Mehmet Coşkundeniz Mazinde bir tarih yatar...
HABERİ PAYLAŞ

Mazinde bir tarih yatar...

Milli Mücadele’nin en ateşli yılları... İşgal kuvvetleri o dönem İstanbul’da geceleri sadece balıkçıların sokağa çıkmasına izin veriyor... Eee, ertesi gün Boğaz palamutu, lüferi, tekiri başka türlü sofralarına nasıl gelecek? Biliyor ağızlarının tadını herzeler... Yıl 1920... Bir haziran gecesi... Fenerbahçe Kulubü’nün Dereağzı’ndaki binasının arka tarafında bir teknede hummalı bir hareket var...

[[HAFTAYA]]

Balıkçılar bu kez teknelerini palamutla, lüferle değil, sandık sandık silahla dolduruyor. Fenerbahçeli futbolcular, işgal kuvvetlerinin elindeki Selimiye Kışlası’na gizlice girip cephaneliği boşaltıyor, silahları İbrahim Ağa çayırına indiriyor, o çayırdan Kurbağalıdere vasıtasıyla silahlar Fenerbahçe kulüp binasına getiriliyor, daha büyük teknelere aktarılıp İnebolu’ya, Milli Mücadele’de savaşan Mehmetçikler’e gönderiliyor...

Haberin Devamı

***

Aylarca süren bu faaliyet sonunda işgal kuvvetlerine bir ‘şerefsiz’ tarafından ihbar ediliyor... İngiliz askerleri, tan yeri ağarmadan, göz gözü görmezken, sinsice sokuluyorlar kulüp binasına. Akılları sıra Fenerbahçeliler’i faka bastıracaklar, silahlara el koyacaklar, hepsini ipe çekecekler. Zaten kızgınlar, Mustafa Kemal’in Fenerbahçeli olduğunu biliyorlar. Fenerbahçe işgal kuvvetlerinin kurduğu takımları birer birer yeniyor. Sahada alamadıkları intikamı, baskınla almanın peşindeler. Fenerbahçe bu, faka basar mı, gözcü askerleri fark ediyor, kulübe haber uçuruyor.

Henüz silahların tamamı yüklenmemiş. Fenerbahçeliler hızlanıyor ama bitecek gibi değil. Silahlar yakalanmamalı, Mehmetçik’e ulaştırılmalı. Fenerbahçe’nin o dönem ikinci takımında futbol oynamış Refik Bey ve Mustafa Bey “Siz devam edin, biz oyalarız” diyorlar. İkisi de biliyor ki, silahı çektikleri an bunun dönüşü yok, şehit olacaklar. Ama ne gam... “Mevzuubahis vatansa gerisi teferruattır...”

***

Refik Bey ve Mustafa Bey, binaya yaklaşan İngilizlere karşı koyuyor, ateşliyorlar silahlarını. Arkadaşlarına vakit kazandırıyorlar. Son silah sandığı da tekneye yüklendikten sonra rahatlıyorlar. Kısa süre sonra İngiliz askerleri kulüp binasına giriyor, Refik ve Mustafa Beyleri şehit ediyor. Geride bir tek delil yok. Binayı talan ediyorlar, bir mermi dahi bulamıyorlar. Görev tamamlanıyor.

Haberin Devamı

“Önce vatan” düsturu yerini buluyor. Deliriyor işgal kuvvetleri komutanı General Harrington, ne olduğunu bile anlayamıyor. Buna rağmen kulübü kapatıyor, binayı tahrip ediyor. Futbolcuların antrenman yaptığı sahayı da kendi topçu birliklerinin hayvanları için ahır haline getiriyor. Bununla da yetinmeyip o dönem kulübün başkanı olan Sabri Bey’i Malta’ya sürüyor...

***

Fenerbahçe’den sonsuza kadar kurtulduğunu düşünen General Harrington yanıldığını kısa süre sonra anlıyor. Milli Mücadele’ye destek vermek üzere İstanbul’da kurulmuş gizli örgüt Müdafa-i Milliye (Mim Mim grubu) General Harrington’a bir ders vermek istiyor. Mim Mim Grubu’ndan Topkapılı Cambaz Mehmet, General Harrington’un otomobilini çalarak İnebolu üzerinden Mustafa Kemal’e gönderiyor.

Birkaç hafta sonra Mustafa Kemal o otomobilde görüntüleniyor. General Harrington bir kez daha çıldırıyor... Fenerbahçe Kulübü’nün kapatılmasına İstanbul halkı o kadar tepki gösteriyor ki; sonunda kulübü yeniden açmak zorunda kalıyorlar. Fenerbahçe, binlerce askeriyle ö dönem İstanbul’un tek hakimi olan General Harrington karşısında bile yenilmiyor.

Haberin Devamı

***

Çünkü büyüktür Fenerbahçe... Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda verdiği şehitlerle büyüktür... Çok sayıda şehit verip elde sadece 3 futbolcu kalınca sahadan kaçmamak için maçlara 15-16 yaşındaki çocuklarla çıkmasıyla büyüktür... Vatan savunmasına yaptığı katkılarla büyüktür... İşgal kuvvetleri takımlarını yenerek, cephedeki askerlere verdiği moralle büyüktür... Büyüktür Fenerbahçe...

Fenerbahçe’yi yok etmeyi, tarihten silmeyi deneyenlere karşı verdiği mücadeleyle büyüktür. “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.” Bugünlerde Fenerbahçe’yi yıkmaya, Fenerbahçe üzerinden hesaplaşmaya çalışanlara tarihi hatırlatmak istedim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder