Ekonomi Yarın 'vira bismillah' diyorlar

Yarın 'vira bismillah' diyorlar

Paylaş
Yarın 'vira bismillah' diyorlar

Balıkçılar, av yasağının bitmesiyle birlikte yarın 'vira bismillah' demeye hazırlanıyor. Bu sene balığın son birkaç yıla oranla daha bol olduğu belirtiliyor ancak denizlerde birçok çeşitlilik tükenmek üzere; kimi balıklar üreyemiyor, çinekop, lüfer ve istavritte azalma var

İlmekler 1 Eylül için atıldı - İstanbullu balıkçılar, ekmeklerini denizin derinlerinden çıkarmak için av yasağının kalkacağı yarın Sarıyer’deki Rumelifeneri’nden demir alacak - Ağlarını ilmek ilmek örerek son hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar, yaklaşık 50 gırgır ve 70 trol teknesiyle palamut, lüfer, istavrit, çinekop, hamsi, torik ve sardalya avlamak için Marmara ve Karadeniz’e açılacak - Fırtına, bora, kar, yağmur demeden zorlu deniz koşullarına göğüs geren balıkçılar, yeni sezondan umutlu olmalarına rağmen denizlerdeki kirliliğin balık stokuna olumsuz etkisinden yana dertli - Trol balıkçısı Seyit Ketenci: - "En büyük sıkıntımız bence deterjan. Denizlerde birçok çeşitlilik tükenmek üzere. Çinekop, lüfer, istavritte azalma var. İstavrit bir türlü üreyemiyor. Doğa kendini bir şekilde yeniliyor ama kirlilik yüzünden yetemiyor. Kirlilik, doğaya ağır geliyor" İSTANBUL (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK -

İstanbullu balıkçılar, ekmeklerini denizin derinlerinden çıkarmak için av yasağının kalkacağı 1 Eylül'de yani yarın, Sarıyer’deki Rumelifeneri’nden demir alacak. Balıkçılar, av yasağının başladığı 15 Nisan’da teknelerini limanlara demirlemişti.

Çekek yerlerinde sırasıyla teknelerinin bakımlarını yapan balıkçılar, sezonun başlamasına sayılı günler kala yıpranmış ağlarını yeniden ördü. İstanbul’da Rumelifeneri’nde yeniledikleri ağlarını teknelere yükleyerek son hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar, yarın denize açılacak.

PALAMUT, LÜFER, İSTAVRİT, ÇİNEKOP, HAMSİ, TORİK, SARDALYA

İstanbul’da balıkçılar yaklaşık 50 gırgır ve 70 trol teknesiyle palamut, lüfer, istavrit, çinekop, hamsi, torik ve sardalya avlamak için Marmara ve Karadeniz’e açılacak. Avlanan balıklar, Rumelifeneri, Poyrazköy ve Rumelikaraburun ve Şile’de araçlara yüklenerek, Gürpınar Su Ürünleri Hali’ne götürülecek.

Rumelifeneri Su Ürünleri Kooperatifi Üyesi balıkçı Mustafa Kılınç, yaptığı açıklamada, balıkçı teknelerinin boya, raspa, motor bakımlarının tamamlandığını, yırtık ağların örüldüğünü belirtti.

'BALIK STOĞU BU YIL SON BİRKAÇ YILA GÖRE DAHA İYİ'

Yeni balık sezonunu yarın "vira bismillah" diyerek Rumelifeneri’nden denize açılarak başlatacaklarını anlatan Kılınç, "Balık stoğu bu yıl son birkaç yıla göre daha iyi görünüyor. Özellikle palamut ve çinekop avının bereketli geçmesini bekliyoruz. Tabii hava şartlarının da iyi gitmesi lazım." dedi.

DENİZLERDE BİRÇOK ÇEŞİTLİLİK TÜKENMEK ÜZERE

Fırtına, bora, kar, yağmur demeden zorlu deniz koşullarına göğüs geren balıkçılar, yeni sezondan umutlu olmalarına rağmen denizlerdeki kirliliğin balık stoğuna olumsuz etkisinden yana dertli. İstanbul’da 42 yıldır trol teknesiyle balıkçılık yapan Seyit Ketenci, balıkçıların en büyük sıkıntısının deterjan atıklarından kaynaklı deniz kirliliği olduğunu ve bu sorunun yeterince gündeme gelmediğini ifade etti. Deterjan ve fabrika atıkları üzerinde durulmasını istediklerini aktaran Ketenci, "Kirlilik balık stokunu azaltıyor. Deterjan, içerisinde birçok kimyasal maddeyi barındırıyor. Denizlerde birçok çeşitlilik tükenmek üzere. Çinekop, lüfer, istavritte azalma var. İstavrit bir türlü üreyemiyor. Doğa kendini bir şekilde yeniliyor ama kirlilik yüzünden yetemiyor. Kirlilik doğaya ağır geliyor." dedi.

'TROL İSİM OLARAK ÇOK KÖTÜ ALGILANIYOR'

Bir avcılık yöntemi olan trolün isim olarak kötü algılandığını anlatan Ketenci, şu bilgileri verdi: "Trolün üzerine bilinçsizce geliniyor. Trol kelimesi çok tehlikeli olmaya başladı. Yeni tanıştığımız bir arkadaşımıza ’trolcüyüz’ diyemiyoruz. Trolcü eşittir katil gibi algılanıyor. Eziyetli bir iş yapıyoruz. Ticari amacımız var ama halka hizmet ediyoruz. Nasıl anlatacağız bu sıkıntıyı bilmiyorum. Herkes bu şekilde avlanıyor. Trol, yok edici bir şey değil. Biz yıllardır bu işi yapıyoruz. Balık stokunu bitirici bir şey yapmıyoruz. Balık haziran ayında yumurtasını denize bırakır, ağustos ayına yumurta kalmaz. Karadeniz’de ise haziranda yumurtayı bırakır, temmuzda bunu sonlandırır. Temmuz ayından sonra üreme diye bir şey yok."

Avcılık ve boy yasağıyla ilgili birçok yanlış olduğunu savunan Ketenci, halkın da yeterince bilince sahip olmadığı bu konuda yeni düzenlemeler beklediklerini ifade etti. Balığın hale nakli konusunda da sıkıntı yaşadıklarını aktaran Ketenci, yakın bölgelere balıkhane inşa edilmesini istediklerini kaydetti.

AA

Haberin Devamı