Mehmet Coşkundeniz Sorun kimsede değil sende
HABERİ PAYLAŞ

Sorun kimsede değil sende

Haberin Devamı

Her insanın kendiyle derdi var. Aşkla ilgili problemlerimiz de bu yüzden çözülmez oluyor. Kendi dertlerimizle yüzleşemediğimiz, derdimiz olduğunu bir türlü kabullenemeyişimiz ve çözmek için kılımızı bile kıpırdatmadığımız için hayatımıza giren herkesle sorun yaşıyoruz. Kendimizi “Sorun bende değil sende” sözüne öylesine inandırıyoruz ki; bizden başka herkes suçlu, bir tek biz sütten çıkmış ak kaşık.

* * *

Biz, her ayrılıktan sonra dostlarımızı çevremize toplayıp “Bana şunu yaptı, bunu yaptı” diye hayıflanırken, kendimizi ilişkinin içinden soyutlayıp, sanki karşımızdaki kişi her şeyi tek başına yaşamış gibi anlatıyoruz. Aynı anda eski sevgilimiz de başka bir masada bizden bahsediyor oysa. İlişkide yaptığımız hataları anlatıyor, neleri yapmadığımızdan söz ediyor. Yani sevgili okur, sen ne anlatıyorsan aslında ayrıldığın sevgili de başka yüzlere hemen hemen aynı şeyleri anlatıyor.
[[HAFTAYA]]

* * *

Bitmiş bir ilişkinin ardından kendimizle yüzleşmeyi beceremediğimiz içindir sonraki ilişkilerimizin de sorunlu olması. Her şeyi yarım bırakarak bir sonraki ilişkimize taşıyoruz ama bundan haberimiz olmuyor. Aşık olmak öğrenilemez, bir yetenek işi ama sevmek, bir ilişkiyi yürütebilmek öğrenilebilir. Öğrenmek istersek tabii... Kendimizi dünyanın merkezi sanıp herkesin etrafımızda döndüğünü düşünmeye devam ettiğimiz sürece başarısız ilişkiler birbirini takip edecektir. Bu yazıyı okuyan sevgili okur yüzüne söylüyorum, sen bulunmaz hint kumaşı değilsin. Yerin mutlaka doldurulur. Bir ilişkide olduğun için karşındaki insana hiçbir şey lütfetmiyorsun. Sen zaten kendini mutlu etmek için varsın o ilişkide. Karşındaki insan da mutluysa ne ala... Mutlu değilse, problemi biraz da kendinde ara...

* * *

Tabii bir de ilişkiyi sadece bitişiyle algılama gibi bir yanılgımız var bizim. Öyle ya; 2 yıllık bir ilişki bitmiş, diyelim ki terk edilmişsin ve hep “Beni nasıl terk eder, vay şerefsiz” diye yakınıyorsun. Oysa o 2 yıl boyunca yaşadığın her mutlu anın nedeni de sevgilindi, unutma! Önce bir dur, bir teşekkür et. Biliyorum yaran taze, acı çekiyorsun ama ben de sana acını azaltmanın yolunu öneriyorum. Bir insanın nasıl ki seni sevme hakkı varsa sevmeme hakkı da var. Kimse ayrılmak için bir ilişki yaşamaz. Fakat ayrılık da ilişkiye dahildir. “Beni hiç mi sevmedi?” diye sorma, sevmiştir ama bitmiştir. Bu gerçek her ne kadar acı verici olsa da kabul ettiğin andan itibaren seni rahatlatacak bir gerçektir.

* * *

“Bundan böyle kimse beni onun kadar sevmeyecek. Ben de kimseyi onun kadar sevemem” deme, inan bana seveceksin ve sevileceksin. Acını çekme demiyorum çek, sürün, ağla... Ama yeter ki; bitirmeyi iste. Bitirmeyi istemiyorsan kendinle ilgili başka problemlerin var demektir. Merak etme onu da halledersin ama o zaman problemin sende olduğunu kabul et. Başkalarını suçlamayı bırakıp kendine dön. Aradığın aşk da, ilişki de kendi içinde aslında. Ve elbette kimseyi kimseyle karşılaştırma. Hayatına yeni giren insanlarda eski sevgilini arama, bulamazsın. Her insan yeni bir hayattır ve yeni bir keşif macerasıdır. Ve hayat Nazım Hikmet’in dediği gibidir... “Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir...”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder