Nedim Şener Utanmazlık alçaklıktır
HABERİ PAYLAŞ

Utanmazlık alçaklıktır

Haberin Devamı

Cemaat, hükümet kararıyla ‘terör örgütü’ ilan edilince Fethullah Gülen,“Karıncayı bile incitmeyen insanlara ‘terörist’ demek alçaklıktır”dedi. Ben de Gülen’i twitter’dan “Asıl alçaklık; gazeteci kılıklı tetikçilerine iftira attırmak, polis, savcı ve hakiminin kumpasıyla hayat karartmaktır, utanmamaktır” sözleriyle eleştirdim. Tek beklentim biraz utanmalarıydı, ama boşuna.

Artık suç örgütüne dönüşmüş bir yapıdan, özeleştiri, utanma beklemek boş bir hayal. Onlar için özeleştiri, işledikleri suçların itirafıdır, bu da suç örgütlerini doğasına aykırıdır. Cemaatin Yeni Hayat gazetesi yazarı olan Ali Ünal benim eleştirim üzerine “Alçak ve Ahlaksız Kim?” başlıklı yazı kaleme aldı. Ali Ünal, benim için, “Yıllarca örgütten bahseden, ‘Ergenekon Belgeleri…’ diye kitap yazan, Savcı Öz’e Hrant Dink cinayetini Ergenekon’un işlediğini söyleyen Nedim Şener, 17/25 Aralık/AKP yargısının kararı üzerine, “Meğer Ergenekon adıyla bir örgüt yokmuş! Bunlar bilinmiyor muydu? Elbette biliniyordu’ diye yazabildi.” ifadesini kullanmış.

Devlet içine çöreklenmiş yapı

Bak Ali Ünal; birincisi o kitabın tam adı ‘Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat’tir. Ve o kitap resmi raporlarla cemaatin devletin içinde çöreklenmiş bir çete olduğunu anlatır. İkincisi, Savcı Öz’e ifade verirken Ergenekon sanıklarının Dink cinayeti sürecindeki rolü olduğunu söyledim ve Ergenekon’la Dink cinayeti davasının birleşmesi gerektiğini anlattım.

Ama sizin kaçak savcı Zekeriya Öz, “Bağlantı, delil yok” deyip kestirip attı. Eğer Ergenekon sanıklarının bu cinayetteki rolü ortaya çıkmamışsa bunu Fikret Seçen ve Zekeriya Öz isimli cemaatçi iki kaçak savcıya borçluyuz. Bu cinayette eşit derecede iki sorumlu vardır: Biri cinayeti planlayanlar diğeri Ergenekon operasyonunu başlatmak için bu cinayete göz yumanlardır.

Hâlâ iftirayla besleniyorsunuz

Ali Ünal yazısında ayrıca, “Dink suikastı konusunda Bülent Demirel’in ifadelerini Ali Fuat Yılmazer’e yıkarak Yılmazer’i suç yükü altında bırakıyordu. Bu ortaya çıkınca da yanlışlık olmuş deyip sıyrılmaya çalıştı” demiş. Bak Ali Ünal, Kırmızı Cuma kitabımda Bülent Demirel’in ifadesindeki bir bölümü Yılmazer’in ifadesi olarak yazmak benden kaynaklanan bir karışıklık.

5 yıl sonra bile olsa bunu görmeyi, düzeltme imkanı verdiği için şans sayarım. Ayrıca bu konu ne benim tarafımdan ne de adli süreçte hiçbir zaman Yılmazer hakkında suçlamaya dönüşmedi. Onun bu olaydaki sorumluluğu hakkında farklı deliler var zaten. Bak Ali Ünal, aramızdaki fark bu; bizler özeleştiri kültürü sahibiyizdir. Siz cemaatçiler komplo ile hayatları söndüren hâlâ iftira ile beslenen utanmazlarsınız. Utanmazlık da en büyük alçaklıktır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder