Yetmez hoca

Bu son günlerde gündeme gelen bir gaz yazısıdır. Başbakan “Bize gaz vermeyin” diyor, ama kusura bakmasın ben vereceğim. Hakkımda soruşturma açılsa da Beşiktaş’ı bu maçta övmek benim boynumun borcu. Seyirci istemese de ben Başkan Demirören’in yeni ekibine “Hoşgeldiniz” diyeceğim. Dünün uğurlu ayakları yarın, öbür gün uğursuza da çıksa gaza devam. Hep Beşiktaş’ı yerin dibine soktuk. Galip geldiği günde bile ferah bir yazı yazamadım. Bu 4-1 bugüne kadar benim övemediğim bir Kartal’ın ana fikridir.

2 hafta evvel “Gönderin” denilen Tabata’nın doğuşudur. Sivok ile birlikte Beşiktaş’ın dirilişidir. Ernst ile doruğa çıkışıdır. Aynı zamanda Rüştü’nün yediği hatalı gole rağmen galibiyeti iki kurtarışla tuttuğunun resmidir. Hele Gençlerbirliği gibi adı taşa çıkmış takıma dört atmak öyle kolay değildir. Dördü bir kerede söylenebilir, ama sahada böyle bir rakibi dörtlemek öyle her takımın yapacağı iş değildir. 7 ay önce Denizli, “Bizi şampiyon yap” diyen taraftara, söz dedi yapacağız. Ne senet imzaladı ne de çek verdi. Sözünde durdu.

Yetmedi Fenerbahçe ile oynayacakları kupa maçından bir gün önce “Yarın Beşiktaşlılar’ın günü olacak” diye bir başka söz daha verdi. Onu da yerine getirdi. Küllerinden doğan yeni bir Beşiktaş icat etti Mustafa Denizli. Bazen dibine kadar eleştirdiğimiz hoca. Ama o hep güldü. Acıları yaşadı, bağrına taş bastı. Taa damarını çatlatana kadar. Hocam geçmiş olsun. Bu çocuklar belki hastaneye gelemedi, ama taburcu olduğun gün seni yanaklarından öptü. Ben de hastaneye gelemedim, futbolcularla birlikte hasta yatağından verdiğin komutlara şapka çıkartıyorum. Tabii kulübede duran Tayfur’a da.