Tuğçe Erçetin Türkiye'de istediğin gibi yola devam edemezsin
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'de istediğin gibi yola devam edemezsin

Güzeldir özgürce el ele dolaşmak, sokakta bir yerlerden müzik duyulduğunda yolun yarısında dans ederek yürümek ve bir iki öpücük kondurmak. İnsanın sevgilisine sarılması, birlikte gülerek yola devam etmek... Peki bunları yaparken kabul edilmek için ne veya kim olmak gerekiyor? Herkes özgürce kendi kimliğinle bunları istediği zaman yapabiliyor mu? Ne yazık ki hayır, çünkü bazıları kim olduğunu söyleyemiyor bile, toplumda bazılarının karşılığı kimine göre "hastalık", kimine göre "anormallik".

Belki size ters gelebilir, belki hiçbir zaman anlayamayacağınız bir şeydir eşcinsel olmak. Ama yönelimi sebebiyle birini farklılaştırmak ve farklılaştırdıkça kötüleştirmek meşru da görülemez. Kafamızdaki yargıların hiçbiri bir başkasının bizim kadar eşit ve özgür var olduğunu engelleyemez; çünkü varlar ve en az sizin kadar eşitler. Biz bizden başkasını tanımadıkça, bizimle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğunu kabul etmedikçe önce zihnen, sonrasında ise fiziksel olarak şiddete terk ediyoruz. Bugün sevgili Çınar'ın (gerçek ismi değil) bir hikayesi var. Ailesinin görüşmek istemediği evladı, toplumda evini "hastalıklı" olduğu için kiralayamayan ve polis tarafından ise sürekli sözlü/fiziksel tacize uğrayan..

Haberin Devamı

"Hastalıklı Değil, İbne Olmak Benim Derdim"

Dört yıldır ailesi ile görüşmüyor, bu onun tercihi değil; ailesinin ondan utanan halleri ve sürekli iğneleyici sözleri onu üzmüş. Öfkelendirmiş de, ama söz konusu aile olunca daha çok kırılmış. Üniversitede de yürüyüşüyle dalga geçerlermiş, "karı gibi yürüyor i." diye. O aldırmadan, üniversite zamanında daha da bilinçlendiği için yoluna devam ettiğini söylüyor. "Ama Türkiye'de istediğin gibi yola devam edemiyorsun. Birileri seni ve hayat tarzını beğenmiyor. Çıkıyor karşına, istediği lafları söylüyor, isterse sana vuruyor da". Haklı, isteyen istediğini yapıyor, kimini azarlıyor, hatta bazıları fıtratı gereği tekmeliyor.

Yüksek lisansa başladığı zaman ev kiralayamamış, duruşundan veya konuşmasından bilemiyor ama ev sahibi eşcinsel olmasıyla ilgili imalarda bulununca "size uygun değil" cevabını vermiş. Neden ona göre değil ki? Bir kaç denemeden sonra bir arkadaşının yanına taşınmayı tercih etmiş. Bir süre böyle idare etmiş, neyse ki son bir aydır yalnız yaşıyor. Birileri "uygun" bulmuş olsa gerek.

Haberin Devamı

"Otobüste sevgilimle biraz yakın duramıyorum, hemen bakışlar veya kulaktan kulağa benim de duyabileceğim fısıltılar. Çoğu zaman ise gülüşmeler var. Hiçbir şeye aldırmadan küfür eden de var. Zaten bu toplumda hastayız biz onlara göre, onlar ise normal ve sağlıklı olanmış. Yahu esas bu zihniyet hastalıklı, 32 yıldır ibneyim ben, bu kelime de hakaret değil. Arkamdan çok söylüyorlar. Polisler de öyle... Beyoğlu'nda 'i.'nin çocuğu, sen kim oluyorsun da kırıtarak el ele geziyorsun' diye polisten dayak yedim ben. Durumumdan hoşlanmazlar ama ailemin bile buna haddi olmadı hiç".

"Vazgeçmem Ayol"

Ne hırsızlık yaptı Çınar, ne birini öldürdü. Arkadaş sohbetleri arasında bile en ufak tartışmayı uzlaştıran hep o. Ne suçlar, suçlular var da daha çok itibar görüyorlar bu toplumda. Bir çok kişiden farklı olan şeyler yaşıyor, hepimiz öyle değil miyiz? Herkes benim sevdiğim yemeği sever mi, mavi herkesin beğendiği renk mi, aynı tip erkek veya kadından mı hoşlanıyoruz, politik görüşlerimiz aynı mı, huylarımız benziyor mu hepimizin? Tercihlerimiz hep farklı, güzel olan da bu. Aynı tip olmaya ne gerek var? Ama aynı haklara ve özgürlüğe sahibiz, en azından buna izin vermeseler de böyle olduğunu bilmeli ve arkasında durmalı. Çınar'a kimliğini gizleme ihtiyacı duydun mu diye sordum, o kadar şey başına gelmiş ne de olsa. Gündelik hayatıdna hep hakaret, yeri geldiğinde şiddet... "Kendimi bulduktan sonra asla, vazgeçmem ayol" dedi.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder