Evlenecek çiftlerin akbabalarla savaşı

Bu köşede dün genç kızlara, erkeklere eş bulmaya çalışan ‘gocuman gocuman hanımlar’dan söz etmiştim. Çöpçatanlığı iş edinen bu hanımlar, söz kesildikten sonra yeni avlar aramaya başlar, ama bu kez devreye başka ‘gocuman gocuman hanımlar’ ve ‘gocuman gocuman erkekler’ devreye girer. İşte bunlar bildiğiniz akbabadır ve inanın en yakınımızdaki insanlardır. Hatta annemiz, babamız, dayımız, amcamız, teyzemiz, halamız ve de ablamız, abimizdir. Bunlar gençlerin evlenmesini ister gibi görünseler de çıkardıkları zorluklarla evliliği neredeyse imkansız hale getirmektedir. Gençlerin ne istediğinin zerre kadar önemi yoktur. Kendileri mutlu olsun diye olmadık şeyleri dayatırlar, yerine gelmediği zaman da olay çıkarır, gençlere evliliği zehir ederler.

[[HAFTAYA]]

* * *

Örneğin düğünün yapılacağı yeri seçtirmezler. Kız, gelinliğini dilediği gibi seçemez. Erkek damatlığını kafasına göre alamaz. Düğünde kimin nereye oturacağına onlar karar verir. Kimlerin davet edileceğini de onlar belirler. Kız tarafının akbabaları erkek tarafına, erkek tarafının akbabaları de kız tarafına öyle şartlar ileri sürer ki; evlilik artık işkence haline gelir. Gençler evleniyormuş, mutlu olsunlarmış, bu onların günüymüş, dilediklerini yapsınlarmış hepsi fasa fiso. Bu akbabalar her şeyi kendi düzenledikleri gibi hiçbir şeyi de beğenmezler. Suçu başkalarına atar, özellikle de yeni evlenecek çifti hayattan bezdirirler.

* * *

Peki ne yapmak gerekir? Bu akbabalardan nasıl kurtulmak gerekir? Biliyorum, tam evlilik ağzı kimse kimseyi kırmak istemez. Hele bu kişiler annemiz babamızsa üzülmelerini kesinlikle istemeyiz. Ama bu mesafeyi baştan koymazsanız, evliliğin ilerleyen dönemlerinde de akbabalar başınızdan eksik olmayacaktır. Bir kere şunu unutmayın. Siz bir aile kuruyorsunuz. Evet, sizi büyüten, bugünlere getiren aileniz de var ama artık kendi aileniz de var. Birinci öncelikli olan, sizin yeni kurduğunuz aile olmalı. Yani daha aileyi kurarken inisiyatifi ele almalı, başkalarını mutlu etmek yerine kendinizi mutlu etmelisiniz. Bunu ailenize kırmadan söyleyebilirseniz ne ala. Ama baktınız olmuyor, öyleyse resti çekeceksiniz. Çünkü inanın bana onlar sizin mutluluğunuzdan çok kendi mutluluklarını düşünüyor.

* * *

Düğün bitip de baş başa kaldığınızda ‘Biz ne yaptık?’ diye sormayın. Size sırf eşe dosta hava atmak için bir sürü gereksiz şeyi aldırdılar ve ortadan kayboldular. Şimdi siz gelirinizi kat be kat aşan bir borçla baş başa kaldınız örneğin. Yardıma çağırsanız, borç isteseniz hiçbiri ortada görünmez. İyisi mi sevgili genç arkadaşlarım, kendi evliliğinizin efendisi olun. Başkalarının efendiliğinde evlilik yapılmaz. Evlenecek yaşa gelmişseniz inisiyatif alacak yaşa da gelmişsiniz demektir. “Sen bilmezsin”, “Sen anlamazsın” diyenlere karşı çıkın. İyi niyetli yardımlara, hayatınızı, evliliğinizi kolaşlaştıracak çözümlere itirazım yok. Onlar tabii ki olacak. Ama siz iyi niyetlilerle kötü niyetlileri de ayırmalısınız. Haydi kolay gelsin.