Nutuk atarak sahip çıkıyorlar!

Dar bir sahil şeridine sıkışmış 2 milyona yakın insanın bombaların altında kaçmaya bile fırsat bulamadan ölüp gitmesi bir bizi mi kahrediyor? Kafalarında kask, üstlerinde kurşun geçirmez yeleklerle canlı yayın yapan televizyon muhabirlerinin yanında yalın ayak başı kabak, gülücüklerle zafer işareti yapan küçük çocukların aldırmazlığı tam bir tezat oluşturuyor! Bomba seslerini ninni yapmış çocuklar için savaş, sonu ölümle biten bir oyundan başka bir şey değil. Ve onların bu samimi boşvermişliğinin yanında zengin iftar sofraları önünde “Gazze’ye sahip çıkacağız, İsrail’e gününü bildireceğiz” nutukları atan, bütün politikaları iflas etmiş, daha rehin alınmış kendi bürokratlarını kurtaramamış Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun sözleri ne kadar boşlukta kalıyor!

[[HAFTAYA]]

Kimin öldüğüne mi, kimin öldürdüğüne mi?

Mübarek Ramazan ayında, Ortadoğu, kan gölü! Hıristiyan alemi sakin yaşarken Irak ve Suriye’de müslüman müslümanı öldürüyor. Mısır’da yüzlerce kişiye idam cezaları veriliyor! Mezhep savaşları insanı insan olmaktan çıkarmış. Gerçek İslamın temsilcisi olduğunu iddia eden ve halifeliğini ilan eden IŞİD, son işgal ettiği bölgede bir kadına ilk RECM cezasını uyguladı. Taşlanarak öldürülen kadın zina yapmakla suçlanmış ve IŞİD’in şeriat mahkemesinde yargılanmış! Yahu orayı daha dün işgal ettin, ne zaman şikayet geldi, ne zaman mahkeme kuruldu, ne zaman infaz? Kadınlara gözdağı vermeye yönelik bir sapkın katliam daha!

Hıristiyanlar’a gasp

IŞİD’in en büyük düşmanı Şii’ler. İşgal ettikleri Musul’daki hıristiyanları öldürmemiş, ya müslüman olursunuz ya da defolup gidersiniz demiş, ama bütün mallarına, hatta kollarındaki saatlere bile el koymuşlar. IŞİD şimdiye kadar binlerce şii müslümanı gözünün üstünde kaşın var diye hunharca katletti. Başta bizimkiler, İslam alemi kılını kıpırdatmıyor. Ne zaman ki İsrail ordusu, orantısız güç ve hunharlıkla Gazze’yi yerle bir ediyor, çoluk çocuk demeden 500 kişiyi öldürüyor, ülkede ürkütücü bir “yahudi” düşmanlığı başlıyor. Ölene değil, öldürene mi bakıyorsunuz demem bundan. İslam alemi bu katliama kılını kıpırdatmıyor çünkü HAMAS’ı terörist kabul ediyor. Türkiye ve Katar dışında Gazze’nin savunanı yok. Türkiye’de ise Gazze sevgisi, iç politikada seçim kampanyalarının malzemesi olmaktan öteye gitmiyor maalesef! Ölen öldüğüyle, kalan çektiğiyle kalıyor

Onlar da Türk vatandaşı!

Başbakan Erdoğan’ın son zamanlarda yaptığı en doğru açıklama, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yahudiler içindi. “Onlar bizim vatandaşımız, onları rahat bırakın” dedi. Bu gürültü patırtı içinde kaybolup gitmesin diye tekrar ediyorum. Çünkü bir avuç kalmış yahudi cemaatinin nasıl bir tedirginlik ve korku içinde yaşadığını aklına getiren var mı? Bakın Ovi nasıl dile getiriyor duygularını: “Ben bir Türk yahudisiyim. Türk’üm diyenden daha Türk’üm. Bayrağım Türk bayrağı, dilim Türkçe, önderim Atatürk, marşım İstiklal Marşı. Burada doğdum, büyüdüm, burada yaşıyorum. Vergimi veriyorum. Tek farkım dinim. Bundan ötürü de zaman zaman dışlanıyorum, sinagoglarımıza bombalar atılıyor. Halbuki afet, sel, deprem sana da bana da zarar veriyor. Benim sizden ne farkım var? İsrail Devleti’nin saldırgan politikasını tasvip etmiyorum. Bütün dünyada ve İsrail’de yaşayan pek çok yahudi de bu savaş politikasına karşı. Ben dini yahudi olan bir Türk vatandaşıyım, ve bir gün buradan gitmemiz istenirse, gönderilirsek bilin ki pek çok Türk'ten daha Türküz biz!''