Hakan Çelik İslam dünyasının az gelişmişliği
HABERİ PAYLAŞ

İslam dünyasının az gelişmişliği

Haberin Devamı

Hangi bir olaya üzülelim? İslam dünyasının her bölgesinde acı, savaş, ölüm, adaletsizlik, yoksulluk ve az gelişmişlik var. Az gelişmişlik denen şey sadece ekonomik gelir düzeyiyle de ilgili değil. Bir zihniyet meselesi ve ciddi bir sosyolojik olgu. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Suudi Arabistan.

Milli geliri İsveç kadar fakat bakıyorsunuz hayat bir yönüyle Ortaçağ’da. Bilim, sanat ve üretimin hiçbir alanında yoklar. Kadınların sokağa çıkmasının sınırlanmasını ve otomobil kullanma yasaklarını falan geçtim Suudi Arabistan bütünüyle gelişime kapalı bir ülke. Dış dünya ile irtibat sadece lüks tüketim ve şatafatlı yaşamla sınırlı. Kraliyet Ailesi üyeleri tatillerini Cannes, Malaga ve İsviçre gibi yerlerde geçiriyor.

Her seyahate onlarca geniş gövde uçakla gidip milyonlarca dolar döküp geliyorlar. Kimin nerede tatil yaptığı çok önemli değil söylemek istediğim şu, israf ve debdebe içindeki kraliyet üyelerinin, çok katı şekilde savundukları kutsal değerlerle örtüşen hayatları yok. Harcadıkları o paraların yüzde biri bile Ortadoğu’nun kaderini değiştirecek boyutta.

[[HAFTAYA]]

* * *

Beklenmedik felaketler dünyanın her yerinde oluyor. Ancak bu kadar çok kaza ve bu kadar çok ölüm, yine anlattığım bu az gelişmişlik olgusuyla ilgili. “Kaderimiz böyle” veya “Tam da istedikleri topraklarda öldüler” deyip geçiştirince o kazanın arkasındaki nedeni sorgulamıyorsun. Tıpkı Suudi Arabistan’daki son izdiham ve onun öncesindeki vinç kazasında olduğu gibi.

Son bir ay içinde meydana gelen bu iki korkunç olayda yaklaşık bin kişi hayatını kaybetti. İki dev yolcu uçağının çarpışmasıyla ölebilecek insan sayısı. Batı’da herhangi bir ülkede böyle bir şey yaşansa yer yerinden oynardı. Çünkü her bir kişinin hayatı çok değerli. Suudi yönetimi elindeki petrol gelirini toplumsal gelişmeye harcasaydı Mekke ve Mina’daki trajediler meydana gelmezdi.

Mekke’nin çevresini lüks otellerle inşaat alanına çeviren Suudlar bir vincin nasıl kullanılması gerektiğinin bile farkında değil. Sorgulayan, açık bir toplum olmadığı için konu kapanıp gitti.

İkinci trajedi daha vahim. Şeytan taşlamaya giden hacılar izdiham nedeniyle feci şekilde öldü. Bu kadar büyük kalabalıkların nasıl hareket edeceği, olası panik durumunda ne yapılacağına dair en küçük planları yok. Neymiş efendim çok kalabalıkmış! Yılda 50 milyon insanın ziyaret ettiği Venedik’te veya Vatikan’da böyle bir kaza neden yaşanmıyor?

Türkiye’den Afganistan’a, Endonezya’dan Libya’ya kadar bu geniş coğrafyada meydana gelen büyük felaketlerin başsorumlusu bizzat insanların kendisi. Yanlış koordinasyon, hatalı planlama veya suistimallere tahammül edildiği için bunları yaşıyoruz. Yeterince sorgulamıyoruz, tartışmıyoruz ve hatalardan ders almıyoruz. Kafamızı kumdan çıkarıp zihniyeti değiştirme zamanı gelmedi mi? İslam ülkelerinin algısının dünyada bu kadar bozulmasının başsorumlusu da bizden başkası değil.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder