Giriş
Dünya artık doğallığın, doğal yaşlanmanın, sahici olanın peşinde koşarken… Hatta dünyanın en ünlü isimleri makyajsız olmanın keyfini keşfetmişken, makyajsız olmanın daha değerli olduğunu göstermeye ve yaymaya çalışırken… Tüm derdi bir çizgi karaktere benzemek olan, bu uğurda sayısız kez (17 kez diyorlar) estetik operasyon geçiren Pixee Fox’un reklamı yapılıyor bir taraftan da.
Üstelik, çizgi kahraman ‘Jessica Rabbit’e benzemeye çalışan bu ‘estetik harikası’ Türkiye’ye gelmiş, yeni yaptıracağı estetik operasyon davul zurnayla gazetecilere duyuruluyor. Geçen gün aldığım mail şöyleydi: “Değerli basın mensubu... Hayali olan bir çizgi film karakterine benzemek için sayısız estetik cerrahi girişiminde bulunan ve bu özelliğiyle dünyada bir fenomen haline gelen Pixee Fox’u ağırlayacağız...
Örümcek Ağı estetiği için ülkemize gelerek, hedefine her geçen gün biraz daha yaklaşan canlı Barbie’nin bu hayaline ortak olmaya var mısınız?” “Yokum” dedim. Bu cevabı da aynen postaladım. Aman ne matah birşey yapıyorsunuz çünkü! Hepimiz zamanı gelince botoks yaptırıyoruz, vitamin iğnesi yaptırıyoruz, estetik yaptırıyoruz tamam da... Bir çizgi karaktere benzemek için 17 kez estetik yaptırmak nedir ya? Bütün bu çaba ve takıntı; olsa olsa bir ruh hastalığının işaretidir. Bunu da bize operasyonu yapan doktorun reklamını yapmak uğruna pazarlamayın ve fenomen bir durum varmış gibi yutturmayın rica ederim. Kendinize gelin.
Maildeki telefon faturasına dikkat!
Önceki gün mailimde Turkcell’den gelmiş bir telefon faturası buldum. Nisan-Haziran arasını kapsayan 521 TL’lik bir fatura. Altında da iki tane şık: “Faturanızı ödemek için tıklayın”. “Faturanızla ilgili detaylı bilgi alın”. Faturayı fazla bulunca, ister istemez şıklardan birini tıklamak istedim ama dolandırıcılık haberlerinden o kadar korkmuşum ki, hemen Turkcell’i aradım. “Bizden gelen bir mail değil, dikkat edin üzerinde telefon numaranız bile yazmaz. Hiçbir yere girmeden maili silin” dediler. Ben de sildim ve insanları sosyal medyadan uyarmaya çalıştım... Birkaç arkadaşımın da başına gelmiş meğer; maildeki bilgileri tıklayınca, bilgisayar server’ları çökmüş, bilgileri çalınmış. Dolandırıcılar sınır tanımıyor… Siz siz olun, emin olmadan hiçbir mail ve mesajı cevaplamayın.
MAKARA
Her durumda evlenin. İyi bir karınız olursa mutlu, kötü bir karınız olursa filozof olursunuz!
İftarda hayat kurtarmak
Her Ramazan, televizyonların reyting hesapları yüzünden akıl almaz saçmalıklara maruz kalıyoruz... Ekrandaki iftar programlarında sorulan saçma sorular değişmiyor; sunucular bu soruları özellikle kabul ediyor, kimse de buna ‘dur’ demiyor. Bir tarafta Müslümanlık adı altında yapılan bu absürd konuşmalar… Bir tarafta yaralı tedavi ederken iftarını bir yudum suyla açan doktorlar. Sosyal medyada gördüm bu fotoğrafı. Onca boş lakırdı yerine, insanlık peşinde koşan, hayat kurtaran, iyi niyetli insanlardan feyz alsanız biraz!
‘Bu tarz senin’ mülteci
Eksik olmasın, New York’taki ünlü tasarım okulu Persons School of Design’da okuyan Angela Luna, ilginç bir kreasyona imza atmış... Bir gece internette, Suriyeli sığınmacıların trajik hikayelerini saatlerce okuduktan sonra onlar için bir şeyler yapmaya karar vermiş. Tüm yaratıcılığını konuşturmuş ve farklı büyüklüklerde çadır, sırt çantası ve uyku tulumuna dönüşen kıyafetler tasarlamış.
İlginç bir kreasyon. Yalnız bu kreasyonu hangi mülteci alacak? Kaça alacak? Bu kreasyona nasıl ulaşacaklar mesela? Kuşatma altındaki ülkelerine internetten sipariş mi verecekler? Peki bu insanların parası pulu olsa, bir bota doluşup denizin ortasında yaşam savaşı verir, o eziyeti çekerler mi? Bence moda dünyasındaki yaratıcı insanlar, fazla uçmuş. Kendinden bahsettirmek isteyenler, bu hassas insanları sömürmese artık? Çabaları iyi niyetli bile değil, fazla komik.
Bazı kadınlar çok şahane
Yukarıdaki yazıda bahsettim, yeni trend artık makyajsız, doğal güzellik. Bu yeni akımı da dünyaca ünlü R&B ve soul şarkıcısı Alica Keys başlattı. Her şey, yeni albümün kapak fotoğraflarını çektirirken gelişmiş. Spordan çıkıp stüdyoya giden şarkıcıyı gören fotoğrafçısı Paola, “Yeni şarkın çok taze ve doğal. Bu müzik böyle doğalsa, senin de öyle olman gerekir, seni bu halinle çekelim” demiş.
Alicia Keys önce tereddüt etmiş. E haklı! Yıllarca fotoşopla, makyajla bir büyü satmaya çalışıyorsun, böyle bir mesleğin içindesin; zor bir karar. Sonra ikna olmuş. O şahane çillerini bile serbest bırakmış. Sonuç? “Güçlü hissettim çünkü yıllar boyu inşa ettiğim duvarlarımı yıktım, en önemlisi kendim oldum. Evreni dinlemeye başladım artık…” diyor açıklamalarında. İşte bu hikayeyle #nomakeup (Makyaja Hayır) hareketi başlamış oldu. Keys; Vanity Fair ve Fault dergilerine makyajsız poz verdi. Onu Salma Hayek, Cindy Crawford, Kylie Jenner gibi isimler izledi; sosyal medyada makyajsız hallerini paylaşmaya başladılar. Bu akımın kısa sürede yayılacağı bekleniyor. Ama bakalım kozmetik sektörü buna nasıl karşılık verecek.
