Giriş
Duydunuz mu? Bir haftaya kadar. Suriye’de ateşkes. E niye hemen değil de, bir haftaya kadar? Haa, anladım.
Üç-beş bin kişi daha ölsün diye. Katillere bakın. Her dakikanın kıymetini nasıl da biliyorlar.
Prof. Böke
ehir efsanesi midir, yoksa gerçek midir, bilmiyorum. Şöyle bir şey anlatırlar: Yassıada duruşmaları günlerinde... Koyu Menderesci, yüreği yanık bir anne, haberleri dinlerken Hıristiyan Demokratlar diye bir laf duyar. Şööyle bir diklenir, ayağa kalkar, radyoya baka baka: - Demokratlara demediğiniz laf kalmadı. Şimdi de Hıristiyan mı diyorsunuz?
Prof. Böke’ye, bir mektup da benden gitsin. Üzülmeyin hanımefendi. Hıristiyanlık ne ki? Tansu Çiller’e söylenmedik laf mı kaldı? Bizde başarılı her kadının kaderidir bu. Bereket Hıristiyanlık kötü birşey değil... Geçmiş olsun... Kurtuldunuz.
Takıntı
1) Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık takıntısı var.
2) Kılıçdaroğlu’nun da Tayyip Erdoğan takıntısı var. Birincisine çare bulunur: Halk hayır derse Başkanlık yatar. Ama ikincisinin çaresi yok. Halk, Başkanlığa hayır dese bile Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan takıntısı ömürboyu bitmez. “Olmaz ilâç sine-i sâd pâreme.”
