Giriş
Sivok’un, Arda’ya yaptığı asistin golle sonuçlanmasıyla futbolun adaleti bir defa daha ortaya çıktı. Ama aynı Sivok bu kez adeleti sağlayan adam olarak öne çıktı. İlk yarıda Nobre ile Leo Franco arasında geçen pozisyonlardan ilaç için birinde bile gol bulamayan Beşiktaşlılar’ın pek çoğunda belki de “Mağlup olacağız” yorumları yapılıyordu.
Holosko’nun kafa vuruşunda gol olup olmadığı tartışılan pozisyonu da hesaba katarsak Siyah- Beyazlılar’ın karşılaşmanın tamamında rakibine üstünlük sağladığı halde kısırlık adına pek kişiyi hasta eden son vuruş eksikliği sezonun son maçına kadar görülecek sanıyorum. Holosko, Nobre ve Ekrem Dağ değişikliklerinden sonra Beşiktaş’ın oyunu nedense rölantiye alışı, Galatasaray’ın ekmeğine yağ sürdü.
Savunması ile ünlenen Beşiktaş’ın özellikle ikinci yarıdaki Galatasaray ataklarında yerleşme sancısı rakibe pozisyon yaratma imkanı getirdi. Hep düşünmüşümdür şu Ernst alınmamış olsa Beşiktaş’ın iki yıllık hali ne olurdu acaba? Maçın tamamında onun ayağına bakıyor Beşiktaşlı futbolcular. Adama bir şey olsa Beşiktaş tam yanacak. Diyorlar ki İstanbul’un taşı toprağı altın. Beşiktaş kulübesi de öyle. Milyonlarca euro orada yatıyor. Merkez Bankası Başkanı olsam o külübeye yatırım yapmaz mıyım? Beşiktaş Başkanı da öyle yapıyor ama Denizli ile birlikte verim alamıyorlar.
