Giriş
Türkiye dört dörtlük organizasyonla G20 liderler zirvesini tamamladı. Toplantıları izlemek için cuma-pazar arasında Belek’teydim. Dünyada başka büyük etkinlikleri de izlemiş bir kişi olarak net söyleyebilirim; biz bu işleri layıkıyla yapabiliyoruz.
G20 zirvesinin temel amacı küresel ekonominin sorunlarına çözüm üretmek ve risk yönetimi yapmaktı. Paris’teki korkunç terör saldırısı nedeniyle zirve kriz yönetimine dönüştü. Antalya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in özellikle Suriye konusundaki temasları belirleyici nitelikteydi.
Ancak ABD, Rusya ve Türkiye arasında uçuşa yasak bölge ve Suriye’de geçişin nasıl olacağı konusunda hâlâ görüş ayrılıkları var. Antalya’dan çıkan siyasi sonuçların nasıl uygulanacağını yakında göreceğiz. Ben biraz daha renkli şeylerden bahsetmek istiyorum: Zirvenin başarılı geçmesinde en büyük rol, evsahibi kimliğiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın. Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, G20 hazırlıklarına önemli katkı sağladı.
Üstelik tam da seçim sürecinin ortasında. B20’de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, diğer etkinliklerde ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Dışişleri eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ciddi emeği var. Sponsor firmalar Anadolu Grubu, Doğuş Grubu, Socar, Vestel, Fiba, Petkim de harcamalara önemli kaynak sağladı. Ferit Şahenk, Güler Sabancı, Hüsnü Özyeğin ve Ali Koç, B20 bünyesinde çeşitli görev güçlerinde yıl boyunca çalıştılar ve önemli konulara dikkat çektiler.
Ali Koç’un kapitalizmle ilgili tespitleri uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Ferit Şahenk’in altyapı yatırımlarıyla ilgili 15-20 trilyon dolarlık açık vurgusu önemliydi. Şahenk, kamusal yatırımcıların elinde de kullanılmayan 60 trilyonluk kaynak olduğuna işaret etti.
Son dönemin en fazla merak edilen liderlerinden Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile sohbet etme fırsatı buldum. Dünya basınında gösterilen ilgi sebepsiz değil. Çok sempatik, sıcak kanlı ve alçakgönüllü bir insan buldum karşımda. Politik yönüyle de başarı gösterirse kısa süre içinde dünyanın en etkili liderlerinden biri haline gelebilir. Bana göre zirvenin Obama ve Trudeau ile birlikte en fazla ilgi gören üçüncü kişisi IMF Başkanı Christine Lagarde oldu.
Kendisiyle eylül ayında TOBB’un Ankara’da düzenlediği B20 zirvesinde de konuşma fırsatı bulmuştum. Son derece zeki, donanımlı ve iyi bir konuşmacı. Adaylığını koysa Fransa Cumhurbaşkanlığı için şansı olacağına inanıyorum.
Kendisi daha önce Fransa hükümetinde Maliye Bakanı olarak görev yapıyordu. Belek’te Voyage Otel’de kaldım, basın merkezi Kaya Otel’deydi, toplantıların bir bölümü Titanic’te yapıldı. Ana zirve ise Regnum’daydı. Bütün tesisleri çok iyi buldum. Belek’in otel altyapısı açısından dünyanın en gelişmiş yerlerinden biri olduğunu söyleyebilirim.
Zirve toplantıları devam ederken Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile yemek yedik. Türel ve ekibi gerçekten büyük gayretle Belek’i adeta yeniden yaratmış. Bütün altyapı elden geçirilmiş, yeni yollar yapılmış, peyzaj güzelleştirilmiş. Türel, Antalya’nın Avrupa’da Londra ve Paris’ten sonra en fazla turist çeken şehri olduğunu hatırlattı.
G20 rüzgârıyla birlikte Antalya’nın şansının iyice artacağını düşünüyorum. Eğlence, iletişim ve toplam gelişmişliğe katkı sağlayacak yatırımlarla Antalya konut piyasasıyla da Miami’ye rakip olabilir.
