Giriş
“Eğer biz bu kongreyi yapamayacak olsaydık, bir erken genel seçim kapıdaydı. Ağustos’ta yapmak istiyorlardı ama yetiştiremediler. Fakat sonbahara kesin yapacaklardı.
Şimdi MHP kongresini bekliyorlar.” MHP Genel Başkan adaylarından Gaziantep milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ önümüzdeki siyasi takvime ilişkin yorumuna bununla başlıyor.
Yargı üzerindeki büyük baskıya rağmen hâlâ bağımsız hakimlerin varlığına olan inancının, kongreye gidiş sürecinde doğrulandığını düşünüyor. “Kongreyi sözlü emirle ertelediler”diyor.
Önce tüzük, sonra seçim
Ümit Özdağ, ilk olarak 19 Haziran’da tüzük kurultayını, aradan 21 gün geçtikten sonra da genel başkan seçimli kongrelerini yapacaklarını söyleyerek bütün enerjisini bu seçime odaklamış.
Kamuoyunda en kuvvetli aday Meral Akşener görünse de kendisinin aileden ülkücü gelenekten geldiğini ve hep partide olmasının delege bazında kendisine avantaj sağladığını düşünüyor.
Görünen o ki kongreye gidiş sürecinde centilmence birlik olan muhalif adaylar kongrede birleşmek yerine demokratik bir mücadele sergileyecek. Ya Bahçeli? Ya genel merkez?
Aslında yapılamayan kongreye verilen desteği görünce genel merkez mesajı aldı. Tüzük kurultayından sonra ise Bahçeli’nin aday olmayacağını açıklaması bekleniyor.
Bu da başkanlık hesaplarını Bahçeli yönetimindeki MHP’ye dayandırmış AKP’nin stratejisini değiştirmesine neden oldu. Salı günleri grup toplantısında esip yağan, onun dışında AKP’nin payandası olan bir genel başkan yerine merkezde güçlü bir çıkışla iktidara oynayan MHP, bütün denklemi değiştirebilir mi?
Ümit Özdağ, birlikte çalıştığı kadrosunu tanıştırıyor ama, PKK terörünü bitirme projesi Demir Güvercin’i, kurultay sonrasına bırakıyor. Bu yaz çok sıcak geçeceğe benziyor!
Hesaplar benden bu gece...
Fetih Şöleni denilen ve günler öncesinden beynimize çakılan tören, neyin kutlamasıydı?
Hiç kuşkusuz 500 küsur yıl önce Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışı değil! Sakın AKP iktidarının Kasım seçimleri sonrası adım adım gerçekleştirdiği Başkanlığa geçiş provası olmasın?
Algı operasyonu! 23 Nisan ve 19 Mayıs’ı güvenlik ve yas gerekçelerinin arkasına sığınıp yok saymayı beceren iktidar, 29 Mayıs’ta trilyonlar harcayıp adeta İstanbul’u işgal ederek, tüm gün ve gece süren öyle bir kutlama yaptı ki, ortada gerçekten kutlanacak bir şey olduğuna inanmamak imkansız!
Aslında olan şu; Zaten fiilen başkanım, anayasayı da buna uygun hale getirin de kuralına uygun olsun.
Ama bu arada yaşanan, başkanlığı da geçti, padişahlığa gidiliyor. Hukuk kuralları işlese Türklerin yeni Ata’sı deniliyordu ama o aslında Fatih olmak istiyor!
Demokrasi ve hukuk kurallarının işlediği bir ülkede, dünkü AKP ve başkanlık mitingi, ciddi bir skandala yol açar, bu şamata için harcanan paranın niye devlet kasasından çıktığı, oraya taşınan yüzbinlerin niye devlet daveti ve belediye marifetiyle yapıldığı sorgulanırdı.
Propaganda o düzeyde ki, artık bütün hukuksuzluklar, bırakın sorgulanmayı, bu yasalar niye değiştirilmiyor da fiili durum, hukuksuz kalıyor diye ters yüz edilip hesabı soruluyor! Bu böyle mi gidecek? Size bağlı.
Bir değil, iki değil, tam altı ödül!
Kimisini çok büyütürüz, kimisini görmeyiz, Nebi Birgi, Bulgaristan Varna’da 25.’si yapılan Discovery Festivali’nde Türkiye’yi temsil etti ve tam 6 ödülü kucakladı:
Sözlerini Figen Çakmak’ın yazdığı, Mine Mucur’un bestesi “Lonely Nights, Lonely Dreams” ile En İyi Erkek Sesi, En İyi Balad, En İyi Şarkı Sözü, En İyi Şarkı Jüri Özel Ödülü, En İyi Artistik Performans ve En İyi Uluslararası Yetenek ödüllerini alan Nebi Birgi’ye kocaman bravo bu köşeden. Sanatçımız rekor kırdı, haberimiz yok!
