Giriş
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım kabinesini oluşturdu, partinin vitrinindeki yol arkadaşlarını belirledi. Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunları düşünülünce Yıldırım ağır bir sorumluluğu sırtlanıyor. Binali Yıldırım’ın siyasi öncelikleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ınkiler arasında fark görünmüyor. Üslup ve ilkeler açısından da tam uyum söz konusu. Muhtemel parti içi tartışmalar Türkiye gündemini meşgul etmeyecek.
Binali Yıldırım özgün tarzıyla farkını daha ilk günlerden hissettirmeye başladı. Doğallığını, samimiyetini, güler yüzlü halini takdir ediyorum. Kasmıyor kendisini, olduğu gibi davranıyor, şaka kaldırıyor, espri yapıyor, “siyasetçi adam sert bakışlı, asık suratlı olmalı” gibi yerleşik bir tabuyu yıkıyor. Bu rahat tavrı hiç kuşku yok ki özgüveninin yüksek olmasıyla da ilgili. Başarıları ve icraatlarıyla kendisini kanıtlamış bir siyasetçi.
Başkasının onu parlatmasına da ihtiyacı yok. Yıldırım’ın en sert eleştirilerini bile kadife eldivenle yapacağı gibi bir izlenim ediniyorum. Binali Yıldırım’ın halka yakın bu tarzı taban ve teşkilatlarla hükümet arasında sempatik bir bağ kurmaya aday.
Binali Yıldırım kabinesi siyasi birikim, beceri ve iletişim açısından etkili olacak nitelikte. Mehmet Şimşek’in ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olarak yerini koruması bugüne kadarki başarıların, elde edilen kazanımların takdir edildiği anlamına geliyor. Diğer taraftan ekonomi politikaları konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile benzer görüşleri savunan Nurettin Canikli ve Nihat Zeybekçi’nin kabinede olması reel sektörün beklentileri, büyüme ve faiz politikaları alanında denge arayışı olarak yorumlanabilir. Binali Yıldırım AK Parti açısından ulaştırma alanında ne ifade ediyorsa sağlık alanında da Recep Akdağ aynı öneme sahip. En büyük reformlar onun döneminde yapıldı. Şimdi kaldığı yerden devam edecek.
Mevlüt Çavuşoğlu’nun dışişleri bakanlığı görevine devam etmesi sürpriz değil. Çavuşoğlu bu alandaki birikiminin yanında Erdoğan’ın güvenini kazanmış bir siyasetçi. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana siyaset belirleme sürecinde daima ön planda olan Ömer Çelik bu kez AB Bakanlığı koltuğuna geçiyor. Numan Kurtulmuş’un başbakan yardımcılığı göreviyle bu dönemde de hükümete önemli güç vereceğini düşünüyorum. Lütfü Elvan’ın kabinede yer alması bu dönemin dikkat çekici tercihlerinden biri... Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar kabinelerde bir türlü olması gerektiği gibi yer bulamıyor. Tek bir kadın bakanın bulunması bu kabinenin önemli bir sorunu.
