A. Yavuz Kocaömer Ne zaman öğreneceğiz?
HABERİ PAYLAŞ

Ne zaman öğreneceğiz?

Haberin Devamı

1999 yılında, o zamanki adı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nde, başarılı sporcular için geçerli olan Ödül Yönetmeliği’nin engelli sporculara da aynen uygulanması konusunda tartışıyorduk. O zamanki merkez danışma kurulu üyesi, “Fazla uzatmayalım, sakatın da sporu mu olur? Bunların sporu dandik” demişti. Daha sonraki senelerde, bir televizyon programında profesör unvanlı öğretim üyemize “Paralimpik nedir?” diye sorulduğunda, “Paraplejiden gelir” diyerek kendine göre gerçekle ilgisi olmayan bir yorum yapmıştı.

[[HAFTAYA]]

Normal olimpiyat nedir?

Tabii ki ülkemizde bu konuda gelişmeler var. Ama hâlâ engelliler sporunun da, engelsizlerin sporundan farklı olmadığını, onların da Paralimpik Oyunları’nda belli barajları, Avrupa ve Dünya şampiyonalarını geçerek katıldıklarını, bazı branşlarda engelsiz sporculara çok yakın derecelere ulaştığını henüz kabul edebilmiş değiliz. Bu bağlamda, 2020 Paralimpik Oyunları’na yeni bir spor ilave edildi. Bu konuyla ilgili Engelsizler Spor Federasyonu Başkanı geçtiğimiz hafta bir açıklama yaparken, “Bu gelişme hem dünya hem ülkemiz sporu için çok büyük bir gelişme oldu. Hem normal olimpiyatlarda hem de paralimpikte Türkiye iddiasını sürdürmek istiyor” derken, açıklamasının devamında “Bu spor normal olimpiyatlarda olduğu gibi, paralimpikte de ülkemize altın madalya kazandırmaya devam edecek” dedi. “Normal olimpiyatlar” deyimini anlayamadık. Yani, engelsiz olimpiyatları normal de, engellilerin yarıştığı paralimpik oyunları anormal mi? Çünkü beyanatı okuduğunuz zaman bu sözlerden çıkan anlam bu. Bu federasyon başkanı çok sevdiğimiz, insancıl tarafını taktir ettiğimiz bir kardeşimiz. Ama artık bazı şeyleri öğrenmenin zamanı geldi de geçiyor. Ne demek “Normal olimpiyatlar?” Dünyada iki büyük spor organizasyonu var. Biri olimpiyat oyunları, diğeri paralimpik oyunları. Bu konuda eğitici çalışmaları yapmak için, doğruyu göstermek için Gençlik ve Spor Bakanlığı’yla Türkiye Milli Paralimpik Komitesi el ele vermeli. Bu nedenle de Gençlik ve Spor Bakanlığı Paralimpik Oyunları’nın dünyadaki ve ülkemizdeki önemini anlamak zorunda.

Kardeşimiz anlatıyor...

Geçenlerde Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bursiyerlerinden bir kardeşimizden aşağıdaki maili aldık. Yorumu sizlere bırakıyoruz:

Siyavuşpaşa spor kompleksinde engellilere yönelik yasak

“Geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir durumu size anlatmak istiyorum. İstanbul-Bahçelievlerde oturduğum için bana yakın olan belediyeye ait bir spor kompleksi içerisindeki yüzme havuzuna kayıt yaptırmak için gittim. Öncelikle binanın engellilerin erişebilirliği açısından çok uygun olduğunu gözlemledim. Dış mekandan iç mekana girerken hissedilebilir zemin, rampalar uygun standartlarda. Her kata iniş yapabilen 3 tane geniş asansör var. İçeri girdikten sonra kayıt yaptırmadan önce direkt havuzun bulunduğu kata gidip orayı da bir gözlemlemek istedim. Tam havuzun bulunduğu odaya girecektim ki bir temizlik görevlisi hanım bana yardımcı olmak için seslendi. Ben de havuza kayıt yaptırmak istediğimi, onun için havuzu incelemeye indiğimi söyledim. Engellilerin bu havuzda kayıt yaptıramayacağını, kendisinin de işitme engelli iki kızı olduğunu, onları da kayıt ettiremediğini, Yenibosna tarafında engellilerin kullanabileceği havuz olduğunu anlattı.

