Giriş
Denizlerin iyiliği için, beslenme uzmanı Dilara Koçak elçiliğinde bir araya gelen iç giyim ve mayo firması KOM ve ülkemizin denizleri için çok önemli bir sivil toplum örgütü olan TURMEPA “Deniz varsa hayat var!” diyerek plastik atık ve balık ağlarından üretilen mayoları tanıttılar. Dilara Koçak ile buluşup projenin detaylarını kendisinden öğrendim.
Denizlerin iyiliği için, Kom’un geri dönüştürülmüş mayo koleksiyonu, TURMEPA’ya gelir sağlayacak. Bu anlamlı proje sizin elçiliğinizde gerçekleşti. Projeye nasıl dahil oldunuz?
Sürdürülebilir yaşam son yıllarda bütün dünyanın gündeminde. Ben de beslenme uzmanı olarak sürdürülebilir yaşama ve bunun paralelinde sürdürülebilir beslenmeye gönül verenlerdenim. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun Sıfır Atık Sıfır Açlık proje destekçisi olarak çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Sürdürülebilir yaşamı desteklemek adına onlarca gönüllü seminer, etkinlik ve paylaşımlar yaptım. KOM ile yollarımız da bu noktada kesişti ve denizlerin iyiliği için, çocukların geleceği için birlikte bir proje yapma fikri ortaya çıktı.
Projenin amacı tam olarak nedir?
Farkındalık yaratmak ve kirlettiğimiz denizlere sahip çıkmak. Geri dönüştürülmüş kumaştan yapılan mayoların satışından elde edilen gelir TURMEPA faaliyetlerine kaynak sağlayacak. Denizlere attığımız, oradaki ekosistemde birçok canlının hayatını zorlaştıran, hatta imkansızlaştıran atıklar bugün yepyeni ürünlere dönüştürülebiliyor. Bu yeni ürünleri geri dönüştürmek yerine sıfırdan hammadde ile ürettiğimizde çok daha fazla atık, su ve emek veriliyor.
“Deniz varsa hayat var. ‘’ Sloganıyla ne söylemek istiyorsunuz?
Denizlerimiz bizim için çok önemli. Çünkü aldığımız iki nefesten birini denizlerimiz sağlıyor. İhtiyaç duyduğumuz oksijenin yüzde 50 - 70’ini denizlerimiz üretiyor. Tıpkı karadaki ormanlar gibi, denizlerin altında da oksijen deposu olan dev ormanlar var. Bize nefes veren bu mavi ormanları korumak hepimizin sorumluluğu.
Bütün mayolar %100 denizden çıkan atıklarla mı yapıldı?
Evet, bu koleksiyondaki tüm mayo ve bikinilerin, Yüzde 100 plastik şişe atıklarından veya eski balık ağlarından yapılmasına özen gösterildi. Bu sayede aslında hem daha az enerji harcandı hem de yeni bir petrol ürünü kullanılmayarak fayda yaratıldı.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde denizlerimizin Türk insanının hayatındaki yeri sizce ne ölçüde?
Üzülerek söylüyorum ki son yıllarda denizlerimizdeki balık, gün geçtikçe azalıyor. Nüfus artışının sonuçları, plansız, yanlış ve aşırı avlanma, denizlerin kirliliği bunun başlıca sebeplerinden. Ve maalesef Akdeniz’i en çok kirleten ülke de biziz. Kirli deniz ve göllerden tutulan balıklarda, plastik kalıntılarının yanı sıra, civa gibi sağlığa zararlı bazı kimyasalların bulunması birçok kişiyi balık yemekten vazgeçirebiliyor. Doğru zamanda doğru balıkların tutulması için biraz fedakarlık yapmamız gerekiyor.
DİYETİN MEVSİMİ YOKTUR
Yaz geliyor, mayo ve bikini alışverişi zamanı yaklaşıyor. Hanımlara beslenme konusunda neler önerirsiniz?
Ben her zaman diyetin mevsimi olmadığını vurguluyorum. Asıl amaç kilo vermek değil, sağlıklı beslenmek olmalı. Bu noktada bedeninizi beslerken doğayı da beslemeniz gerektiğini unutmayın. En sağlıklı ve doğa dostu diyet, hayvansal kaynaklı besinlerin azaldığı, temelinde daha çok sebze, meyve ve tam tahılların, bitkisel yağların yer aldığı diyet olarak düşünülebilir.
