Giriş
Milletin vekilleri, “hür iradeleri”yle dört eski bakan hakkındaki suç iddiasının Yüce Divan’da tartışılıp aklanmasını istemediler. Kimisi için daha az, kimisi için daha çok oy! Oysa, aklı eren herkes biliyor ki bu dört eski bakan, çeşitli biçimlerde yolsuzluk yapmış, hediye ve komisyon almış, bundan ciddi miktarda rant elde etmiştir. Bunun doğru olmadığını kanıtlamak için gösterdikleri belgeler günlerce alay konusu olmuştur.
[[HAFTAYA]]
Bu yolsuzluk iddialarının üstünün örtülmesi, bu soruşturmanın başkalarına kadar uzamasını engellemek içindir. Görmek isteyen herkes gördü. Görmek istemeyen de karısını başkasıyla yatakta yakalasa görmeyecek! Üstelik de vicdanı rahatsız olduğu için farklı oy verenler de “hain” ilan edildi bile!
Biri ak, biri kara...
Ben oylar gizli olduğu için bu konu üzerinde değil, somut iki vekil üzerinde durmak istiyorum: Ak ve Kara iki vekil. Partilerinden tamamen bağımsız olarak ak ve kara. Biri Veli Ağbaba. Geçenlerde bir savcı, üstelik de hukuksuz bir biçimde, “makul şüphe”ye dayanarak dokunulmazlığının kaldırılması için hakkında fezleke hazırladı! Kendisi bu dönemin en çalışkan milletvekillerinden biri: Gezmediği, hakkında rapor hazırlamadığı cezaevi kalmadı! Sokakta, eylemde, her yerde, ezilenin, canı yananın, başı ağrıyanın yanında oldu! Bu suç ise cezaevine yollayın da hazır gitmişken birkaç rapor daha yazsın! Diğeri beni kadın olmaktan utandıran bir kadın milletvekili. Biz, kadınların parlamentoya girmesini savunurken bu özel cinsten bahsetmiyoruz tabii. 91 yıllık Cumhuriyet’in bir reklam arası olduğunu iddia eden bu kadın, tekrar aday gösterilebilmek uğruna liderine şirin gözükmek için kendisine eşit yurttaş olma, seçme ve seçilme hakkını veren Cumhuriyet’i “reklam arası” olmakla niteleyebiliyor! Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki Osmanlı’da yaşasa en büyük şansı haremde padişahın bir gece koynuna girmesini beklemenin ötesine gitmeyen cariye olabilirdi!
Cumhuriyet’e karşı!
Osmanlı İmparatorluğu adil, gelişen, uygar bir düzene sahip olsaydı parçalanıp batmazdı! İmparatorlukta kul olmayı bugün kendisine milletvekili olmayı sağlayan düzene tercih mi ediyor Tülay Babuşçu? Yok canım, sadece iki çiçek daha fazla satıp cukkayı büyütmek için küstahlaşıyor! Bize de “Kadın var kadın var, vekil var vekil var” dedirtiyor! Bu meclis işe yaramayan milletvekili kadını çok gördü, ama bu kadar yerini hak etmeyeni de azdır doğrusu! Haa, muhtemelen tekrar aday listesine girecektir, patlıcanın değil, patronun dalkavuğu olduğu için tabii. Seçilirse de seçene helal olsun! Herkes hak ettiğiyle yönetiliyor!
BU NE BİÇİM DEVLET
Çocuğunu öldürdüğü yetmedi, anneyi de gazlattı! Ali İsmail Korkmaz sadece 19 yaşında bir üniversite öğrencisi, silahsız... Gezi eylemine katıldı diye bir gece sokak ortasında polisi, esnafı bir oldu, tekme tokat öldürdü! Şimdi ne diyor mahkeme: Kasten adam öldürmek değil bu eylem, ölüme sebebiyet vermek! Hani “biraz dövelim dedik, elimizde kaldı ne yapalım” hesabı!
Mahkeme önünde “Adaletin bu mu?” diye ağlarken aile gaza boğuluyor. O anne ölseydi, herhalde o gazı atanlar da “ölüme sebebiyet vermekten” yargılanırdı! Yeni Türkiye, böyle bir şey.
