Uzun yaşam hapı yapıldı!

Amerika çelişkiler ülkesi. Bütün resmi formlarda “yaş, ırk, cinsiyet ayırımı gözetilmez” yazar ama 50 yaş da ilginç bir stigma (utanç verici bir şeyin başkaları üzerinde yarattığı etki) taşır. Çünkü Amerika’da 50 yaşındaysanız iyi bir iş bulma şansınız neredeyse artık yok demektir. 50 yaş civarında fiziksel ve beyinsel performans azalmaya başladığı için... O nedenle de yaşını saklayan veya 49’dan yukarı bir türlü çıkmayan vatandaş doludur bu ülkede yapılan iş başvurularında... Bu arada Amerikan nüfusunun her 7 saniyede bir 50’yi devirdiği de istatistiksel bir gerçekken, bilim insanları kolları çoktan sıvamış durumda.
Bu alandaki son gelişme devrim niteliğinde ve herkes ondan bahsediyor: Yeni geliştirilen ve ‘gençlik iksiri’ diye anılan yeni bir ilaç! İlacın gerçek adı ‘lenalidomide’ ve esasen bu ilacın en büyük mahareti vücudun bağışıklık sistemini bir takım kimyasalları arttırarak güçlendirmek.
Bu konuda araştırmalarıyla bilinen California Üniversitesi’nden Dr. Edward Goetzl “Amacımız bu yeni ilaçla daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sağlamak” diyor ve devam ediyor: Yaşlı ve bakıma muhtaç nüfusun azalması, iş gücünü daha uzun süre aktif tutabilmek, dünya ekonomisini de kalkındıracak mutlaka”...

Peki bu yeni ilaç nasıl etki ediyor?

Bütün hikaye bağışıklık sisteminin güçlenmesi. Sitokinler diye bilinen kimyasalı arttırma yoluyla bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor ilaç. Yapılan testler az miktarda verilen ‘Lenalidomide’in sitokin interleukin-2 düzeyini 120 kat arttırdığını gösteriyor. Yaş ilerledikçe azalan sitokin seviyesi bu mucizevi ilaç sayesinde 50 yaşındayken 25 yaşındaki doğal seviyesine ulaşabiliyor.
Bu ilacın bir başka olumlu yanı ise hiçbir yan etkisinin olmaması. En azından iddia edilen şimdilik o... Önümüzdeki yıl geniş kapsamlı deneme çalışmaları yapıldıktan sonra hedef bu mucizevi ilacın gelecek yıllarda yaygın kullanıma geçmesi. Ancak bu noktada küçük bir uyarı devreye giriyor: ‘Lenalidomide’in, 20. yüzyılın en korkutucu ilacı olarak tarihe geçen Thalidomide’e olan benzerliği! Yaşı belli bir rakamın üstünde olanlar bilecektir... Thalidomide 50’li yılların sonunda piyasaya hamilelerde sabah bulantısına çare olarak çıkmıştı. Fakat 10 bin bebeğin engelli doğması üzerine bu ilacın bebeklerde uzuv ve organ eksikliğine neden olduğu anlaşılmış ve 1961’de ilaç piyasadan kaldırılmıştı. İki ilaç arasındaki yapısal benzerlik, hamile ve emzikli annelerin bu tip ilaçlardan kesinlikle sakınması gerektiğini gösteriyor.
Belli ki bilim insanları için önümüzdeki yıllar bağışıklık sistemini güçlendirmek üzerine çalışılarak geçirilecek. Daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı ‘bağışıklıkta’ saklı. İlaç gibi mucizevi çarelerden önce aslında bu alandaki uzmanların verdiği altın değerinde tavsiyelere bakmak ve onları uygulamak daha akılcı geliyor bana... İşte uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek için bugünden tezi yok yapmanız gerekenler:

-Mutlaka egzersiz yapın! Ancak bu egzersizi abartmayın. Vücudunuzu bir makine gibi düşünün ve bu makineyi fazla yormamanız gerektiğini unutmayın. Sürekli ancak kısa süreli ve vücudunuza fazla yük getirmeyecek egzersizler yapın. Yürüme, yüzme en iyileri...
- Bugün artık yaşlanmaya neden olan birincil şeyin vücuttaki enflamasyon yani iltihaplanma olduğu biliniyor. ‘Geleneksel beslenme şekliniz neyse ondan fazla uzaklaşmayın’ diyor uzmanlar. Ancak bu beslenme şeklini zararlı olduğu bilinen kızartma gibi gıdalardan arındırın.
- Gıdalara karşı reaksiyonunuzu ölçen testlerden mümkünse yaptırın, çünkü bunların önemi giderek daha çok anlaşılıyor. Vücudunuzda alerjiye sebep olan besinleri tespit edin ve bunlardan mümkün olduğunca uzak durun. Aksi takdirde enflamasyona davetiye çıkarıyorsunuz demektir.
- Sınırlı kalori alın. Artık fazla yemenin de fazla egzersiz gibi vücudu yaşlandırdığı biliniyor.
- Mutlu olun! Mutluluk hormonunun miktarını genetiğin belirlediği biliniyor. Ancak siz depresyona girmemeyi ve kendinizi daha mutlu hissettiren küçük şeyleri bulmayı başarırsanız durum değişecektir. Stresi ne yapın edin azaltın!
- Boşa vakit geçirmeyin, üretimde bulunun, ömrünüz boyunca bir meşgaleniz olsun.

(Bu yazı 26 Aralık 2010 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır)