Erkut Can Feshane'de mide fesadı yaşamak
HABERİ PAYLAŞ

Feshane'de mide fesadı yaşamak

Geçen hafta sonu turizmci bir arkadaşımın ‘gelsene’ demesiyle Feshane’ye gittim. Tarım Bakanı Diyarbakırlı Mehdi Eker’in himayesindeki Diyarbakır Tanıtım Günleri’ne. Değişik bir gün yaşadım, tadını unutamayacağım yemek ve tatlılar yedim. Geçmişi 12.500 yıl öncesine dayanan, 33 medeniyetin ortak kültürünü hazmetmiş Diyarbakır’ı tanıdım. 40 yıl önce gitmiştim adeta yeniden gittim. Daha doğrusu Diyarbakır İstanbul’a gelmişti. Tıklım tıklım doluydu Feshane. Akıntı çağnozu gibi dolaştım durdum. Adım başında elimde bir yöresel lezzetle.

Haberin Devamı

Bu lezzete eşlik eden yöresel sanatçıların müziği ile keyifli bir 3 saat geçirdim. Turizm Müdürlüğü’nün standında kentin tarihi fotoğraflarının yanında, bugünkü modern görüntüsünü izledim. Yöreye özgü karpuz ve kabakların arasında ‘Camış yoğurdu’ yiyerek. Bir türlü dünyaya tanıtıp, kabul ettiremediğimiz Türk mutfağının birçok tadı Feshane’deydi. Başta eritme peyniri ve daha birçok çeşit peynir davetlilerin gözdesiydi. Arkasından kuzu dolması, mumbar, saç kavurma (harikaydı), etli patlıcan ve ciğer kebabı. Hepsinin tadı damağımda.

Gelelim tatlılara. Tabii önce adı Diyarbakır’la özdeşleşen Sıtkı Usta’nın standından başlamam lazım. Oğlu Süleyman Altunbay, burma tel kadayıfın nasıl yapıldığını anlatırken, bu kadayıftan yemek için uzun bir kuyruk oluşmuştu. Ama ben yaşlıların önceliğinden faydalanıp kadayıfı kaptım. Sonra da cevizli sucuğu. Diğerleri için artık yerim yoktu. Bütün bu yemek kokusu ve müzik sesi arasında Diyarbakır’ın 2 aylık valisi Hüseyin Aksoy’un koşuşturması ise takdire şayandı.

İşte böyle sevgili okurlarım. Diyarbakırlılar arasında çok yemek yemeyen bir insan olarak Feshane’de mide fesadına uğradım.

Ama mutlu olarak.

BİDEN'İ GENÇLEŞMİŞ VE BEREKETLE UĞURLADIK

ABD Başkan Yardımcısı Biden geldi. Başbakan’la, Cumhurbaşkanı ile görüşmeler yaptı. Neler konuştular, nelerde birlik sağladılar bilinmiyor. Ama iki görüşmeden sonra da açıklamalar yapıldı.

Önce Davutoğlu-Biden açıklaması.

Biden: Kendisi arkadaşım. Bakandı, Başbakan oldu. Ben hala aynı görevdeyim. Ondan tavsiye alacağım. Ama beni hala seviyor. Ben de onu seviyorum.

Haberin Devamı

Davutoğlu: Kim İstanbul’a gelirse 10 yaş gençleşir. Kendisini gençleşmiş olarak göndereceğiz.

Sonra Erdoğan-Biden açıklaması.

Biden: Aramızdaki stratejik ortaklığı sürdürüyoruz. İkimizin de birbirimize ihtiyacı var.

Erdoğan: Pek çok konuda ortak fikirdeyiz. Biden’in eşiyle birlikte yaptığı bu ziyaretin bereketli olacağına inanıyorum.

Siz de merak ediyordunuz neler konuştuklarını değil mi?

İşte ilk ağızlardan toplantıların içeriği.

Kimbilir, daha neler konuşmuşlardır neler.

YARGININ TEPESİ DAYANAMADI PATLADI

Yargıtay Başkanı Ali Alkan da artık dayanamadı ve konuştu. “Yargıtay’a daha ne kadar müdahale edeceksiniz?” diyerek yasa teklifine karşı çıkan Alkan, “Bu müdahale Yargıtay’a büyük zararlar verecek” diye hükümeti eleştirdi. Başkan haklı. Başında olduğu makamla ilgili değişiklikler ne sorulmuş, ne de önerileri dikkate alınmış. Çünkü yasa koyucu her zaman olduğu gibi ‘dediğim dedik’ diyor.

* Hükümet için Yargıtay’ın bağımsızlığı hiç önemli değil.

Haberin Devamı

* 1. Başkanlık Kurulunu dağıttı. Yenileri seçildi. Şimdi onu da yok ediyor.

* Yargıtay, neticede kurumsal olarak devre dışı bırakılıyor.

Anladık başkanlık, olmazsa yarı başkanlık diye diye gidiyoruz. Ne yapıyoruz? Onu da Adalet Bakanı Bozdağ söyledi.

“TBMM’nin yasa yapması yargıya müdahale değildir.

Yargıtay Başkanı’nın görevi de bu kanunları uygulamaktır.”

İşte bu kadar.

GÜLLÜCE UYKUDAN 16 GÜNDE UYANDI

Çevre Bakanı İdris Güllüce, 6000 zeytin ağacının kesilmesi ile ilgili ilk kez konuştu. Ama öyle şeyler söyledi ki, tabirimi mazur görsün, herkesi güldürdü. Sormak lazım Çevre Bakanı’na:

* 16 gündür neredeydin Sayın Bakan?

*Ağaçlar için zeytincilerin sopa yiyerek sürdürdükleri mücadelede neredeydin?

Şimdi “Kolin’ciler akıllı olsaydı, boş bir alan satın alıp bu işi yaparlardı. Yok olmadı ağaçları taşısalardı. Adam galiba parasının gücüne güvendi” demek marifet değil. Hele hele konuşmanızı kuvvetlendirmek için “Nasıl kıydın ona ya...” demek.

SAĞOLASIN KOMŞU

New York’ta düzenlenen Emmy Ödül Töreni’ne katılan Tuba Büyüküstün, derece alamadı ama olsun. Bu törende Türkiye’yi en güzeliyle temsil etti. ‘20 Dakika’ dizisindeki başarılı performansıyla ‘En İyi Kadın Oyuncu’ kategorisinde finale kalan güzel kapı komşum Tuba’ya ülke olarak bir teşekkür borcumuz var.

Başardığı ‘ilk’ten dolayı. Ödül gecesi sergilediği zarafetten dolayı. Güzelliğe bakın ki; oturduğu köşkün önünden geçerken gördüm. Tuba, New York Hilton’da heyecanla neticeyi beklerken, çocukları Maya ve Toprak neşe içinde bahçede oynuyorlardı.

Sağolasın komşum. Başarıların daim olsun.

MERAK BU YA...

* İstanbul tarihini yeniden yaratan Çelik Gülersoy’un kemikleri sızlıyordur. Eserlerinden Sultanahmet’deki Yeşil Ev boşaltıldı. Her şeyi satıldı. Bakalım hangi yandaşa, ya da yandaş vakfa gidecek?

* Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ben kadın-erkek eşit olamaz dedimse, eşdeğer olmalıdır demek istedim. Ayrıca 40 yıldır kadın hakları için mücadele veriyorum” diye açıklama yaptı. Siz de inanmışsınızdır sanırım.

* Alevi dedeleri Davutoğlu’ndan 12 istekte bulundu. 3. köprü Yavuz Sultan Selim olacaksa, 1. köprü Şah İsmail olarak değişsin dediler. Dedeler bırakın bu işi. Siz de, biz de ona 40 yıldır Boğaziçi Köprüsü diyoruz. Siz en iyisi Yavuz’a odaklanın.

* Halep’i Yozgat yapacaklarmış. Sormak lazım. Siz Yozgat’ı Yozgat yaptınız mı ki?

CIZZZ...

4 eski bakan hakkında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu ile ilgili haberlere başkanın şahsi isteği ile yayın yasağı geldi. Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın kulakları çınlasın. Şimdi bekleyin sıra AK Saray ile ilgili haberlere de gelecek.

Hükümet polemik üzerine polemik yaratarak AK Saray’ın üstünü örtmek istiyor ama olmuyor. Yorgan kısa. Demirel’in dediği gibi çare tükenmez. Yasak dersin olur biter. 150 kere dendiği gibi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder