklına gelmedi mi? Bu insanların da şerefi, haysiyeti, ailesi, eşi, çocukları olduğu hiç aklına geldi mi? Biliyorum antık bunlar gecikmiş sorular.

Eğer hukuk konusunda ileri gideceksek mevcut durumdan şikayetçi olmayı bırakma zamanı geldi. Bu konuda Babacan’a da görev düşüyor. Şerefleriyle oynanan bürokratların mağduriyetini gidererek işe başlayabilir.