'Başkanımın talimatı’

Ondan sonra direkt müdürün yanına çıktım ve durumu anlattım. Ardından da neden kayıt yaptıramayacağımı sordum. Başkanın talimatı olduğunu, yoksa kendisi için sıkıntı olmadığını söyledi. “Peki ben Yenibosna tarafındaki engellilere uygun havuzda, engeli bulunmayan bir arkadaşımla yüzebilir miyim?” diye sordum. Onun da mümkün olmadığını söyledi. Bu durum ben ve benim gibi engellilere yapılan en büyük hakaret olsa gerek. Bu yasakla birlikte “Sen siyahsın, ben beyazım, sen kadınsın, ben erkeğim, sen başörtülüsün, ben değilim” diyorlar. “Başörtülü hanımla, başı açık bir hanımın aynı sınıfta ders görememesiyle, bana sen engellisin normal biriyle aynı havuzda yüzemezsin demeleri arasında ne fark var? Bunu onlara sormak lazım.” M.D.

ÇENGELLİ PANO


‘Borçlarım çok fazla’

Yüzde 71 engelliyim. Oğlumu evlendirdim, borç içindeyim. Geceleri uyuyamıyorum. 3 kız, bir erkek evladım var. 3 aylık maaşla geçiniyoruz, borç bitmiyor. Anneleri çocuklarımı bıraktı. Hastalıklarım fazla. Doğruları konuştuğum için kimseye yaranamıyorum. Arayanlara yalancı olacaksın, yalan dolan söyleyip ağlayıp sızlayacaksın. Kimse kimsenin yaşadıklarını bilmez, ancak çeken bilir. Allah hepinizden razı olsun. Size ne kadar dua etsek azdır. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bilene tabii. (İsim adres bizde saklı ) Tel: 0538 365 24 12

‘Bana gitar yollar mısınız?’

Uzun süredir cezaevindeyim. Daha çok dört duvar arasında kalacağım. Okumayı ve müzikle uğraşmayı çok seviyorum. Okumuş olduğunuz her türlü kitabı göndermek isterseniz gerçekten çok sevinirim. Müzik ile uğraşmayı sevdiğim için imkanı olan varsa bir gitar rica ediyorum. Erkan Çavlım 3 no’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu A- 15 Koğuşu Aliağa/ İzmir

Yardım etmenizi rica ediyorum’

1931 doğumluyum. Yüzde 96 engelliyim. Sürekli yattığım için yardıma muhtacım. Gelirim ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Bana, evli ve 4 çocuğu olan oğlum bakıyor. 3 çocuğu okuyor. Oğlum köy korucusu. Başka geliri yok ve kalbinde pil var. Oğlumun tedavi ve kontrolleri için Diyarbakır’a gitmemiz gerekiyor. Ama bunlar için paramız yok. Mağdur ve çaresiz bir durumdayım. Sizlerden yardım rica ediyorum. Besi Ilık / Siirt Tel: 0539 309 71 62

'Mektup ve kitap istiyorum’

26 yaşındayım, 6 senedir cezaevindeyim. Dışarıdayken kadın kuaförüydüm. Cezaevinde de erkek berberliği yapıyorum. İsteğim okunmuş kitapları bana yollamanız. Mektup yazmak isteyen arkadaşlardan mektup bekliyorum. İsa Güler Zile M Tipi Kapalı Cezaevi F/3 Koğuşu Tokat/Zile

Sıradaki haber yükleniyor...
holder